CHP’nin aday mı yoksa milletin adayı mı?

CHP yarın Cumhurbaşkanlığı seçimi olacak da kazanacaklarmış gibi, cumhurbaşkanı adayını şimdiden belirlemek istiyor. CHP yönetiminin aklındaki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu. Halk yoklamalarında cumhurbaşkanı adayı olarak öne çıkan isim ise Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş.

İki ismin de bir ortak özelliği var. İlçe belediye başkanlıklarından büyükşehir belediye başkanlıklarına geçtiler ve ikisi de iki dönemdir büyükşehir belediye başkanı.

İkisinin bir ortak özelliği daha var: İkisi de MHP ağırlıklı kesimden gelme. Farkları ise şu: Ekrem İmamoğlu İstanbul Beylikdüzü’nde CHP’den belediye başkanı seçilmişti. Mansur Yavaş ise iliklerine kadar Milliyetçi Hareketçi. Daha önce Ankara doğup büyüdüğü Beypazarı’nda belediye başkanlığı seçimine MHP adayı olarak girmiş ve seçilmişti.

Dikkat ettiniz mi? İki isim de ilk belediye başkanlıklarına, adları “bey”le başlayan ilçelerde kazandılar: Beypazarı, Beylikdüzü.

Mansur Yavaş, ufukta seçim yokken, CHP’nin cumhurbaşkanı adayını belirlenmesini çok erken görüyor. Asıl sıkıntı, belediye başkan adayını CHP üyelerinin belirlemeleri.

Ekrem İmamoğlu, daha CHP’li görüleceği için adaylığı garantileyeceği hesabıyla parti üyelerin aday belirlemesini hararetle destekliyor.

Mansur Yavaş, hem CHP’li görünmemesi, Milliyetçi Hareket çizgisini her fırsatta göstermesi, cumhurbaşkanlığı adaylığı partisi içinde bir handikap. Bunu biliyor ve parti üyelerinin cumhurbaşkanı adayı seçmelerine menfî bakıyor, “Aday belirlemek için daha erken.” diyor.

Son cumhurbaşkanlığı seçiminde Kemal Kılıçdaroğlu nasıl aday gösterildi ve nasıl yüzde 48 oy aldı?

Dönemin siyasî hareketliliğine ve bunun yanında, Kemal Kılıçdaoğlu’nun helâlleşmesine bakılması gerekmez mi?

Kemal Kılıçdaroğlu kökten soldan geldiği ve hatta 12 Eylül 1980 öncesi, ilk aşırı sol grupların “isyanları” başladığında bu kesimde yer aldığı, “Alevî” meşrebi hep öne çıkarılarak yıpratılmak istendiği hâlde, muhafazakâr kesime kapılarını sonuna kadar açmıştı. Cumhurbaşkanı adaylığı da muhafazakâr milliyetçi kesimle ortak belirlenmişti.

Şimdi, illâ CHP içinden, CHP’liler aday seçecek denirse, tartışma hiçbir surette bitmez ve belki kendisini gösterecek “muhafazakâr” bir isim, ben de adayım, diyecektir.

***

Önceki akşam, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, masanın başında, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş karşılıklı oturmuşlar. Dendiğine göre yemekli bir toplantı. Allah’tan önlerinde yemek konmamıştı.

Onlar yarenlik etmek için değil; Türkiye’nin kaderi için bir araya geldiler. Belirlenecek cumhurbaşkanı adayı, belki bu iğreti “Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi”ni değiştirecek.

Şu notu eklemem gerek: Üçünün bir araya geldiği toplantı “yemekli toplantı” olmamalıydı ve böyle bahsedilmemeliydi.

Her mahalle pazarı dağılışında çerçöp artıklarına üşüşen nice insan iç sızlatıyor. Asgarî ücretin hiçliği, emeklilerin çukurun dibine itilmeleri ortadayken toplantılar da çay, kahve içilir. O kadar.

Her ekrana çıkışta, her meydanda konuşmada, enflasyonun fırlamasından, geçinememekten, açıktan bahsedenler, kendilerine de ayar vermeleri, görüntülerine dikkat etmeleri gerekir.

Ve aday seçilirse, PKK’yı bitireceğini söyleyecek mi, yoksa PKK uzantısı siyasî partiden destek almak için, PKK’ya kapıları açık mı tutacak?

Şu anda PKK ile amansız bir mücadele yürütülüyor. Ne yazık ki, deneme yanılma yoluyla, bu noktaya gelindi. Mevcut hükûmetin manasız tavizleri yüzünden binlerce şehit verdik. PKK’ya tavizin sonunun olmadığını gördüler ve topyekûn mücadeleye girdiler.

Bu mücadele ki, bütün yokluğa, yoksulluğa, adaletsizliğe, kindarlığa, kayırmaya rağmen hükûmet edenlere yine kazandırdı. Bunu unutmamak ve tavrı ona göre belirlemek gerekir.

Erken aday çıkarmanın hiçbir manası yok. “Öz” CHP’lilerden de bunu dillendirenler var.

Normalde Mayıs 2028’de yeni cumhurbaşkanı seçilecek. Seçimden bir yıl önce aday belirlenebilir.

Şimdiden aday ortaya çıkarılırsa, o adayı yıpratmak için nasıl tuzağa düşürüleceğinin, öfkesine yenilmesi için nasıl manevralar yapacağının bilinmesi gerekir.

Ekrem İmamoğlu son zamanlarda çok öfkeli konuştu ve peş peşe davalar açıldı.

Bu davalar bir ikaz olmalı.

***

Ön almak için koşuşturmanın bin manası yok. Temkinli, hesaplı hareket edilmelidir.

Yazarın Diğer Yazıları