Gözübüyük, “Suriye’de Türkmenlere karşı savaşan o kadar çok grup var ki... Lübnan’ın Hizbullah’ı, Kuzey Kore’den gelenler, Şia askerleri, Sadr cemaatinden Irak Şiileri, Ermeniler ve en çok da canımızı acıtan Esad’ın İran’dan getirdiği Hazara Türkleri de bize karşı cephe alıyor” dedi. Suriye’de devam eden sıcak çatışmadan bir süreliğine Türkiye’ye gelen Halepli mücahit Muhammet Gözübüyük, Halep’teki durumu YENİÇAĞ’a anlattı. Halep’in rejimle Türkmen Dağı arasında kaldığını ve Türkmen Dağı’na siper olduğu için büyük önem taşıdığını dile getiren Gözübüyük, “Halep düşerse Türkmen Dağı da düşer” diye konuştu. Gözübüyük, sözlerine şöyle devam etti: “Halep’te PYD’ye karşı bir harekât başlattık. PYD ile doğrudan savaşıyoruz. Bunun yanı sıra IŞİD arkadan bize müdahale ediyor. Aynı anda bir cepheyle daha savaşıyoruz. Rusya rejim güçlerine paraşütlerle yardım indirirken Türkmenlerin üzerine de misket bombası bırakıyor. Suriye’de yaşayan ceren avcıları dediğimiz 600 kişilik Ermeni gücü de Türkmenlere karşı çatışıyorlar. Bizi hiçbir şekilde kara savaşında yenemiyorlar. Ne kadar imkânlarımız kısıtlı olursa olsun biz o bölgenin insanıyız, topraklarımızı iyi tanıyoruz.” Gözübüyük, “Bizi daha çok teknolojiyle vurguna uğratmaya çalışıyorlar. Bu desteği de Rusya’dan alıyorlar. Halep çok önemlidir. Halep düşerse Türkmen Dağı’na giden koridor açılır. Halep şu anda Türkmen Dağı’na siper olmuş vaziyettedir. Halep düşer ve Türkmen Dağı’nı alırlarsa o hayallerini kurdukları Kürt koridoru oluşacak” şeklinde konuştu.
Şehirde su yok
Gözübüyük, sözlerini şöyle sürdürdü: “Halep’te Esad ilk iş olarak su borularını bombaladı ki şehre su gitmesin. Onarıldı ve tekrar bombaladı. Su şebekeleri bombalandığı için haftada bir ya da iki kez şehre su veriliyor. Halep’teki su yokluğunu size şöyle aktarayım. Kedi eti yenebilir ve lağım suyu içilebilir diye fetva yayımlandı. Halepliler öyle çaresiz ki artık lağım suyu içiyorlar. Lağım suyundan dolayı ben de saçkıran oldu. Çocuklar bünyeleri zayıf ve hastalanıyorlar. Halep’te 5 6 hastane var. Nüfusu o kadar çok ki yetmiyor. İlaç yok ve doktor az. Halep’te 1 buçuk aydır elektrik de yok. Şeker karaborsaya düşmüş durumda. Türk halkının yardımlarına minnettarız. İyi niyetli yardımseverlere çok teşekkür ediyoruz. Fakat bizim gıda yardımından kastımız uzun ömürlü konserve, giysiden kastımız da kadın kıyafetleri değil dağda savaşacağımız kamuflaj, içlik, kar maskeleridir.”
,
Bir süredir Türkiye’de bulunan Halepli mücahit Muhammet Gözübüyük, Halep’te yaşananları muhabirimiz Hanife Açıkalın’a anlattı.
