Şiddet esiri Irak bölünmenin eşiğinde

Şiddet esiri Irak bölünmenin eşiğinde
Şiddet esiri Irak bölünmenin eşiğinde

Irak’ın yıkıcı bir din temelli iç savaşın eşiğinde olduğu ve bu nedenle parçalanacağı düşüncesini birçok kişi paylaşıyor

Irak’ın yıkıcı bir din temelli iç savaşın eşiğinde olduğu ve bu nedenle parçalanacağı düşüncesini birçok kişi paylaşıyor

 

Uzmanlar, bugün Irak’ta yaşanan çalkantıyı, Irak’ın 1921’de devlet olmasından bu yana gözlenen en ağır kriz olarak değerlendiriyor. Bazıları ise Saddam Hüseyin’in 2003’te devrilmesinden ya da Amerikan askerlerinin 2011’de çekilmesinden bu yana yaşanan en kritik an olarak görüyor. Irak’ın yıkıcı bir din temelli iç savaşın eşiğinde olduğu ve bu nedenle parçalanacağı düşüncesini birçok kişi paylaşıyor. Bu durumda, anlaşarak bölünmenin kötünün iyisi bir seçenek olduğu düşünülüyor. Irak, kendisini şiddetli bölgesel gerginlikler içerisinde de buluyor. Komşu Suriye’deki çatışma Irak’ı doğrudan etkiliyor ve buradaki mücadeleye angaje olan dış güçler, Irak’ın farklı bileşenlerini farklı yönlere çekiyor. Hangi yönden ele alınırsa alınsın, Irak’ın durumu hiç de iç açıcı görünmüyor,

 


En kötü senaryo

 


Gerçekleşme ihtimali olan en kötü senaryo kendisini şu şekilde gösteriyor: Irak’ın en büyük üç kesimini oluşturan toplulukları (yüzde 60 ile çoğunluğu oluşturan Şiiler ve Sünniler ile Kürtler) arasında ülkenin dinsel ve etnik temelde bölünmesi. Başta ülkenin farklı bölgelerinde patlak veren şiddet olaylarında ortaya çıkan ölü ve yaralı sayısı olmak üzere bunun uyarı belirtileri var. Şii Başbakan Nuri el Maliki’ye bağlı güçler Kerkük bölgesinde çok sayıda Sünni protestocuyu öldürünce, Maliki hükümetine karşı hoşnutsuzluğu artan Sünni bölgeleri başta olmak üzere şiddet olaylarında artış gözlendi. Kürt lider Mesut Barzani’nin aracı olduğu ve iktidar paylaşımını öngören anlaşma gereğince, Sünni oyların çoğunu kazanan laik Şii lider İyad Allavi’nin Ulusal Strateji Konseyi’nin başına geçmesi gerekiyordu. Ama bunların hiçbiri olmadı. Maliki, yönetime Sünni katılımını giderek azalttı ve gözaltında tutulanların serbest bırakılması, terörle mücadele yasalarına ilişkin Sünni taleplere cevap vermedi. Sünni militanların isyancı eylemleri de hep devam etti. Maliki Sünnileri karşısına almaya devam ederse Sünnilerin yoğun olduğu bölgelerde, Şiilerin hakim olduğu hükümete karşı gerçek bir isyan başlaması tehlikesi sözkonusu. Maliki ile görüş ayrılıkları olan Kürtler, Mart ayında bakan ve vekillerini Bağdat’tan çekti.

 

Sünniler “cihad” kararı aldı

 

Irak’taki Cuma gösterileri çerçevesinde Sünnilerin kalesi Felluce’de düzenlenen gösterilerde cihad kararı alındı. Cuma hutbesini okuyan imam, gösteri meydanından çekilme, gösteri meydanından çekilmeyip de güvenlik güçleriyle çatışma veya Sünnilerin çoğunlukta olduğu bölgelerin federal yapıya kavuşması talebinde bulunulması gibi önlerinde 3 seçeneğin bulunduğunu ve seçimin göstericilere bırakıldığını belirtti. Bunun üzerine göstericiler, gösteri alanını bırakmak istemediklerini, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’in planını hayata geçirecek ve Irak’ı parçalanmaya götürecek olan federalizme karşı olduklarını, gösteri alanında kalıp kendilerini savunacaklarını ve cihad etmekte karar kıldıklarını açıkladı. İmam, 4 aydır hükümetin hiç bir talebi yerine getirmediğini söyledi.

 

ABD, saldırı için İran seçimlerini bekliyor

 

ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel, askeri harekat için İran’da gelecek ay yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerini beklediklerinin sinyalini verdi. Wall Street Journal (WSJ) gazetesine göre Hagel, geçen ay Kudüs ziyaretinde İsrailli yetkililere Obama yönetiminin İran’ın nükleer programına karşı askeri seçeneği yakında gündeme alacağını, ancak önce 14 Haziran’daki seçimlerin sonucunu beklediğini söyledi. İki ülkenin seçimler sonrasında askeri seçenek konusunda görüşmelere hız vereceği belirtildi. ABD’li yetkililerin İsrail’li yetkililere, olası bir askeri operasyonda kullanılacak yeni sığınak delen bombaların (MOP) deneme aşamasındaki videolarını da gösterdiği bildirildi.

 


İran’ın güvenliği

 


İran Devrim Muhafızları Komutan Yardımcısı Hüseyin Selami, ülkesinin  güvenlik sınırlarının Doğu Akdeniz’e kadar uzandığını söyledi. Selami, İran’ın düşmanların oyun alanında yenilen taraf olmayacağını belirterek, “İran’ın güvenlik sınırları Doğu Akdeniz’e kadar uzanır. Düşmanların İran’ın hareketlerini durdurmasına izin yok” dedi. Düşmanların İran’ı işgal etmek istediğini kaydeden Selami, “Bizi yenmek istiyorlardı. Gençlerimiz 8 yıl (İran-Irak savaşı) direnmeseydi biz de Irak, Suriye gibi olacaktık” diye konuştu.

 

Gerginliği giderme çabası

 

Güney Kore’nin Ankara Büyükelçisi Sangkyu Lee, kendilerini nükleer silahlarla tehdit eden Kuzey Kore’ye yaptırım istemediklerini söyledi. K.Kore ile uluslarası arenada diyalog kurmayı ve nükleer silahlarını yaygınlaştırmasını önlemeyi istediklerini belirtti. Sangkyu, basın mensuplarıyla bir araya geldi. K.Kore ile G.Kore arasında nükleer gerginlik konusundaki sorulara cevap veren Büyükelçi, K.Kore’nin kendilerinin tehdit etmesinin arkasında birçok sebep olabileceğini ifade etti.