CHP yeni çizgisini belirlerken... HDP nerede duruyor (2)

CHP yeni çizgisini belirlerken... HDP nerede duruyor (2)

Eğri oturup doğru konuşalım... PKK, içeride partileşince, kabul edelim ki, CHP'yle ya da CHP çıkışlı partilerle muhakkak dirsek teması kurdu. İtiraz eden buyursun, "Hayır!" desin.

Çok tartışılan iş birliğine bakalım önce... Erdal İnönü'yü, esasta CHP'den ayrı düşünebilir miyiz?

12 Eylül 1980 sonrasında, darbecilerin söz sahibi olduğu zamanda, önceki partiler yasaklı olduğu için yeni partiler kuruldu. ANAP, Halkçı Parti, Milliyetçi Demokrasi Partisi, MÇP, SODEP bu partiler arasındaydı. 1983'te kurulan SODEP'in başında Erdal İnönü bulunuyordu.

Erdal İnönü, partisini 1985'te Halkçı Parti'yle birleştirdi. Partinin adı Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) olarak değişti.

Şimdi SHP'nin iniş-çıkış çizgisine dikkat edelim: SHP, 1987 seçimlerinden sonra ana muhalefet partisi oldu. (ANAP 292, SHP 99, DYP 59 sandalye kazandı.)

SHP, 1989'daki mahallî seçimlerde birinci partiydi.

1991 milletvekili seçimlerinden sonra DYP ile koalisyon kurarak iktidara geldi. (Bu seçimde DYP 178, ANAP 115, SHP 88, RP 62, DSP 7 milletvekili çıkardı.) Başbakan Süleyman Demirel, Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü idi. 1993'te Cumhurbaşkanı Turgut Özal vefat etti, Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı oldu. Böylece DYP-SHP Hükümeti sona erdi. Erdal İnönü SHP'nin genel başkanlığına aday olmayacağını açıklayarak aktif siyasetten çekildi.

İşte burada duracağız...

Ekim 1989'da Paris'te düzenlenen "Kürt Millî Kimliği ve İnsan Hakları" başlıklı konferansa katılan, aralarında Ahmet Türk ve Mahmut Alınak'ın da bulunduğu yedi milletvekili partiden ihraç edildi. Milletvekillerinin ihracını protesto eden 11 milletvekili partiden ayrıldı. İhraç edilen ve ayrılan milletvekillerinin 10'un da yer aldığı ekip 7 Haziran 1990'da PKK'nin ilk siyasî uzantısı Halkın Emek Partisi'ni (HEP) kurdu. Genel Başkan Fehmi Işıklar oldu.

Seçim barajı 10'u aşamayacaklarını anlayınca, bu partinin yöneticileri SHP'nin kapısını çaldılar. Erdal İnönü'nün başında olduğu SHP'den Meclis'e girdiler. Kıyamet bundan sonra koptu. Leyla Zana'nın şovları, daha başka PKK yalakalığı faaliyetler ipleri kopardı.

Şu notu da ekleyeyim: HEP, SHP'den önce, Necmettin Erbakan'ın başında olduğu Refah Partisi'yle iş birliği için zemin yoklamış; ancak, bir netice alamamıştır. (Bu evreyi Mehmet Metiner iyi bilir. Zamanında yazmıştı. Selâm Mehmet diyeyim, o dönemi hatırlatayım.)

1991 seçimlerine ittifakla giren bir parti de Refah Partisi idi. Yüzde 16,88 oy almış, Alparslan Türkeş'in başında olduğu MÇP'yi ve Aykut Edebali'nin başında olduğu IDP'yi meclise sokmuştu.

Bundan sonra PKK'nın siyasî partileri kapandı, yerine yenileri açıldı. HEP'i Meclis'e taşıyan SHP'ye halk şüpheyle bakmaya başlardı. Ve bu parti söndü gitti.

Dün yazdım, Bülent Ecevit, her fırsatta, SHP olsun, CHP olsun, PKK'nın partileriyle iş birliğine gittiği sözlerini tekrarlamıştır.

PKK'nın siyasî uzantısı partiden oy alma bir tarafa, nedense ideolojik bir bağ kurmadan da edemiyorlar. Taraflar solda olunca, ister istemez, bir kulakları diğerinde oluyor.

Bu tür tavırlar, bütünleştirmez, ayrıştırır.

Yıkıcılık bölücülük varsa, fikrimiz net olmalıdır. Madem "Atatürk" deniyor, madem, "Biz de milliyetçiyiz." gibi laflar ediliyor, bütüncü düşünmek zorundayız.

Kaybedeceğinizi bilseniz dahi bölücülere hiçbir surette tavizkâr davranamazsınız. Onları cesaretlendirecek, siz bize mecbursunuz, dedirtecek sözlerden uzak durmalısınız.

Ülkemizin bütünlüğü, insanlarımızın birliği için bu şart.

CHP'yi zamanında "sol" çizgiye çeken Bülent Ecevit'in, sonra DSP'yi kursa da CHP'de ayrı yeri vardır.

CHP, duracağı yeri kesinkes netleştirmelidir.

Sözüm daha bitmedi. Yine döneceğim.

***

Ünlü şairimiz Abdurrahim Karakoç'u 11 yıl önce 7 Haziran 2012 kaybettik. Allah gani gani rahmet eylesin.

Aşağıdaki mısraları asıl bugünü anlatıyor:

Yalan-dolan ile devran sürmeyi

Biz ne bilek beğim, böyükler bilir.

Milletin başına çorap örmeyi

Biz ne bilek beğim, böyükler bilir.

Rüşvet vermek, rüşvet almak nasıl şey

Hazineden para çalmak nasıl şey

Terlemeden zengin olmak nasıl şey

Biz ne bilek beğim, böyükler bilir.

Erken palazlanıp erken ötmeyi

Değirmenler kurup baş öğütmeyi

Hele meydan meydan adam gütmeyi

Biz ne bilek beğim, böyükler bilir.

Anlamayız kopya nedir, asıl ne

Perde, sahne, solo, koro, fasıl ne

Üçkağıtta erkân nedir, usul ne

Biz ne bilek beğim, böyükler bilir.

Viski, votka çekip keyif çatmayı

Dansöz kucağında stres atmayı

Milleti bölmeyi, vatan satmayı

Biz ne bilek beğim, böyükler bilir.

Kaç tür hokkabazlık, kâhinlik varsa

Kaç şeytanlık varsa, kaç cinlik varsa

Dünyada ne hile, ne hinlik varsa

Biz ne bilek beğim, böyükler bilir.

Namussuzluk yapın derler... Yaparız

El uzatır öpün derler... Öperiz

Put gösterir tapın derler... Taparız

Biz ne bilek beğim, böyükler bilir.

Seyrettikçe ana-baba filmini

Hissederiz baskısını, zulmünü

Lisansüstü maskaralık ilmini

Biz ne bilek beğim, böyükler bilir.

Âdettir gerekmez mâluma ilâm

Taklide günaydın, asıla selâm

Ne ki hınzırlık var hâsılıkelâm

Biz ne bilek beğim, böyükler bilir.

10.12.1991

Yazarın Diğer Yazıları