Gürel Yurttaş / YENİÇAĞ

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi, Japonya maçından önce de sahip çıktı teknik direktör Stefan Kuntz'a.

Sahip çıkarken de istikrarın çok önemli olduğunu söyledi. Yani Kuntz'la devam ederek istikrarı koruduğunu demek istedi.

Japonya maçında görüldü ki sahiden de istikrarlı bir gidiş var Milli Takım'da! Acıların takımı olma yolunda ama!

Evet... Japonya'dan da 4 yedi Milli Takım.

Almanya'da oynanan maçta tribündeki Türkler artık bu istikrardan sıkılmış olacaklar ki, pankart açtılar tribünde; Go home Kuntz diye.

Bir avuç kişi hariç (onlar kendilerini biliyor) Kuntz'un kalmasını istiyor.

Anlattıklarına göre Büyükekşi de öyle.

Ama Kuntz bile pes etmiş artık. Tribünde kendisine yönelik tepkilere bakarken düşünmüş olmalı: Benim ülkem Almanya'da bile başarısız olan teknik direktör (Hansi Flick) kovulurken beni bu başkan hala niye tutuyor, diye.

Zaten maçtan sonra öyle bir açıklama yaptı ki; "Kovun artık beni" dercesine.

Bakın, neler söylediğini aynen aktarıyorum:

"Benim sorumluluk alanım kesinlikle oyuncular, ben oyuncularımdan bazı şeyleri bekleyebilirim. Fakat oyuncularımın da A Milli forma için yüzde yüzlerini verecek seviyeye kendilerini getirmeleri gerekiyor. Ben milli oyuncuydum böylelikle Almanya'da oynadım, ben eğer bir Alman hoca olarak Türk Milli Takımı'nın başında kenarda bekliyorsam bu maçları kesinlikle kazanmak istediğim için oradayım. Tüm teknik ekibimle beraber çok fazla efor sarf ediyoruz, analizler yapıyoruz. Çünkü tek hedefimiz, Türk Milli Takımı'nı geliştirmek. Bunun için de gururluyuz. Gerçekten en çok canımı acıtan konu, eğer oyuncular kendileri için yüzde yüzünü vermeye razı değillerse en çok canımı o acıtıyor. Sahanın ortasında cevap verilir, röportajlarda değil."

Ben böyle şey görmedim. Adam resmen futbolcularını ateşe atıyor. Hadi direkt söyliyeyim; satıyor!

Bir dahaki maça Alman futbolcularla mı çıkacak? Hayır! Yine bu futbolcular olacak.

Peki onlardan nasıl verim alacak?

Bence burada aslında demek istediği şu: Beni kovun diyor.

"Verin 9 aylık alacağımı (Yılda 1.5 milyon euro kazanıyor) gideyim" demek istiyor.

Daha ne desin!

Göreve geldiğinden bu yana Türk futbolunu gerisin geriye götüren, kulüplere ceza vermekten başka bir şey bilmeyen, Zihni Sinir proceleri peşinde koşup duran, "Aman hakkımda kötü bir şey yazmasınlar" diye gazetecileri seyahatlere götüren, TFF kadrolarına topu görse bomba diye karakola koşacak adamları dolgun maaşlarla dolduran TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi anlamıyor bir türlü bunu.

Hakikaten artık kabak tadı verdi. Türk futbolu bunu haketmiyor. Ne bu federasyon başkanını, ne de bu hocayı!

Sık sık yazıyorum ama. Tekrar edeceğim. Slaven Bilic'in o sözüyle bitireceğim yazıyı:

"Türkiye’de temel problem şu; bilgili insanların yetkisi yok, yetkililerin de bilgisi yok..."