Bu adli yıl adil yıl olacak mı?

Bu adli yıl adil yıl olacak mı?

Evvelsi gün, Yenicagtv instagram hesabında izlediğim bir videoda, üniversite mezunu bir antenci olduğunu söyleyen vatandaş, sorunu yaratanla, çözeceğini söyleyen aynı kişi, diyerek bir kısır döngüden bahsediyordu. Videodaki adamın kısır döngü ve tarih tekerrüründen dem vurmasıyla aklıma o gün başlayan adli yıl açılış töreni geldi.

Eski yıllarda, hatırlarsanız bu törenin başlıca gündemlerinden biri şimdi büyükelçilikle ödüllendirilen Metin Feyzioğlu’nun konuşmasıyla/ konuşturulmamasıyla ilgili olurdu.

Son iki senedir yargının savunma tarafını temsil eden Türkiye Barolar Birliği’ne başkanlık eden Erinç Sağkan’ın da konuşmaları sansüre uğruyor.

Kim söyleyecek?

Sayın Sağkan, konuşmasında konumu gereği değinmesi pek tabii gereken konulardan bahsetti.

Avukatların sorunlarını dillendirdi, savunmanın güçlendirilmesini talep etti. Zaten bu konuları o söylemeyecek de kim söyleyecekti?

Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının sağlanmasından bahsetti. Hukukun üstünlüğü dedi. Yargının savunma ayağının temsilcisi olarak, hukukun en temel ilkelerinden bahsetmesi doğaldı elbet.

Bu köşede de bu gazetede de defalarca yazdığımız, hukuka saygısı olan insanların sık sık söylediği, akademisyenlerin uyardığı, ekonomistlerin bile düzeltilmesi gerektiğine dikkat çektiği mesele olarak, yargının siyasetle iç içe geçmiş ilişkisinden bahsetti.

Yargı sisteminin önemli bir temsilcisi olarak Sayın Erinç’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da bulunduğu bir ortamda bu sorunu dillendirmesi zaten kendisinden beklenendi; bekleneni yaptı.

Zaman zaman Cumhurbaşkanı ve tezat bir şekilde Hâkimler ve Savcılar Kurulu’na başkanlık eden Adalet Bakanı gibi bu ilkelerden yüzeysel olarak bahsetmekle kalmadı, meseleyi açıkladı.

İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’nin ve Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) kararlarının alt mahkemelerce uygulanmadığını, bunun da yargıyı hak ve özgürlüklerin teminatı olma işlevinden uzaklaştırdığını belirtti.

Son olarak, milletvekili seçilen Can Atalay’ın halen cezaevinde olmasının AYM’nin emsal kararlarına ters düştüğünü söyledi.

Etkinliği televizyondan takip edenler ise, bu önemli uyarıları duymadı. Belli ki Cumhurbaşkanlığı frekansları, konuşma metnini beğenmediği için televizyonda yayınlanmadı.

Böyle düzelmez

Yazının başında bahsettiğim vatandaşın söylediği “bozanlar da aynı, düzelteceğini söyleyenler de” sözü işte burada karşılık buluyor. Adli yılın daha başlangıç töreninde ayrımcı, sansürcü zihniyet ön plana çıkarsa, adli sistemin adil sistem olacağına da kimse ikna olmaz.

Böyle bir ortamda yatırımcıya da güven verilmez.

Üstelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aynı gün bahsettiği yeni anayasa metni için de toplumsal mutabakat gerektiğini, bu toplumsal mutabakatın da her fikre tahammül gösterilecek ortam yaratılarak sağlanacağını hatırlatırım.

Yazarın Diğer Yazıları