Asrın Felaketinden Türk Mucizesine (1)

Asrın Felaketinden Türk Mucizesine (1)
Asrın Felaketinden Türk Mucizesine (1)

AKP Hükümeti deprem tehlikesini ciddiye almadı

Efsane Bakan’dan 17 Ağustos felaketinin 9. yıldönümünde şok açıklama:

AKP Hükümeti deprem
tehlikesini ciddiye almadı

Bundan tam 9 yıl önce bütün dünyada “asrın felaketi” olarak nitelendirilen
17 Ağustos Marmara Depremi meydana geldi. Ülkemizde daha önce meydana gelen depremler bir ilin (Erzincan Depremi, Adapazarı Depremi vb.) ya da bir ilçenin (Lice Depremi, Dinar Depremi vb.) adıyla anılırken, 17 Ağustos 1999’da bir bölgeyi adeta yerle bir eden deprem Marmara Depremi adıyla anıldı. 12 Kasım Düzce Depremi ile Türkiye yeniden sarsıldı acılarımız tazelendi. Bilanço çok ağırdı. Her iki depremde 20 bine yakın ölüm, on binlerce yaralı ve yerle bir olan koca bir bölge. Depremin ardından on binlerce konut, hafif, orta ve ağır şekilde zarar gördü. Enkaz kaldırma, acilyardım, arama-kurtarma çalışmaları günlerce sürdü.


İlk zamanlarda açıkta darda ve zorda kalan insan sayısı yüz binleri aştı. Bütün dünyada asrın felaketi olarak nitelendirilen 17 Ağustos Marmara ve 12 Kasım Düzce depremlerinin ardından dönemin MHP’li Bayındırlık ve İskan Bakanı Koray AYDIN yürüttüğü proje ve çalışmalarla başta depremzedeler olmak üzere, bütün Türkiye ve Dünya’nın takdirini kazandı. Aradan geçen tamı tamına 9 yılın ardından, Koray AYDIN’la 17 Ağustos Marmara ve 12 Kasım Düzce Depremlerinin ardından yürüttüğü proje ve çalışmaları, sonrasında gelişen siyasal olayları ve nihayet gündeme dair bir söyleşi yaptık.

Sayın Bakan, aradan geçen 9 yıldan sonra  Marmara depreminden bir ders aldık mı? Bu konuda bir açıklamanız var mı?

* Açıklamalarım depremle ilgili olacak ancak özellikle AKP hükümetini çok yakından ilgilendiriyor. Bu siyasi bir açıklama değildir. Bir hatırlatmadır ve bir uyarıdır.

Depremin ardından devlet adamı sorumluluğu gereği, deprem konusunda uzmanlaşmış Japon hükümeti ile temasa geçtim. Özellikle deprem bölgesindeki köprü ve viyadükleri Japon uzmanlara incelettim. Verilen rapor, köprü ve viyadüklerin 17 Ağustos Marmara depreminden daha yüksek şiddetteki bir depreme dayanamayacakları şeklide idi. Güçlendirilmeleri, takviye edilmeleri gerekiyordu. İstanbul’un olası deprem riskine karşı, adeta zamanla yarışırcasına Japonya’ya gittim. Japon bayındırlık bakanı ve diğer hükümet yetkilileri ile görüştüm. Köprü ve viyadüklerin güçlendirilmesi için gerekli krediyi temin ettim ve anlaşmasını imzaladım. Bu arada güçlendirmeye yönelik proje ihalesini de yaparak, tüm hazırlıkları tamamladım.

17 AGUSTOS 1999


Bu proje
tamamlanabildi mi?


* İşte sorun da orda. AKP, tek başına iktidarının ikinci döneminin 2. yılına girdi. Köprü ve viyadüklerin güçlendirilmesi projesi hala tamamlanamadı. Bu kadar ağır iş görürseniz, olası bir depremin altından nasıl kalkacaksınız. 6 yılda o köprü ve viyadükler yeniden yapılır. Proje çok şükür iptal edilmedi. Ancak dediğim gibi çok ağır yürüyor. Şimdiye kadar çoktan halledilmeliydi.
AKP Hükümeti Muhtemel İstanbul Depremini Unutmuştur
Bunun gibi tamamlanamayan başka projeniz var mı?

* Köprü ve viyadüklerden daha önemli proje ne yazık ki AKP tarafından tozlu raflarda bekletilmektedir. O proje de muhtemel İstanbul depreminin hasarlarının ve can kayıplarının en aza indirilmesine yönelik projedir. Depremin ardından Afet İşleri Genel Müdürlüğü’nde bir Müsteşar Yardımcısının başkanlığında 70 kişilik bir mühendis grubu oluşturduk. Bu ekip, İstanbul Belediyesi ve Karayolları ile temasa geçerek, İstanbul’daki başta kamu binaları olmak üzere yapı stokunu kontrol ettiler. İstanbul’un olası bir depreme yönelik risk haritaları çıkarıldı. Proje gerekli yasal düzenlemelerin ardından, İstanbul’un Devlet İstatistik Enstitüsü 2000 yılı bina sayımı verilerine göre; yaklaşık 725 bin olan bina stokunun teker teker kontrolünü ve gerekli olanların güçlendirilmesini öngörüyordu. Yani çok önemli ve hayırlı bir projeydi.


