Cemiloğlu’na “Atatürk Barış Ödülü” verilmeli

Dile getirmeye çalıştığımız Tatar Türkleri’nin trajedisini çok anlamlı bir şekilde anlatan ve geçen hafta yayınlanan  “Kırım Ey Güzel Kırım” eserinde Kırım Türkleri’nin lideri Cemiloğlu’na bir vefa örneği sergileniyor.
Kitabın yazarları değerli hocamız ve candan dostumuz Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş, meslektaşımız ve arkadaşımız Mehmet Cemal Çiftçigüzeli, Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Zafer Karatay’ı bu temenni ve öneriden dolayı da, peşinen kutlamak gerekiyor.
Kitabın ön sözünde bile her şey anlatılıyor:
“Asırlar boyunca Tatar Türkleri’nin yurdu olan Kırım 1944 senesinde tarihin ender gördüğü bir facia yaşamış ve kanlı, kızıl diktatör Stalin’in kararı ile bütün Kırım Türkleri evlerinden koparılarak Orta Asya stepleri ve Sibirya’ya sürgün edilmişlerdir.
Sürgün süresinde ve sonrasında Kırımlı soydaşlarımız büyük nüfus kaybına uğramışlardır. Stalin’in ölümü ve Sovyetler Birliği’nde rejim şartlarının değişmesini takiben 1990’lara doğru Kırımlı kardeşlerimiz öz yurtlarına dönmeye başlamışlardır. Bu dönüş ve Kırım’da yerleşme çok zor şartlar, yoksulluklar ve büyük fedakârlıklar içinde cereyan ediyordu.
1990’ların başlarından bugüne Kırım’daki değişikliklerden en hayati olanlarından birisi de nüfus yapısında, demografide olanıdır.
Çin Seddi’nden Adriyatik Denizi’ne kadar uzanan “Türk Dünyası” kuşağında milli benlik ve kimliğini, milli ve manevi değerlerini en iyi şekilde koruyan Türk kavimlerinin ön sırasında şüphesiz ki Kırım ve Ahıska Türkleri’nin geldiğini milli örf ve adetlerini sadakatle sürdürdüklerini rahatlıkla ifade edebiliriz.
Kırım’a bir bütün olarak her sahada destek verecek ülkelerin başında Türkiye gelmektedir. Türkiye’de Kırım Türkleri’nin çok büyük sayıda akrabaları, hemşerileri mevcuttur.
Türkiyeli müteşebbisler Kırım’a yatırım yapmaya özendirilmelidir. Sadece ekonomi alanında değil ve fakat pek çok sahada Kırım-Ukrayna-Türkiye arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi taraf ülkelere faydalar sağlayacaktır.
Bugün ve her zaman Kırım Türkleri’nden bahsedilince bu masum halkı tamamen yok etmek, varlığını yeryüzünden silmek için onlara 1944 yılı Mayısı’nda kan dökücü zalim Stalin’in uyguladığı sürgün katliamını hatırlamamak mümkün müdür?
Ne var ki; Kırım Türk soydaşlarımız içinden kahraman bir evladı çıktı Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu. Hiçbir terör olayına başvurmadan, kan dökmeden, sürgün kamplarında gençliğinin uzun yıllarını harcayarak, direndi, mücadele etti. Sonuçta halkını ’Vatanları Güzel Kırım’a getirdi. Halen o güzel topraklarda 300 bin Kırım Türkü yerleşti, yaşıyor.
“Atatürk Barış Ödülü” öncelikle bu yiğit, vatanperver “Mustafa”ya verilmelidir, elbette bu nişanı çoktan hak etmiştir.”
Gerçekten de, Cemiloğlu’na bu anlamlı ödül yakışıyor.

Yazarın Diğer Yazıları