Can Yücel bir grubun tekeline bırakılmayacak kadar mühim bir şairdir. Can Yücel'in kendi sesinden ''Sünnet değil farzdır cumhuriyet'' şiiri

Can Yücel bir grubun tekeline bırakılmayacak kadar mühim bir şairdir. Can Yücel'in kendi sesinden ''Sünnet değil farzdır cumhuriyet'' şiiri
Kara mizah öğeleri taşıyan siyasal içerikli bazı şiirlerinde tarihsel ve günlük olayları iç içe işleyen Can Yücel’in kendi sesinden dinlediğimiz Yaşasın Cumhuriyet şiirinde, gurur duyulan bir cumhuriyet dizelere işlenmiştir.

Türk Edebiyatı''nın önemli şairlerinden Can Yücel, Kara mizah öğeleri taşıyan siyasal içerikli bazı şiirlerinde tarihsel ve günlük olayları iç içe işledi.

“Yaşan Cumhuriyet" adlı şiirinde sergilediği ince sanat anlayışı ile cumhuriyete yaklaşımı, verilen değeri eleştiriyor Can Yücel. Şairi buradaki dizeleri bir cumhuriyet eleştirisidir. Ama burada eleştirilen cumhuriyeti ‘farz’ olarak gören bir anlayışın değil.... Eleştirilen cumhuriyeti ‘sünnet’ olarak gören, ona ‘göstermelik’ olarak biat eden bir anlayışın kendisidir.

İşte Can Yücel''in Yaşasın Cumhuriyet isimli şiiri:

Yaşasın Cumhuriyet

Gölköy adında bir yer varmış Gelibolu’da
Televizyonda gösterdiler geçen gün.
Gelenek edinmiş köy halkı,
‘Ben kendimi bildim bileli bu böyledir’
Diyor muhtar:
29 Ekim’de toptan sünnet ederlermiş çocuklarını…
Derken ekranda entarili bir çocuk belirdi
Kirvesi tutmuş kolundan
Yatırdılar bir kamp yatağına,
Ardından sünnetçi olacak zat boy gösterdi
Elinde bıçağıyla,
Çocuk kaldırdı başını, bağırdı:
‘Yaşasın Cumhuriyet’ diye
Bunun üzerine de ekran karardı
Korkarım bu, sade gölköylülerin değil, umumumuzun
Sade küçüklerin değil, büyüklerimizin de
Düştüğü bir tarihsel yanılgı
Çünkü sünnet değil, farzdır Cumhuriyet
sünnet değil farzdır farzdır cumhuriyet


CAN YÜCEL KİMDİR?

21 Ağustos 1926''da İstanbul''da doğan Can Yücel Türk Edebiyatının önemli şairlerindendir. Kullandığı kaba ama samimi dil ve bariton sesiyle okuduğu şiirlerle Türk Edebiyatı''nda farklı bir çizgi yaratmıştır.

İlk şiirlerinde uyaklı söyleyiş, coşkulu anlatım, geleceğe umut ve güvenle bakış belirgin özelliklerdi.1973''te basılan ikinci şiir kitabı "Sevgi Duvarı"nda imge-sözcük-anlam üçlüsünün birbiriyle dengelendiği insan-doğa ilişkilerini konu alan şiirleri dikkat çekti. Kara mizah öğeleri taşıyan siyasal içerikli bazı şiirlerinde tarihsel ve günlük olayları iç içe işledi. Can Yücel şiirinin yapı taşlarından biri olan ve en çok tartışılan yönlerinden biri de özellikle ikinci eseri Sevgi Duvarı''ndan itibaren kendini göstermeye başlayan “küfür ve argo” oldu. Şair bu tercihine gerekçe olarak, yazdığı şeyin halkın nabzı ve ağzı olmasını gösterdi.

Can Yücel 1943 yılında, yakın dostu ve Ankara Atatürk Lisesi’nden sınıf arkadaşı Gazi Yaşargil ile birlikte yurt dışı eğitim bursu kazandığı halde, babası, dönemin Millî Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel "Bakan, kendi oğluna torpil yaptı derler" diyerek karşı çıktığı söylemişti.

Ankara ve Cambridge üniversitelerinde Latince ve Yunanca okudu. Çeşitli elçiliklerde çevirmenlik, Londra’da BBC’nin Türkçe bölümünde spikerlik yaptı. Askerliğini Kore’de yaptı. 1958’de Türkiye’ye döndükten sonra bir süre Bodrum ve Marmaris’te turist rehberi olarak çalıştı. Ardından bağımsız çevirmen ve şair olarak hayatına İstanbul’da devam etti. 1956 yılında Güler Yücel ile evlendi. Bu evlilikten iki kızı (Güzel ve Su) ve bir oğlu (Hasan) oldu.

Son yıllarında Eski Datça’ya yerleşti ve her hafta Leman, her ay Öküz dergilerinde yazıları ve şiirleri yayımlandı. 1996 yılında kurulan Emek Partisi’nin kurucu üyeleri arasında yer aldı. Şairin "Hava döndü" şiiri EMEP’in parti marşı olarak kullanılmaktadır. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e hakaretten de yargılanan Yücel, 18 Nisan 1999 seçimlerinde Özgürlük ve Dayanışma Partisi’nin İzmir 1. sıra milletvekili adayı oldu. 12 Ağustos 1999 gecesi ölen şair, çok sevdiği günebakan çiçekleriyle uğurlanarak Datça’ya defnedildi.