Bahçeli’den Biden’ın İsrail ziyaretine tepki

Bahçeli’den Biden’ın İsrail ziyaretine tepki
ABD Başkanı Biden’ın bugün İsrail’i ziyaretine ilgili Devlet Bahçeli sosyal medya üzerinden tepki gösterdi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İsrai’in Gazze’deki hastaneyi bombalamasıyla ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı.

Bahçeli, saldırının ardından İsrail’e giden ABD Başkanı Joe Biden’a da tepki gösterdi.

MHP lideri, “ABD Başkanı şayet İsrail yerine ilk durak olarak Türkiye’ye gelmiş olsaydı, bu tavır ve tercihten Sayın Cumhurbaşkanımızın evsahipliğinde ve iki taraflı eşgüdüm halinde arabuluculuk misyonuna talip olduğu, barış ve çözüm ortamını inşa etmek amacıyla iyi niyetli arayış içinde bulunduğu anlamı çıkardı” ifadelerini kullandı.

“İKİ SEÇENEK DE FELAKETE HİZMETTİR”

Bahçeli’nin açıklamaları şöyle:

Gazze’de, kahredici ve korkunç bir trajedinin bütün komplikasyonları yaşanırken maalesef dünya sessiz ve seyircidir. Acıya ve kana bulanan Gazze’de faal halde olan bir hastaneye dün İsrail savaş uçaklarının hava saldırısında en az 500 kişinin hayatını kaybettiği açıklanmıştır. Vahşet her gün yeni bir boyut kazanmaktadır. Sivil halk katliam ablukasına alınmıştır.

Bu sıcak ve sarsıcı ortamda ABD Başkanı Biden’in İsrail’i ziyareti ve aleni destek mesajı vermesi şiddet ve yıkım operasyonuna taraf olması demektir. Aynı zamanda tarihi bir yanlıştır. Biden’ın İsrail’e gitmesi akla iki seçenek getirmiştir: Ya İsrail saldırılarını doğrudan yönetmektedir ya da Siyonist lobiler tarafından yönetilmektedir. İki seçenek de felakete hizmettir.

ABD Başkanı şayet İsrail yerine ilk durak olarak Türkiye’ye gelmiş olsaydı, bu tavır ve tercihten Sayın Cumhurbaşkanımızın evsahipliğinde ve iki taraflı eşgüdüm halinde arabuluculuk misyonuna talip olduğu, barış ve çözüm ortamını inşa etmek amacıyla iyi niyetli arayış içinde bulunduğu anlamı çıkardı. Biden’ın sorumsuz ve sağduyudan yoksun politikası uzlaştırıcı ve yatıştırıcı değil, bilakis kışkırtıcı ve karanlık mahiyetlidir.

İsrail-Filistin arasındaki ağırlaşmış sorunun yegâne çözümü, bölgede iki devletli bir yapının acilen ve uluslararası toplumun desteğiyle hayata geçmesidir. 1967 sınırları dâhilinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen bir Filistin devleti mutlak surette tezahür ve tecelli etmek durumundadır. Akan kanın durması, adaletin ihyası ancak bu sayede mümkündür.

İlgili Haberler