Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Yavuz Selim DEMİRAĞ

“Anadolu İslam Cumhuriyeti”

Milli Eğitim Şurasında Osmanlıca ve karma eğitim tartışmaları, din şurasında Tayyip Erdoğan’ın konuşması derken  “ameller ve niyetler”  netleşmeye başladı. Cumhuriyetin 100. yılı olan 2023 yılı hedefleride artık gizlemiyorlar. Bir dönemin gizli ajandasını açıkça seslendirmektende geri durmuyorlar.  “Cumhuriyet’ten geri dönüş” ü seslendirirken en büyük avantajları şüphesiz ki 13. yılına girdikleri iktidarı borçlu oldukları muhalefettir. CHP de, MHP de işin vehametinin farkında değil. AKP’ni ortaya attığı topu dar alanhda paslaşarak iktidara gol attırmaya devam ediyor. Sağcısı, solcusu, libareli, islamcısıyla  “Yeni Türkiye”  çığlıklarına koro halde katılanlar babaannelerimizin  “eskisi olmayanın yenisi olmaz”  sözlerini neredeyse tedavülden kaldırttı.  “Yeni”yi insanımızın kafasına mıh gibi çaktılar. Çiçeği burnunda genç çocuklar her fırsatta  “Yeni aşklara yelken açmak”la övünür duruma düştü. Gerçek anlamda aşk yaşamadan her fırsatta yenilerine yelken açmasının sonunda tabiri caizse ortalığa düşmelerini kimse hatırlatmıyor. Eskisinden intikam alma adına yeni fantazilerin çeşitliliği mukaddesatın çiğnenmesi de kimsenin umrunda değil.
“Medeniyetler Çatışması” ndan  “Medeniyetler ittifakı”na terfi ederek örümcek ağına düşen sinekler, 90’lı yıllarda Huntington’un ortaya attığ projeyi öylesine içlerine sindirmişler ki Ortadoğunun yeniden dizayn edilmesi için İsrail’in değirmenine su taşıyorlar. Ne demişti Huntington  “Türkiye Kemalizmi terk ederek 1,5 milyarlık İslam coğrafyasının merkezi haline getirmek istiyoruz.” Yani Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının kurduğu cumhuriyeti ortadan kaldırıp  “İslam aleminin merkezi olmayı hedefleyen yeni ülke”  hedefi... Türkiye Cumhuriyetini kimliği Türk, inancı İslam olanlar kurmuşken Huntington gibi gavurun hedefi tercih edilir oldu. Bunun neresinde İslam inancı var?
2023’ü beklemeye de niyetleri yok. Sabırları taşmış... İhtimal ki 9-10 yıl sonrayı görememe ihtimalini düşünerek bir an önce işi hızlandırmak için düğmeye bastılar.
Ne diyor Bülent Arınç;  “Önce şehir isimlerini değiştirelim, sonra Türkiye’yi değiştirmeyi düşünürüz” İsimler değişmeye başladı bile. “Başkanlık Sistemi”  referanduma gerek duyulmadan fiilen uygulamaya kondu.
Öyle ise yıllardır  “Türk”  adına açılan savaş,  “Türk isminin yavaş yavaş ortadan kaldırılma çalışma hızlandırılmalı.”  Yeni Türkiye,  “Yeni Osmanlı”  tartışmalarıyla boğulmakta olan insanımıza can simidi olarak  “Anadolu İslam Cumhuriyeti”  simidini uzatıp işi oldu-bittiye getirmek. Recep Tayyip Erdoğan yıllar önce “sindire sindire alışacaklar”  demişti. Sindirme işi gerçekleşmiş olmalı ki geçtiğimiz hafta “isteselerde istemeselerde Osmanlıca öğrenecekler” sözleri ile  “çiğnemeden yuttururuz” demek istiyor. Yani “SS” formülü ya, seve seve ya da sindire sindire...
İslam aleminin liderliği kafaya koymuş zihniyet, rüyalarını süsleyen hilafeti gerçekleştirmek için alfabe birliğini hedeflemiş kısa vadede.
Osmanlıca bahane, Türk harfleri yerine Arap alfabesi ile kafalarının gerisinde gizledikleri sözde  “vahdet”i gerçekleştirmek. Oysa gerçek anlamda vahdet bütünleşmektir. Dağıtarak, yıkarak, yok ederek vahdette olmaz. Bu vahdet kelimesini IŞİD’de kullanır, Mısır’da ihvancılar, Afganistan’da Taliban’da... Sığınırlar arkasına... Ama kelle keserler, ölüleriyle son defa cinsellik gibi sapıklıkları tartışır.
Türkiye’de farklı fantaziler uygulanıyor. Açılan pankartlar, benzetmeler, teşekkürler ile padişahlara, veziriazamlara aşk ve hasret ilan ediliyor. Cümlenin gözünden kaçtı son numara.
Mecliste herkes bütçeyi konuşuyor. Oysa AKP ŞanlıUrfa Milletvekili Zeynep Karahan Uslu “devletin yeni arması”  için kannu teklifi verdi. Şimdi TBMM’de Komisyon kurulacak 12 kişiden oluşan komisyon çalışmalarını üç ay boyunca sürdürüp  “yeni arma” yı belirleyecek.
Lafa bakarsanız 203 ülkenin 201’inin arması yokmuş. Türkiye ve Dominik dışında her devletin arması varnmış. Yeni arma ne olacak? Plan çoktan hazırlanmıştır bile.
Milletin kafasına çaktıkları Osmanlı rüyasını, tuğra, sancak vs derken, yıllardır milliyetçi-muhafazakar camianın duvarlarını süsleyen çorbaya çevrilmiş sözde Osmanlı armasına benzeyen bir şeyi ortaya çıkarırlar. Sonra da al sana  “Anadolu İslam Cumhuriyeti”...

Yazarın Diğer Yazıları