Almanya'daki Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU), Berlin’de düzenlenen 37. parti kurultayında bir araya geldi. Genel Başkan Friedrich Merz, delegeler tarafından büyük bir coşkuyla karşılanırken, partinin son dönemdeki tartışmalı hamleleri gölgesinde, birlik ve kararlılık mesajı öne çıktı.

friedrich-merz-am-montag-in.jpg

Kurultay, CDU’nun son haftalarda aldığı siyasi kararların yarattığı tartışmaların ardından kritik bir dönemde gerçekleşti. Parti, hükümetin göç politikalarına yönelik daha katı önlemler alınmasını savunurken, aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) ile ortak oy kullanarak mecliste bazı yasa tekliflerini desteklemişti. Merz’in, göç akışını sınırlandırmaya yönelik sunduğu beş maddelik plan çerçevesinde alınan bu kararlar, hem CDU içinde hem de Almanya genelinde büyük yankı uyandırdı.

Merz’in açılış konuşmasında, “Şimdi daha kararlı bir şekilde ilerlemeliyiz” mesajı dikkat çekerken, delegelerden gelen yoğun alkış kurultayın ruh halini yansıttı. Ancak Berlin Belediye Başkanı Kai Wegener gibi bazı CDU üyeleri, AfD ile iş birliği konusunda daha mesafeli durduklarını belirtti. Wegener’in konuşması sırasında salondaki alkışların daha düşük seviyede kalması, parti içindeki görüş ayrılıklarını gözler önüne serdi.

Öte yandan, Almanya genelinde binlerce kişi, CDU’nun AfD ile ortak hareket etmesine tepki olarak sokaklara döküldü. Eski Başbakan Angela Merkel’in de bu iş birliğini yanlış olarak nitelendirmesi, parti içindeki geleneksel muhafazakâr çizgi ile Merz liderliğindeki yeni yönelim arasındaki gerilimi daha da artırdı.

CDU kurultayında ele alınan "Acil Önlem Paketi"nde, sınır güvenliği, iltica başvurularının hızlandırılması ve entegrasyon süreçlerinin gözden geçirilmesi gibi başlıklar yer aldı. Merz, göç politikasına yönelik adımların kaçınılmaz olduğunu vurgularken, muhalefetteki SPD ve Yeşiller ise CDU’nun AfD’ye yaklaşımını sert bir dille eleştirdi.

Almanya'da yaklaşan seçimler öncesinde CDU’nun nasıl bir yol izleyeceği merak konusu. Merz’in liderliği, parti tabanında büyük destek bulsa da CDU'nun aşırı sağ ile arasına net bir mesafe koymaması, önümüzdeki süreçte yeni siyasi krizleri beraberinde getirebilir.