Menopoza giren hanımlar ve eşleri dikkat! Uzmanı açıkladı

Menopoza giren hanımlar ve eşleri dikkat! Uzmanı açıkladı
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Banu Öndeş, “Menopoz, kadın cinsel sağlığı için bir son değil, yalnızca yeni ve farklı bir dönemdir” diye konuştu, konu hakkında açıklamalar yaptı..

Menopoz dönemi hakkında açıklamalarda bulunan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Banu Öndeş, bu dönemin fiziksel, psikolojik ve hatta sosyal olarak tüm yönleriyle ele alınması gerektiğini ifade etti ve menopozun kadın cinsel sağlığı için bir son değil, yalnızca yeni bir dönem olduğunu vurguladı.

Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımına göre menopoz, yumurtalık faaliyetlerinin sonlanması ile aylık menstrüasyon döngüsünün kalıcı olarak sona ermesi. Dr. Öğr. Üyesi Öndeş, “Menopoz kadın cinsel sağlığı için bir son değil, yalnızca yeni ve farklı bir dönemdir” dedi ve ekledi:

“Menopozu, ‘üreme yeteneğini kaybetmek’ şeklinde değerlendirmek yerine kadın bedeninin üreme işlevine son vermesi ve üreme sistemini bu doğrultuda yeniden şekillendirmesi olarak yorumlamak daha doğru”
 

Öndeş, “Kadın cinsel sağlığının bu yeni dönemi üç farklı aşamada gerçekleşir. Bunlar; ilk belirti ve bulguların fark edildiği premenopoz dönemi, son menstrüasyon kanaması itibariyle başlayan menopoz dönemi ve menopozdan bir yıl sonra başlayarak yaşlılık dönemine kadar devam eden postmenopoz dönemi şeklinde sıralanır” diye konuştu.

Dr. Öğr. Üyesi Öndeş, premenopozda görülen belirtileri ise şu sözlerle açıkladı:

“Premenopoz olarak adlandırılan menopozun erken dönemi sıklıkla 45-47 yaş arasında gerçekleşir ancak bazı 50 yaşa kadar da gecikebilir. Menopoz öncesi en sık görülen ve menopoz başlangıcını işaret eden ilk belirti adet kanamalarındaki düzensizliktir. Bu dönemde kanamalar aynı ay içerisinde birden fazla kez görülebildiği gibi, bir aydan fazla süre boyunca hiç kanama gerçekleşmemesi de mümkündür Yüz kızarması ve gece terlemesi de bu duruma eşlik edebilir. Bu dönemde ciddi değişim yaşayan organlardan bir diğeri ise vücudun en büyük organı olan cilttir. Cildin epidermis olarak adlandırılan en üst tabakası premenopoz dönemiyle birlikte incelmeye başlar ve deride gevşeme, kılcal damarlarda belirginleşme, cilt yaralarının iyileşmesinde gecikme ve ciltte hassasiyet gibi problemler görülebilir. Üreme sisteminin dönüşümünün başlangıcı ile vücutta hormonal değişiklikler de meydana gelir.”

Bu dönemde hormon düzeylerinde meydana gelen ani değişikliklerin uyku düzensizliği, sinirlilik hali, depresif duygu durumu, hafızada zayıflama ve dikkat dağınıklığına, duygudurum dalgalanmaları gibi psikosomatik rahatsızlıklara yol açabileceğini dikkat çekti. Öndeş, şunları aktardı:

“Hem üreme hem de genital sistemlerde meydana gelen bu köklü değişiklik döneminde sık idrara çıkma ihtiyacı, idrar yaparken yanma ya da rahatsızlık hissi, stres inkontinansı olarak tanımlanan öksürme, hapşırma gibi durumlarda idrar kaçırma, vajinal kuruluk ve ilişki sırasında ağrı gibi ürogenital problemler gelişebilir.
Menopozla birlikte vücutta meydana gelen değişiklikler hormon, mineral gibi bazı maddelerin kaybına yol açar. Bu noktada, sağlıklı bir menopoz süreci için, kaybedilen hormon ve minerallerin dışarıdan takviye ile yerine konması şeklinde gerçekleştirilen replasman tedavileri tercih edilebilir.”

İlgili Haberler