Hristiyan koalisyon rol değişimine gitti!

Hristiyan koalisyon rol değişimine gitti!
Hristiyan koalisyon rol değişimine gitti!

Suriye’ye askeri müdahaleye Almanya’dan sonra Avam Kamarası’nda yapılan oylama ile İngiltere de katılmayacağın

Suriye’ye askeri müdahaleye Almanya’dan sonra Avam Kamarası’nda yapılan oylama ile İngiltere de katılmayacağını açıklarken Fransa lideri Hollande, öne çıktı: Hazırız. Operasyon çarşambadan önce başlayabilir.

 

Fransız Le Monde gazetesine konuşan Cumhurbaşkanı Fronçois Hollande, Suriye’ye düzenlenmesi planlanan operasyonun, Fransa’da parlamentonun Suriye gündemiyle acil olarak toplanacağı  Çarşamba gününden önce de gerçekleşebileceğini açıkladı. Hollande, İngiltere Parlamentosu’nun aldığı kararın Paris’in Suriye konusundaki tavrını değiştirmeyeceğini, Suriye’ye orantılı ve kararlı bir tepki verilmesi yoludaki tavrının sürdüğünü belirtti.

 


ABD hazırlanıyor
ABD Başkanı Barack Obama yönetiminin, Suriye’ye karşı tek başına harekat düzenlenmesi olasılığı için hazırlık yaptığı öne sürüldü. Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest, “ABD Başkanı, ABD’deki ulusal güvenlik çıkarlarını korumak için seçilmiştir” sözleriyle ABD’nin çıkarlarının bunun gerektirmesi halinde tek başına da harekete geçebileceğinin sinyalini verdi. Suriye’ye askeri müdahale konusunda Kongre üyelerini ikna etmek amacıyla harekete geçen Obama, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı John Boehner ve yetkililerle görüştü.

 


İngiltere katılmıyor
İngiltere’de Avam Kamarası, Suriye’ye yapılacak askeri müdahaleye katılma önergesini reddetti. Hükümetin önergesi, BM silah denetçilerinden kimyasal silah kullanımı konusunda kanıt gelmesi halinde Suriye’ye müdahale fikrinin prensipte desteklenmesini istiyordu. Başbakan David Cameron, parlamentonun müdahaleyi istemediğinin açık olduğunu söyledi.

 


Esad: Savunacağız
Suriye lideri Beşşar Esad, ülkesinin, herhangi bir saldırı karşısında kendini savunacağını söyledi. Esad, ülkesinin, İsrail ve Batılı devletlerin Suriye’yi yıkma ve bölgeyi parçalama amacıyla kullandıkları terörü kökünden kazıma azim ve kararlılığında olduğunu belirtti.

 

AKP hükümeti: Sıfır dost

Suriye’ye müdahale konusunda en hevesli ülke olarak öne çıkan Ankara hükümetinin, Mısır darbesinin ardında İsrail’in bulunduğunu iddia etmesinden sonra, ABD tarafından dışlandığı için koalisyona katılamadığı iddiaları henüz tazeliğini korurken, Fransız Le Figaro gazetesi, Türkiye’nin politikalarının sonucunda bölgede izole olduğunu belirtti. Amerikan New York Times gazetesi ise “Türk hükümeti, ortaya çıkmalarına yardımcı olduğu güçler arasında sıkışıyor” diye yazdı. Türkiye’nin, Suriye ihtilafına karışmasında bumerang etkisinin kaçınılmaz olduğunu savunan Le Figaro gazetesi,  “Dış politikaları, artık taraflı olarak algılanıyor ve bunun Türkiye’nin bölgedeki yumuşak gücü üzerinde feci bir etkisi var” iddiasında bulundu. Gazete, Bu çerçevede Türkiye’nin “sıfır sorun” konseptinin “sıfır dost” konseptine geçtiği yönündeki eleştirileri de yansıttı ve Mısır ile yaşanan gerginliği örnek gösterdi.

 


NYT’nin görüşü
Amerikan New York Times gazetesi ise “Bir zamanlar bölgesel bir kudret simsarı olan Türkiye, ortaya çıkmalarına yardımcı olduğu güçler arasında sıkışıyor” diye yazdı. Gazete, Orta Doğu’da yaşanan durumu da Avrupa’da 17 yüzyılda yaşanan din-toprak-siyaset odaklı 30 Yıl Savaşları’na benzetti.

 

CIA, yeterli kanıt bulamadı

Amerikan istihbarat örgütü CIA, Suriye’de kimyasal silah kullanıldığına ilişkin yeterli kanıt bulamayınca, Obama yönetimi askeri müdahale için bekleme kararı aldı. CIA,  “Esad’ın kimyasal kullandığı yönündeki istihbarat hiç de güçlü değil” diye rapor verdi. AP ajansına isim vermeden konuşan ABD’li istihbaratçılar, “Elimizdeki istihbarat hiç de güçlü değil” diyerek liderleri köşeye sıkıştırdı. Buna göre, CIA’nın elinde Esad’ın askerlerinin kimyasal silahların bulunduğu bir merkezden silah sandıklarını çıkarırken görüntüleri var. Ancak silahların olay yerine götürüldüğüne dair bir görüntü yok. Saldırı sonrasında Suriyeli yetkililer ile bir alt düzey subay arasında geçen telefon konuşması kimyasal katliamın Esad’ın işi olduğu sonucunu gündeme getiriyor. Ancak kayıt çok alt düzeyde isimlerin konuşmasını içeriyor ve kimyasal saldırı emrinin direkt olarak Esad ya da Esad’ın yakın kurmayları tarafından verildiğini ortaya koyacak bir delil yok. Daha da ilginci, saldırının Esad’ın kimyasal silahlarını ele geçiren muhalifler tarafından yapılmadığını ortaya koyan bir istihbarat verisi de mevcut değil.