Din anlayışında reform...

Millet olarak büyük bir tehlike atlattık. 15 Temmuz darbe girişimi başarılı olsaydı -maazallah- şimdi iç çatışma yaşıyor olacaktık. Mevlâ yüzümüze baktı. Ama "Bunda da bir hayır vardır" deyip geçemeyiz. Atalarımız "Her ziyan bir öğüttür" demiş. Olup bitenlerden ders çıkarmamız lazım. Ve bence ilk yapmamız gereken şey de din anlayışında reform yapmak olmalıdır.

Yanlış anlaşılmasın, "dinde reform" başka, din anlayışında reform başka... Okuyucularımız hatırlayacaktır, 8 yıl önce Yeniçağ'da yazmaya başladığımızda ilk yazılarımızdan birini "dinde reform" meselesine ayırmış ve bu anlayışın yanlışlığı üzerinde durmuştuk. Demem o ki dinde reform ne kadar yanlışsa, bugün din anlayışında reform yapmak o kadar zorunludur.

Tetiği çeken de "Allahü ekber" diyor, kurşuna hedef olan da... Tarafların açıklamalarına baksanız, ölen de öldüren de doğru yolda. Yani biri şehit diğeri gazi... Bu "şehitlik" ve "gazilik" anlayışı üzerinde düşünmemiz gerekmiyor mu?

"Tankın önüne atladım, şehitlik nasip olmadı, gazilikle yetindik" diyen vatandaşın ve "İki oğlum vardı, şehit olmazsanız hakkımı helâl etmem deyip sokağa gönderdim" diyen annenin şehitlik/gazilik anlayışları islaha muhtaç değil mi?

Yaşamak ve yaşatmak için mücadele etmek dururken Müslümanlar niye hep ölmek ve öldürmek peşinde?

Adam, tavuk keser gibi insan kesiyor ve "cihat" yaptığını iddia ediyor. Böyle bir cihat anlayışını sorgulamayacak mıyız?

Dînî hayatımız "sevab"a endekslenmiş durumda. Herkes sevap kazanıp cennetten arsa almak peşinde. Dinin içtimaî yönünü hatırlayan yok.

27 kat daha fazla sevap kazanabilmek için birbirlerini ezerek ön saflarda namaz kılan, bilahare de son durakta belediye otobüsünden inip evlerinin yolunu tutan kalabalıklar misali camiden çıkıp sessizce dağılan Müslümanlar "cemaat"le namaz kılmış olurlar mı?

Zekatını tahsildara vergi ödercesine hesaplayıp eli titreye titreye veren, fî-sebîlillah "infak" söz konusu oldu mu ortalıkta görünmeyen, "Hacca 3 defa gidebildim ama 'umre'yi hiç aksatmam, her yıl giderim" diyen hacı amcanın hac ve umre anlayışı doğru mudur?

Sözü uzatmaya gerek yok, dinin hemen her alanında Allah'ın emir ve yasaklarını vazediliş gayesi (hikmet-i teşrîiyye) istikametinde yeniden ele alıp sosyal hayata uygulamaz ve "Biz hocalardan böyle duyduk"ta ısrar edecek olursak Batı'nın ürettiği silahlarla birbirimizi vurup şehit/gazi olmaya daha çoook devam ederiz.

Son söz şairin:

"Dinde reform mu dediniz, hâşâ sümme hâşâ, katiyyen olmaz,//Lakin din anlayışında reform yapmadan bu millet dirilmez." (Li-müellifihi)

Yazarın Diğer Yazıları