Bu maçlar bizi aşağıya çeker

Bu maçlar bizi aşağıya çeker

Avrupa UEFA Uluslar Ligi Lig C, grup 1 de mücadele eden Türk Milli takımının Fareo Adaları, Litvanya  ve Lüksemburg maçlarını izledim. Işık alanlar olmuş! Ateş böceği de ışık verir. Yürümeniz, ilerlemeniz için yardımcı olmaz. Alman teknik adam için daha doğrusu son günlerin moda deyimiyle şudur:“Gelişiyoruz, takım oluyoruz. Birbirini tamamlayan ekip olma yolunda ilerliyoruz.”

Üç maçta rakip filelere 12 gol attık. Kaleciler için not verecek kimse var mı? Uğurcan rahatsız edecek şutlar daha kaleye gelmeden maç bitti. Doğan ışık verdi mi? Altay kulübede nöbet tuttu. Savunmayı zorlayan forvet var mıydı? Orta saha malum. Hakan Çalhanoğlu’da değişen bir şey yok. Duran toplara kombine almış. Duran toplardan, bir oyun organizasyonu ile atılan kaç gol var? Mücadele var. Hırs var. Doğukan Sinik’in gollü bir çıkışı var. Bunlara eyvallah.  
Forvetlere bir göz atalım. Halil, Serdar, Enes ve Cengiz dörtlüsünden hangisi için “işte aradığımız bu, golcü dediğin  böyle olur” dersiniz. Serdar Dursun 7 maçta 7 gol attı. Bu rakipleri kimse kendine ölçü alıp değerlendirme yapmasın. Derede kano sürmek ile Kaçkarların azgın sularında kano sürmek aynı şey değil. Denemek isteyen olursa buyursun fırtına Deresi’ne!

Biz bu lige fazla geldik! Zaman kaybetmeden kendi ligimize çıkmalıyız. Rakiplerimizle boğuşmalıyız. Zayıf takımlar bizi geliştirmez, aşağı çeker. Bu iş Fenerbahçe, Trabzonspor, Beşiktaş ve Galatasaray’ın 3.lig takımını yenip mutlu olmasına benziyor. 

Sonuç olarak bu tür milli maçlar Alman teknik adamın istatistiklerini güzelleştirir, o kadar!

Yazarın Diğer Yazıları