Ekonomist Meriç Köyatası Merkez Bankası'nın faiz kararından sonra trilyonları götürecek sıcak para cambazı bıyıklı yabancıları a
Merkez Bankası, piyasalar tarafından merakla beklenen faiz artırım kararını açıkladı. Faiz artırım kararının ardından ekonomistlerden de flaş yorumlar gelmeye başladı. Doğru Parti Genel İdare Kurulu Üyesi ve gazeteci Meriç Köyatası, Merkez Bankası’nın faiz artımı hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Köyatası, sıcak paracıların faiz artırımını yeterli bulmayacağını ve daha fazla isteyeceğini belirterek, “Faiziniz yüzde 17, açıkladığınız enflasyon yüzde 15, gelecek sene hedeflediğiniz enflasyon yüzde 11. Bu rakamlara bakarak reel faiz veriyormuş gibi görüneceksiniz ama mevcut enflasyonunuza da bir yıl sonraki hedeflediğiniz enflasyonunuza da kimse inanmıyor. Halk da enflasyon araştırması yapan kuruluşlar da piyasayı izleyen kurumlar da en az iki katı üç katı olduğuna inanıyorlar. O nedenle sıcak paracılar iki üç ay sonra bu faiz artışı yetmez bir daha artırın diyecekler” ifadelerini kullandı.
Usta gazeteci Köyatası’nın Merkez Bankası’nın faiz artırımı hakkında yaptığı değerlendirmelerin tamamı şu şekilde:
1 - MERKEZ BANKASI SICAK PARA CAMBAZLARINA TESLİM OLDU
2 - SICAK PARA CAMBAZLARI BIYIKLI YATIRIMCILARMIŞ
3 - HDP KAPATILACAK ARA SEÇİM YAPILACAK
4 - EKONOMİ DAHA FAZLA BORÇ BATAĞINA SAPLANACAK…
Merkez Bankası’nın faizi 2 puan artırması ne anlama geliyor?
ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin artması sonucunda Merkez Bankası’nın bir puan faiz artırımı bekleniyordu. Merkez Bankası, atak davranarak faizi 2 puan artırdı ve yüzde 17’den yüzde 19’a yükseltti.
Damat gittikten sora gelen Merkez Bankası Başkanı, faizleri önce 4.75 puan, ardından da 2 puan daha artırıp 10.25’ten 17’ye çıkarmıştı. Döviz kurunda bir düşüş meydana geldi, son 10 gün içinde tekrar yükselmeye geçti.
O zaman da söylemiş ve yazmıştım. Şimdi de yazıyorum ve uyarıyorum. Mevcut koşullarda Merkez Bankası’nın tek başına faiz kararı ile kur politikası belirlemesi mümkün değil. Kurdaki artışı önleyemez.
“SICAK PARACILAR YETMEZ DİYECEK...”
O zaman söylediğimiz şuydu: Göreceksiniz. Sıcak para cambazları, Türkiye’ye biraz döviz getirecekler ve kısa vadede dünyada olmayan bir faiz kazancı elde edecekler. Ancak Türkiye’de ne yaparsanız yapın. Kur riskiniz büyük. Merkez Bankası rezervleriniz eksi 45 milyar dolar. Şimdilerde swap hariç 60 milyar dolara çıktığı söyleniyor. Bir yıl içinde ödemeniz gereken dış borç 180 milyar dolar. Ekonominiz yılda 35 milyar dolar dış ticaret açığı veriyor.
Faiziniz yüzde 17, açıkladığınız enflasyon yüzde 15, gelecek sene hedeflediğiniz enflasyon yüzde 11. Bu rakamlara bakarak reel faiz veriyormuş gibi görüneceksiniz ama mevcut enflasyonunuza da bir yıl sonraki hedeflediğiniz enflasyonunuza da kimse inanmıyor. Halk da enflasyon araştırması yapan kuruluşlar da piyasayı izleyen kurumlar da en az iki katı üç katı olduğuna inanıyorlar. O nedenle sıcak paracılar iki üç ay sonra bu faiz artışı yetmez bir daha artırın diyecekler.
