Demirel gerçeği ve iki anı...

Süleyman Demirel’i siyasi hayatta başarılı kılan temel özelliği, “meşruiyet içinde çare tükenmez” sözüyle de kendisini gösteren iyimserliğiydi.

Demirel’in iyimserliği, gençlik hareketlerinin başladığı yıllarda “yollar yürümekle aşınmaz” sözünden de belliydi. Fakat o süreçte Türkiye’nin en atak gençlerinden beş bin kişi hayatını kaybetmişti!

Süleyman Demirel ve Turgut Özal, genç yaşlarında “seçilmiş” şahsiyetlerdi. Şöyle ki; 1950’den önce NATO’ya girmeye çabalayan İsmet İnönü, ABD’ye yanaşmış ve Türkiye ile ABD arasında bir Eğitim Komisyonu kurulmuştu.

Süleyman Demirel ve Turgut Özal da bu çerçevede seçilerek ABD’de eğitilmişti. Dönüşlerinde askerliklerini DPT görevlisi olarak yapabilmeleri için ikisine özel kanun bile çıkarılmıştı!

* * *

Demirel, Başbakanlığı süresince defalarca ABD ile karşı karşıya kalmış, 24 Temmuz 1975’te yeniden başbakan olduğu Türkiye, ülkedeki bütün ABD üslerine el koymuştu.

Demirel, kredi vermeyen ABD ve Avrupa’ya rağmen GAP projesini başlatmış, İskenderun Demir-Çelik ve Seydişehir Alüminyum tesislerini Sovyetler Birliği’ne yaptırarak, kalkınma ve sanayileşme yolunda büyük adımlar atmıştı. Sonunda ABD, 24 Ocak kararlarını almasına rağmen Demirel’e karşı darbe yaptırdı. Çünkü ABD, Türkiye’nin sanayileşmesini istemiyordu.

Demirel, 1967’de Kıbrıs’ın Geçitkale ve Boğazköy mevkilerinde Rumlar’ın katliam yapması üzerine Türk jetlerini adaya göndermişti. Cengiz Topel, o zaman şehit olmuştu. Demirel, Türk donanmasında çıkarma gemisi olmadığını o zaman fark etmişti. Kriz geçtikten sonra Demirel, çıkarma gemisi yapımı için demir-çelik fabrikalarına ve Gölcük Tersanesi’ne emir vermiş, 1974’teki harekâtta bu gemiler kullanılmıştı.

* * *

Zaman zaman “Batı, Sevr’i dayatıyor” diyerek millî konularda önemli uyarılar da yapan Demirel, bazen de “Kürt realitesini tanıyoruz. Irk devleti bitti. Anayasal vatandaşlık esas alınmalıdır” diyordu.

ABD, 1965’te Başbakan olan Demirel’e Türkiye’nin bir Türk-Kürt federasyonuna dönüşüp dönüşemeyeceğini resmen sormuştu. Demirel, konuyu Genelkurmay’ın gündemine getirince sert tepkiyle karşılaşmış ve konu kapanmıştı.

Demirel, 1992 yılında Türkeş’in “Terörle mücadele etmek için 100 bin kişilik teşkilat kuralım” önerisi karşısında “Yeni bir Çerkez Ethem olayına izin veremem” diye karşı çıkmıştı.

Ergenekon soruşturması sırasında eski Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu ve eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in de gözaltına alınacağı, ancak son anda operasyonun durdurulduğu konuşulmuştu.

Amerika, Demirel’in yine bir engel çıkarmasından mı korkuyordu?

* * *

Demirel, Başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı döneminde Türk Dünyası ile çok ilgiliydi. Alparslan Türkeş, Türk Dünyası kurultaylarını başlatacağı zaman Cumhurbaşkanı Turgut Özal önce destek vermemişti. Buna karşılık Başbakan Demirel, kurultayı himayesine almıştı.

Süleyman Demirel, küresel sermayenin özelleştirme dayatmalarının, ülkenin paylaşılmasına doğru gittiğini kabul etmiyor, hatta Çankaya Köşkü’nün arazisini bile yatırım için Ford şirketine vermeye hazır olduğunu bildiriyordu!

Karabağ savaşı patladığında ise konuyla ilgili yazılarım sebebiyle dönemin Başbakanı Süleyman Demirel, Tercüman gazetesi sahibi rahmetli Kemal Ilıcak’ı telefonla aramış ve “İkinci bir Kıbrıs vakası yaratmayalım”  demişti!

Cumhurbaşkanlığı sırasında, gazete yöneticilerini kabulü vesilesiyle kendisini ziyaret ettiğimizde, Orhun Anıtları’nın tıpkı yapımının Çankaya Köşkü’nün bahçesine dikilmesini önermiştim. Demirel, “Anıtları yerinde koruma altına almak gerekir” diye cevap vermiş, dediğini de yapmıştı.

1995 yılında Moğolistan gezisine katılan gazeteci İsmet Solak’ın “Yazılar günümüz Türkçesine çevrilirken sabırla dinlediniz” demesine karşılık, “Bunları bilmezsek, kendimizi bilemeyiz” diye cevap vermişti.

Allah rahmet eylesin.

Yazarın Diğer Yazıları