Gazetecilerin tutuklanması sadece basın özgürlüğü açısından değil, ekonomik istikrar ve yatırım ortamı açısından da önemli sonuçlar doğurabilir. Yatırımcı güveninin azalması, döviz kurlarındaki dalgalanmalar, kredi notlarının düşmesi ve turizm gelirlerindeki azalma gibi ekonomik etkiler gözlemlenebilir. Uzun vadede, ifade özgürlüğünün kısıtlanması ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyebilir.
Dünyanın neresinde var, 14 bin lira emekli maaşı alıp, 20 bin lira kira ödemek. Dünyanın neresinde var, 12.6 trilyon lira vergi toplanıp, tarıma, hayvancılığa kısacası üretime 91 milyar lira ayrılsın..
Türkiye ekonomisinin kötüye gittiğine dair birçok gösterge bulunuyor. Enflasyon, yüksek faiz oranları, işsizlik, döviz kuru dalgalanmaları ve güven kaybı gibi faktörler ekonomide sıkıntıları derinleştiriyor. Bunları birkaç başlık altında inceleyelim:
Türkiye’de yüksek enflasyon, halkın alım gücünü ciddi şekilde düşürüyor. TÜİK’in açıkladığı resmi enflasyon oranları ile bağımsız araştırma gruplarının verileri arasında fark olsa da, gıda, konut, enerji ve ulaşım gibi temel ihtiyaçlarda fiyat artışları hissedilir seviyede. Türk Lirası’nın dolar ve Euro karşısında değer kaybetmesi, ithalat maliyetlerini artırarak enflasyonu körüklüyor.
Türkiye’nin dış borcu oldukça yüksek ve döviz cinsinden borçlanan şirketler ile kamu kurumları için ödeme yükü artıyor. Türkiye’ye giren yabancı yatırımlar azalıyor. Yabancı sermaye, siyasi ve ekonomik belirsizlikler nedeniyle daha güvenli piyasalara yöneliyor. Türkiye, enerji ve hammadde açısından büyük ölçüde ithalata bağımlı. TL’nin değer kaybı, ithalat maliyetlerini artırarak dış ticaret açığını büyütüyor. Son 22 senede 1.4 trilyon dış ticaret açığı, 750 milyar dolar cari açık verdik.
Güvenilir bir ekonomi politikası ve bağımsız Merkez Bankası politikaları, piyasalara istikrar getirebilir. Ama sadece para politikaları ile enflasyonu düşüremezsiniz, maliye politikaları ile mutlaka desteklenmesi gerekir.
Ne Yapılmalı?
• Enflasyonla etkin mücadele edilmeli, para politikaları bağımsız yürütülmeli.
• Üretime dayalı ekonomik model geliştirilmeli, ithalat bağımlılığı azaltılmalı.
• Yabancı yatırımcı güveni yeniden kazanılmalı, hukukun üstünlüğü sağlanmalı.
• Vergi adaleti sağlanmalı, düşük gelirli vatandaşlar üzerindeki yük azaltılmalı.
• Beyin göçünü durduracak politikalar uygulanmalı, gençlerin geleceğe dair umudu artırılmalı.
Türkiye’nin 2024 yılı dış ticaret açığı, bir önceki yıla göre %22,7 azalarak 82 milyar 160 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu dönemde ihracat %2,5 artışla 261 milyar 925 milyon dolar, ithalat ise %4,9 azalışla 344 milyar 85 milyon dolar oldu. İhracatın ithalatı karşılama oranı ise %76,1 olarak gerçekleşti.
Bu azalmanın sebebi , piyasanın durgunluk içine girmesi ve üretimin durma noktasına gelmesidir.
Yazık bu ülkeye bu yurttaşa… Sonumuz hayrolsun.