'Paket' sarhoşluğu şımarıklığa döndü!

'Paket' sarhoşluğu  şımarıklığa döndü!
'Paket' sarhoşluğu şımarıklığa döndü!

Terör örgütünün sözde çekilmeyi durdurması ve peş peşe gelen tehditler sonrası ‘demokratikleşme paketi’nin Meclis aç

Terör örgütünün sözde çekilmeyi durdurması ve peş peşe gelen tehditler sonrası ‘demokratikleşme paketi’nin Meclis açılışına yetiştirilmesi, PKK’nın siyasi uzantısı BDP’lileri
iyice havaya soktu. Küstah açıklamalar havada uçuşuyor!


“Bilmiyor olması ayıp, Başbakan
Kürtçe öğrensin de ufku açılsın!”

BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş: Artık Kürt halkı birliğini, bütünlüğünü bütün dünyaya haykırıyor. Bugün Öcalan demek Kürt halkı demektir. Türkiye süreci şeffaf bir mücadeleye dönüştürürse bölgede barışa giden yolların taşları döşenir. Ana dilde eğitim şart. Başbakan 20 yıl eğitim almış ama bir şey öğrenmemiş. Biraz Kürtçe öğrenirse ufku açılabilir. Bütün Bakanlar Kurulu’nun iyi bir Kürtçe eğitimden geçmesi gerekiyor ki, 20 milyon Kürt’ü anlasın. Ülkesinde 20 milyon Kürt yaşayan bir Başbakan’ın bir kelime bile Kürtçe bilmemesi büyük ayıp.

 

“Beklenti oluşturan AKP’yi 12 yıl
bekledik, halk demokrasi istiyor!”
BDP Eş Başkanı Gültan Kışanak: AKP, iktidara geldiği günden beri yürüttüğü politikalarla beklentiler oluşturdu. AKP ne hikmetse 4 aydır bu paketi açıklamıyor, tartışmaya sunmuyor. Sürekli kapalı kapılar ardında konuşuyorlar. Ne olduğunu bilmiyoruz. 12 yıldır bekliyoruz “AKP demokrasi getirecek” ve hâlâ “Bekleyin” diyor. Yolun sonuna gelindiğinin farkında değiller. Ne yaptıklarının da farkında değiller ki, böyle konuşuyorlar! Yapılan şudur; 12 yıldır halk sabretti, bekledi. Artık beklemek istemiyor. Halk demokrasinin kendisini yaşamak istiyor.

 

“Ülke gündemini biri 11 m2’de, biri
800 bin m2’de belirliyor, bu olmaz”
BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan: (Öcalan ve Erdoğan’ı kastederek) Biri 11 m2’de Türkiye gündemini belirliyor, biri de 800 bin m2’de. Dengesizlik ortada! Bunu çözmek lazım.  Paketten çok büyük umutlar var. İnşallah bir balon patlaması yaşamayız. Kimse kimseyi kandırmasın. Halkımız şuna bakar: Cezaevlerini boşaltacaksan, seçim barajını indireceksen, düşünme örgütlenme özgürlüğü sağlayacaksan, fikirleri özgürce hayata getirme hakkını veriyorsan bu paket, pakettir. Anadil, seçim barajı, cezaevindeki arkadaşlarımız... Bunlar olmazsa olmazımız! Sayfa 9

 


Kürtçe öğren de
biraz ufkun açılsın
Ana dilde eğitimin şart olduğunu belirten BDP’li Demirtaş, Erdoğan’a yüklendi: 20 yıl eğitim almışsın, ama hiçbir şey öğrenmemişsin.
Biraz da Kürtçe öğrenirsen ufkun açılır.

Almanya’nın Dortmund kentinde Almanya Kürt Dernekleri Federasyonu (YEK-KOM) tarafından düzenlenen 21. Uluslararası Kürt Kültür Festivali’nde konuşan BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Bakanlar Kurulu’nun Kürtçe öğrenmesi gerektiğini söyledi. Konuşmasında AKP iktidarına yüklenen Demirtaş, “Artık Kürt halkı birliğini, bütünlüğünü bütün dünyaya haykırıyor. Bugün Abdullah Öcalan demek Kürt halkı demektir. Türkiye süreci şeffaf bir mücadeleye dönüştürürse bütün bölgede barışa giden yolların taşları döşenecektir” dedi.

“Önemine inanmıyor”
Ana dilde eğitimin şart olduğunu bir kez daha ifade eden BDP’li Demirtaş, şunları söyledi: “Başbakan ana dilde eğitimin önemine inanmıyor, çünkü kendisi anadilde 20 yıl eğitim almış, ama bir şey öğrenmemiş. Ama buna rağmen bir halkın ana dilde eğitiminin ne kadar önemli olduğunu öğrenememiş. Biraz da Kürtçe öğrenirsen ufkun açılabilir. Bütün Bakanlar Kurulu’nun iyi bir Kürtçe eğitimden geçmesi gerekiyor ki, 20 milyon Kürt’ü anlasın. Ülkesinde 20 milyon Kürt yaşayan bir Başbakan’ın bir kelime bile Kürtçe bilmemesi büyük bir ayıptır. Kürtlerin ana dil hakkı teslim edilmeli. Bunu yaparlarsa müzakerelerin önünü açılır. Bir halkın dili inkar edilemez. Uzlaşma ve çözüm sağlanıncaya kadar müzakere devem eder. Avrupa’da yaşayan Kürtlerin ülkeye döneceği siyasi şartların önü açılmalıdır. ‘Türk, Alevi, Süryani, gayrimüslim özgür olmadan Kürt özgür olmaz’ dedik. Bütün halkların özgür yaşadığı çözümü savunuyoruz. Biz tek başına Kürt özgürlük hareketi değil, Sünni’nin türban mücadelesini, Ermeni’nin özgürlüğünü Alevi’nin özgürlüğünü de savunuyoruz.”

