Silivri yargıçlarından çocukları bile utanır

Silivri yargıçlarından çocukları bile utanır
Silivri yargıçlarından çocukları bile utanır

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Ümraniye Davası kararlarına tepki gösterdi: Silivri yargıçlarını vicdanıyla karar veren yargıçlar olara

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Ümraniye Davası kararlarına tepki gösterdi: Silivri yargıçlarını vicdanıyla karar veren yargıçlar olarak görmüyorum... 10 yıl sonra o yargıçlardan hiçbirinin çocuğu, ‘Babam Silivri’de hakimdi’ diyemeyecek, utanacak!

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yerel ve Bölgesel Televizyonlar Birliği (YBTB) üyeleriyle Ankara Atlıspor Kulübü’nde iftarda bir araya geldi. Çok sayıda yerel ve bölgesel televizyon temsilcisinin katıldığı iftarda, soruları yanıtlayan Kılıçdaroğlu, Ümraniye Davası’nda verilen kararları nasıl karşıladığının sorulması üzerine, davayı “adaletin katledildiği bir dava” olarak niteledi. Vatandaşın yargıya güvenmediğini savunan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Hayat boyu bir araya gelmemiş, aynı düşünceyi paylaşmamış, telefonla dahi konuşmamış, bir masanın etrafında bir araya gelmemiş insanlar aynı terör örgütünün mensubu olarak yargılanıyorlar. Siz hiç lideri olmayan terör örgütü duydunuz mu? Kim bu Ergenekon terör örgütünün lideri? Bilen var mı? Yok. Yargı, MİT’e, emniyet istihbarata, Genelkurmay istihbarata soruyor, onlar da yok diyor. Şimdi bu devletin bütün sırlarına vakıf olan bu duyarlı kurumlar böyle bir örgütten haberleri yok ama Silivri yargılamasında böyle bir örgüt çıktı ortaya.”

 


Savcısı Erdoğan

 


“Silivri’deki yargı da olağanüstü bir dönemin mahkemesidir” ifadesini kullanan Kemal Kılıçdaroğlu, “Dolayısıyla bu mahkemenin kararları meşru değildir. Nasıl sıkıyönetim mahkemelerinin kararlarını meşru görmüyorsak bir demokraside, bu mahkemenin kararlarını da ben meşru görmüyorum” değerlendirmesini yaptı. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Ümraniye Davası için “Ben bu davanın savcısıyım” dediğini belirten Kılıçdaroğlu, bunun “iddia makamında olan benim” manasına geldiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, “Bir siyasi otorite, bir mahkemede iddia makamındaysa o mahkemeye siz olağan mahkeme olarak bakamazsınız, siyasi mahkemedir, siyasi talepleri yerine getirir bu mahkemeler. O nedenle biz bu yargılamaları meşru yargılama olarak görmüyoruz” dedi

 


Gerekçe belli değil

 


Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: “Terör örgütünün üyesi diye alıyorsunuz, müebbete mahkum ediyorsunuz. Eğer o kişi teröristse o teröristi genelkurmay başkanı kim yaptı? Bunun hesabını sormayacak mıyız? Altında kimin imzası var? Hükümetin. O zaman siz terör örgütüne yardım ve yataklıktan yargılamanız gerekir. Haberal’la konuştum, ’Hangi gerekçeyle hapse girdiğini öğrendin mi?’ diye sordum. ‘Yok hala öğrenmiş değilim’ diyor. Eğer bir mahkeme basılmamış kitap hakkında toplatma kararı veriyorsa buna nasıl mahkeme diyeceğiz? Orada oturan kişileri de kimse kusura bakmasın. Ben yargıç olarak görmüyorum. Yargıç siyasi otoritenin talimatlarıyla değil, duygularıyla değil, egemen güçlerin baskısıyla değil, vicdanıyla karar veren kişidir. Silivri yargıçlarını ben vicdanı ile karar veren yargıçlar olarak görmüyorum. 10 yıl sonra o yargıçlardan hiçbirinin çocuğu, ’benim babam Silivri’de hakimdi’diyemeyecektir. Çünkü utanacaktır. Bu kadar ağır bir mirası bıraktılar çocuklarına.”  Davanın Yargıtay aşamasının sorulması üzerine ise Kılıçdaroğlu, “Benim Türkiye’de yargıya güvenim yok” yanıtını verdi.