CESARETİN VARSA...
CESARETİN VARSA...
İktidarın küçük ortağı Devlet Bahçeli “İmamoğlu kendine güveniyorsa, yüz bin kişinin imzasıyla Cumhurbaşkanı adayı olabilecektir.” demiş...
Akla ziyan bir istifa et çağrısından sonra da “Türkiye’yi ayağa kaldırırım” sözünüzün gereğini, bu tür cesur bir kararla ortaya koymayı planlıyor musunuz?” Diye de sormuş...
Pekala, ben de bu vesile ile buradan iktidarın küçük ortağı Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye soruyorum:
Siz çok köklü bir partinin Milliyetçi Hareket Partisi’nin Genel Başkanı olarak Cumhurbaşkanlığı yarışında Ekrem İmamoğlu’nun karşısına çıkabilecek cesarete sahip misiniz?
Bakın Cumhur ittifakı’nı bırakın, iktidar nimetlerini bırakın, iktidar gücünden arının sade ve sıradan bir vatandaş olun, seçime öyle girin falan da demiyorum!
İktidar nimetlerinin hepsi sizin olsun, bu güne kadar yaptığınız gibi tepe tepe de kullanın...
Malum bu güne kadar hep siz AKP’yi ve AKP’li bir adayı desteklediniz, bu sefer de bir değişiklik olsun AKP sizi desteklesin, çıkın İmamoğlu’nun karşısına yarışın var mısınız?
Son anayasa değişikliğinden bu yana:
- Recep Tayyip Erdoğan
- Kemal Kılıçdaroğlu
- Meral Akşener
- Muharrem İnce
- Doğu Perinçek
- Selahattin Demirtaş
- Temel Karamollaoğlu
Er meydanına çıktı, Cumhurbaşkanlığı seçiminde sandık yarışına girmekten çekinmedi değil mi?
Peki, siz neden bu yarışa girmeye hiç cesaret etmediniz?
Oysa Ekrem Başkan iktidarın tüm nimetlerinden, devletin tüm imkanlarından faydalanan adaylara karşı çıktı, İstanbul’da Büyük Şehir Belediye Başkanlığına aday oldu...
Üç defa yarıştı...
İktidarın tüm nimetlerinden faydalanan adayları sandıkta eze eze yendi ve rüştünü ispatladı, siyasete damgasını vurdu, tarihe İstanbul’u en yüksek oy oranı ile kazanan Büyükşehir Belediye Başkanı olarak geçti.
Böyle bir rakiple sandıkta karşılaşmak, yarışmak ister misiniz?
Böyle bir sandık yarışına soyunacak cesaretiniz var mı?
Gelelim son açıklamanızda kullandığınız cümleler ve istifa çağrınıza:
- “CHP’den, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından, Türkiye Belediyeler Birliği Başkanlığı’ndan istifa etmesi...”
- “Bu şahsa tavsiyem, siyasetten, yargıdan, toplumun her kesiminden ülkeyi ayağa kaldırabilecek destekçileri olduğuna inanıyorsa sade bir vatandaş olmayı tercih ederek sonuçlarına katlanması ve açıkça meydana çıkmasıdır.”
- “Aynı zamanda ulaşacağı bu rahatlık ve kolaylık; çevresindeki karmaşadan, siyasetin kaotik yapısından kurtulmasını, sade ve sıradan bir vatandaş olarak hem adaletin hem de milletin huzuruna çıkmasını sağlayacaktır.”
- “Büyükşehir Belediye Başkanı zırhını çıkardığı andan itibaren isimleri siyaset borsasında inip çıkanlarla eşit şartlarda yarışıma imkânına kavuşması, kendi ifadesiyle adil bir yarışa önayak olması mümkün ve muhtemeldir.”
Gibi cümleler kurmuş ve “Böyle bir adımın, hem siyasi etik açısından örnek teşkil edeceğine, hem de adil bir yarış ortamı oluşturabileceğine, bunun da Türkiye’nin siyaset kültürünü dönüştürmek adına tarihi bir fırsat olacağına inanıyor musunuz?” Diye de sormuşsunuz...
Peki, böyle bir çağrıyı bu güne kadar devletin tüm imkanlarından tepe tepe faydalanarak seçimlere giren Ekrem Başkanın gelecekteki olası rakiplerine de yapıyor, onlara da “görevlerinizden istifa edin, bulunduğunuz koltuğun ve iktidarın nimetlerini bırakın, sade birer vatandaş olarak seçimlere girin, siyasi etiğe uygun davranın, adil bir yarış olsun” diyor musunuz?
Olur da siz de Ekrem Başkan’ın karşısında böyle bir yarışa girerseniz sade bir vatandaş olarak tüm devlet gücünden ari bir şekilde seçim yarışına girmeye cesaret edecek misiniz?
GİZLİ TANIĞA CANLI YAYIN RESTİ
O SANDIK HALKIN ÖNÜNE GELMEYECEK Mİ?
Bak hala önder mönder diyor!..
YARGI SOPASI
BEBEK KATİLİ SÖYLEMİNDEN KURUCU ÖNDER SÖYLEMİNE...
SHALOM HAMAS
Ümit Özdağ niye içeride?
Esad gitti Suriyeliler gitmedi
El milletvekili ile Anayasa değişmez
Herkes sussun bi Öcalan konuşsun!