“İktidarın haddi değil!”
Demirtaş, şöyle devam etti: “Burada ortaya konulan birlik, bütün halkların özgürlüğünün garantisidir. AKP’nin söylemlerine umutlanarak ilerleyemeyeceğiz. Eğer gerçekten AKP köklü bir demokrasi yolu çizerse ona da yarar Türkiye’ye de yarar. Bunların hayalleri o kadar dar ki; inanın kendi hazırladıkları pakete bakıp övünüyorlar. ’Ana dilde eğitim isteyen Kuzey Irak’a gitsin’diyor. Böyle bir demokrasi olur mu? Ana dil konusuna AKP ve diğer partilerin yaklaşımı kopya kağıdı konulmuş gibi aynı. Halk kendi ana dilinden vazgeçebilir mi? Bu olabilir mi? Kürtlere sürgünü göstermek AKP’nin haddine değildir.” Konuşmasında Avrupa devletlerine de seslenen Demirtaş, “Öcalan’sız çözümü bize ve Türkiye’ye dayattınız. Samimi bir çözümü Avrupa devletleri de desteklemeliler. Bugün Orta Doğu’da Kürt’ü hesaba katmayan hiç kimse adım atamaz” diye konuştu.

 


“AKP’yi 12 yıl bekledik
artık yolun sonu geldi”
BDP Eş Genel Başkanı Kışanak, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın 30 Eylül’de açıklayacağını söylediği paket konusunda, “12 yıldır halk sabretti, bekledi. Artık beklemek istemiyor” derken, “Bu yolun sonuna gelindiğinin farkında değiller” diye konuştu. Kışanak, şunları söyledi: “AKP ne hikmetse 4 aydır bu paketi açıklamıyor, tartışmaya sunmuyor. Sürekli kapalı kapılar ardında bir şey konuşuyorlar. Ne olduğunu bilmiyoruz. Defalarca toplantılar yapıldı ama demokratikleşme paketinin muhatabı olan, ihtiyaçlarını karşılaması gereken yurttaşlar, bizler bilmiyoruz. Daha da ötesi Başbakan’ın bizzat kendisinin ağzından yapılmış açıklamalar var. ’Ana dilde eğitim olmayacak, seçim barajı olmayacak, Terörle Mücadele Kanunu (TMK) değişmeyecek’şeklinde Başbakan’ın ağzından yapılmış açıklamalar var. Biz de geri dönüp bunu eleştirmeyecek miyiz? AKP hükümeti ve Başbakan ne yaptıklarının farkında değiller herhalde.”

“Zaman kalmadı”
AKP hükümetinin iktidara geldiği günden beri yürüttüğü politikalar ile beklentiler oluşturduğu ancak artık halkın beklemek yerine demokrasiyi yaşamak istediğini kaydeden Kışanak, “Beklenecek zaman kalmadı, çok açık. Yani neyi bekleyecekler? Başbakan hala beklentileri aşağı çekmek için ’Bu son paket değil devam edecek’diyor. 12 yıldır biz sürekli bekliyoruz ki AKP demokrasi getirecek ve ’Hala bekleyin’diyor. Bu yolun sonuna gelindiğinin farkında değiller. Ne yaptıklarının da farkında değiller ki böyle konuşuyorlar, Yapılan şudur; 12 yıldır halk sabretti, bekledi. Artık beklemek istemiyor. Halk demokrasinin kendisini yaşamak istiyor.”

“Olmazsa olmazlarımız”
BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan da, “10 bin siyasetçi cezaevlerinde. Seçim barajının artık mazereti yok, kimse kimseyi kandırmasın” dedi. Kaplan, “Türkiye’nin demokrasisi öyle bir kişinin iki dudağı arasına bırakılacak, bir partiye terk edilecek bir konu değildir. Padişah lütfu gibi demokrasi bahşedilmez” diye konuştu. Kaplan, şöyle devam etti: Anlamlı bir müzakerenin alt yapısı, yeni anayasanın yapılması, demokratik siyasetin yapılması gerekir. (Öcalan ve Erdoğan’ı kastederek) Birisi 11 metrekarede Türkiye gündemini belirliyor, birisi de 800 bin metre karede belirliyor. Bunu çözmek lazım. Bunun dengesizliği ortada.” Anadilde eğitimin sağlanması, cezaevlerinin boşaltılması ve seçim barajının olmazsa olmazlarından olduğunu aktaran Kaplan, “Başbakan atarken sıkı atsın, tutturmasını bilsin, paket yerine balon çıkmasın” dedi.