Tespitlerinize göre
İstanbul’un yapı
stoku ne durumda?

* İstanbul’un yapı stokunun kalitesi maalesef iyi değil. Yani ortanın altında. Önemli oranda binanın güçlendirilmesi şarttır. Bu vatandaşın kendi kendine yapabileceği veya mahalli idarelere havale edilecek bir iş de değildir. Bu iş için bizim projemiz, gerekli yasal düzenlemeler yapılarak hayata geçirilmelidir.

Biraz önce verdiğim rakamlar İstanbul’daki mevcut bina sayısıdır. Yine DİE’nin 2000 sayımına göre İstanbul’da yaklaşık 3 milyon 40 bin hane mevcuttur. Bu hanelerin önemli bir miktarı ne yazık ki risk altındadır. Çürük, zayıf ve uygun olmayan zeminde yapılan binaların bir an önce bizim hazırladığımız proje dahilinde güçlendirilmesi gerekiyor. Şimdi ben aracılığınızla soruyorum. Bu AKP hükümeti İstanbul için ne yapıyor? Cevabını ben vereyim:İnanılmaz bir aymazlık yapıyor. Borcumuz, 240 milyar dolardan, 490 milyara çıkmış ancak İstanbul için bir şey yapılmamış. Alınan borcun 10’da biri İstanbul’a harcansa inanıyorum ki olası bir depremde kayıplarımız çok azalır. Şimdi hep birlikte soralım, İstanbul’u kurtaracak bu projeyi tozlu raflara kaldıran AKP, yerine hangi projeyi getirmiştir? Vatandaş kendi başının çaresine bakacaksa hükümetler niye var? Çözüm üretmek, çare üretmek hükümetlerin görevidir. İstanbul’un belediyelerinin de çoğu AKP’nin elinde, kendilerini engelleyen ne var Allah Aşkına.


Koray Aydın, 17 Ağustos sabahı felaket bölgesine
ulaşıp yaraların sarılması için seferberlik başlattı

İstanbul halkının canı mı imaj mı daha önemli
Şimdİ hükümet haklı olarak, yabancı ülkelerin temsilcilerinin ülkemizi ziyaretlerine olumsuz bir imajla başlamasınlar diye Ankara’da havaalanından merkeze kadar gecekonduları yıktırdı, yol güzergahını yeniledi ve ışıklandırdı. Şimdi gecekonduların yerine lüks konutlar yapılıyor. Kuzey Ankara Kentsel Dönüşüm Projesi olan bu proje için kanun çıkaran AKP hükümeti, İstanbul’un yapılarının güçlendirilmesi için bir kanun çıkaramıyor mu? Ankara ve Türkiye’nin imajı önemli de İstanbul’da yaşayanların canı ve malı daha mı az önemli? AKP’li bakan ve milletvekilleri, İstanbul’daki arsaların imar durumunu takip edeceklerine,  bu binaların güçlendirilmesi için
hazırlanan projeyi takip etmeleri gerekir. Aksi halde AKP, millet ve tarih önünde sorumlu olacaktır.


Gölcük’te anlamlı tören

Efsane Bakan Koray Aydın’a Gölcük Belediyesi tarafından plaket verilirken, Koray Aydın da GESOTİM’e yeni katılan üyelere sertifika verdi.
17 Ağustos Marmara depreminin 9. yıldönümünde Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde depremde hayatını kaybedenler düzenlenen törenle anıldı. Törene efsane Bakan Koray Aydın, eski Bakan Hasan Gemici, eski Bakan Yaşar Okuyan’ın da aralarında bulunduğu siyasiler ve vatandaşlar katıldı. Törende saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından günün anlam ve önemini belirten konuşmalar yapıldı. Gölcük Esnaf ve Sanatkarlar Odası Arama ve Kurtarma Timi’ne (GESOTİM) yeni katılan üyelere Bayındırlık ve İskan eski Bakanı Koray Aydın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski Bakanı Yaşar Okuyan ve Devlet eski Bakanı Hasan Gemici tarafından sertifikaları verildi. Gölcük Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş ayrıca Koray Aydın, Yaşar Okuyan ve Hasan Gemici’ye depremde yaptıkları çalışmalar nedeniyle birer plaket verdi. Törenin ardından Gölcük Kavaklı sahilindeki deprem anıtına çelenk konuldu.


YARIN:
Prefabrik İhalelerinde Baskılara Boyun Eğmedik