Evdeyim. Televizyon kanallarını geziyorum. A Spor''da kaldım. Onur Yıldız''ın sunduğu programda üç spor yazarı var. Gazeteci. 3''ünü de biliyorum. Levent Tüzemen''le fazla çalışmadım. Gürcan Bilgiç''le Serdar Sarıdağ''ı yakından tanıyorum.

Biraz izleyeyim dedim. Kulaklarıma, gözlerime inanamadım.

Lafı fazla uzatmayacağım. Tek tek neler söylediklerini anlatmayacağım. Serdar sessiz kaldı genelde. Spiker kardeşim ile birlikte diğer iki spor yazarını yatıştırmaya çalıştı.

Birbirlerine girdiler.

Hele Levent Tüzemen. Bir ara Dubois''in ayak bileğine Konya''da aldığı darbeyi anlatmak için masanın üzerine ayağını koydu.

Levent Tüzemen''e göre Galatasaray''ın hakkı yenmiş. Ateş püskürüyor, MHK''ye, hakemlere ve başkanı Lale Orta''ya.

Gürcan Bilgiç de ona karşılık veriyor. Biri Fenerbahçe''nin diğeri Galatasaray''ın sözüm ona haklarını savunuyor. Amigo gibiler. Pardon amigolara ayıp olur; yöneticilere de. Onlar bile böyle yapmazlar.

Gazeteciler Cemiyeti üyesiyim. Türkiye Spor Yazarları Derneği''ne de. Bunu yakıştıramadım. Kusura bakmayın ama sizi çok ayıpladım.

Bir konu hakkında fikrin olabilir. Kendine göre yanlışa yanlış doğruya doğru deme hakkın da. Yorum da yapacaksın elbette, spor yazarısın zaten. Yapmazsan olmaz.

Ama bu kadar taraflı yorumlar. Gergin ortamlar. Kendince tuttuğun kulübü savunmak adına bağırmalar, çağırmalar. Olmaz olmamalı.

O kanal sizleri ekrana çıkarabilir de. Ama bu şekilde yapacaksanız gazeteci gömleğinizi çıkarıp, duvara asın. İsimlerinizin altına ne yazarsanız yazın. Ama lütfen altına spor yazarı yazmayın.

Ayıp oluyor.