Bu söylediklerimiz oldu. Ve Merkez bankası piyasalar yüzde 1 faiz artırırken yüzde 2 artırdı. Benim için sürpriz olmadı. Bir puan yerine iki puan artmasının farklı yorumları olabilir. Ama öncelikle Merkez Bankası, sıcak para cambazlarının isteklerine boyun eğdi.
Dolar ve Euro, düşecek ve bir süre düşük seviyede seyredecek. Birkaç ay en fazla4-6 ay sonra takke düşüp kel göründüğünde tekrar yükselişe geçecek.
Üç ay önce gelen sıcak para, son bir hafta 10 gün içinde artan kur nedeniyle eğer piyasadan çıkmak zorunda kalsaydı, beklediği kadar kar edememiş olacaktı. Sıcak paraya muhtaç olan Türkiye, mevcut sıcak paranın kaçmaması için ve yeni sıcak para çekmek için 1 puan yerine iki puan artırmış olabilir. Ve 2 puanlık artış, bir dönem önce gelen sıcak paranın bıyıklı yabancı diye tabir edilen sermaye gruplarına ait olduğu tahminlerini güçlendirir.
Yani gelen para yabancıların Türkiye’ye getirdiği döviz değil, Türklerin yurt dışından getirdiği döviz… Bu sıcak para sahipleri hangi Türkler? Türkiye’den para kazanıp yurt dışına kaçıran Türklerin kim olduklarını ben bilemem.
“DOĞALGAZ VE ELEKTRİK FİYATLARINI DÜŞÜRÜN”
Peki ne olur? Kur düşer mi, enflasyon düşer mi? Türk ekonomisi rahatlar mı? Aşı gelir mi?
Ekonomik olarak geçici bir süre kur rahatlar. Eğer hükümet gerçekten yaptığı işe inanıyorsa, gerçekten enflasyonu bu yolla düşüreceğine inanıyorsa, bugünden tezi yok, elektrik, doğal gaz, akaryakıt fiyatlarında indirime gitmeli ki, Merkez Bankası’nın yaptığı hamle inandırıcı olsun.
Peki bu karar Türk ekonomisini düze çıkarır mı? Hayır… Hatta daha gülü bir hayır demek için asla…
Türkiye’nin uygulaması gereken politika, ithalatın kısılması, ihracatın artırılması… Bu kur politikası ile Türkiye’de kim nasıl ihracat yapacak, çok merak ediyorum.
Pandemi nedeniyle ekonomide durgunluk var. Enflasyonun nedeni, talep değil, bir taraftan faizin neden olduğu ama diğer taraftan da yüksek kurun neden olduğu maliyet artışı.
“BİR UCUNDA YÜKSEK FAİZ VAR, BİR UCUNDA YÜKSEK KUR”
Başka bir deyişle, değneğin iki ucu da pis… Bir ucunda yüksek faiz var, bir ucunda yüksek kur… Bu pisliği temizlemek için yüksek faizle enflasyonu kontrol altına alma çabası beyhude bir çaba. Bütçe açıkları ile bütçedeki hazine garantisi adı altındaki soygunları önleyerek mücadele etmeniz şart. Onu yapacak siyasi irade maalesef bulunmuyor.
Merkez Bankası’nın daha sonra açıklanacak sıcak para giriş rakamlarına bakmak lazım. Benim tahminime göre bu faiz kararından iki üç gün kadar önce Türkiye’ye ciddi miktarda sıcak para girdi ve yüksek kurdan TL satın aldı.
Son siyasi gelişmeleri, HDP’nin kapatılmasını göz önünde bulundurursak, düşük kur sayesinde bir süre sahte bir cennet yaratılacak. Büyük bir ihtimalle boşalan HDP milletvekillikleri için baskın bir ara seçim yapılacak. Mecliste anayasa değişikliği için yeterli sayıya ulaşılması için son bir gayret sarf edilecek.
Lakin son sözüm şudur ki, bu gidiş ekonomi için iyi bir gidiş değil. Türkiye girdiği borç batağında çok uzun süre debelenecek gibi görünüyor.
