İSTANBUL’UN İŞGALİ VE KURTULUŞU

İSTANBUL’UN İŞGALİ VE KURTULUŞU
İSTANBUL’UN İŞGALİ VE KURTULUŞU

Meclisi Ankara’da toplayabilir ve yeni devletin temellerini atabiliriz

Meclisi Ankara’da toplayabilir ve yeni devletin temellerini atabiliriz

Mustafa Kemal Paşa İstanbul’un işgal haberini veren ilk telgraftan sonra karşı karşıya bulunulan durumu ileri görüşlülüğüyle çok iyi değerlendirdi. Hiç vakit kaybetmeden seri önlemler almaya başladı. İstanbul’un işgalinden hemen sonra alınan bu önlemler İstiklal Savaşı’nın sağlam temellerini oluşturmuş, bu temeller üzerinde bağımsız bir devlet ve modem bir toplum yükselmiştir.
İstanbul’un işgali ile ilgili haberleri telgrafhanede makine başında Ali Fuat Paşa ile birlikte takip eden Mustafa Kemal Paşa’nın ilk tepkisi "İngilizlerin böyle bir gaflet irtikap edeceklerini asla tahmin etmezdim. Bize, bundan büyük hizmet yapamazlardı. Şimdi artık, Meclisi Ankara’da toplayabilir ve yeni devletin temellerini atabiliriz." demek oldu.
Mustafa Kemal Paşa ilk iş olarak, işgali haber veren telgrafı derhal ve aynen Kolordulara çektirdi. Daha sonra gelen haberleri de değerlendirerek bütün vali ve mutasarrıflara çektiği telgrafta; "İşgalin seyrini kısaca özetledikten sonra, Heyet-i Temsiliye’nin olayları takip ettiğini, gelişen durumlara göre alınacak tedbirlerin bildirileceğini, kişisel girişimlerde bulunulmamasını, vatanın milletçe alınan tedbirlerle savunulması gerektiğini" bildirdi.
"Heyet-i Temsiliye Namına Mustafa Kemal" imzasıyla peş peşe telgraflar çekmeye devam etti. Mülki ve askeri makamlara çekilen telgraflarda uygulanması gereken tedbirler bildiriliyordu.
Haberleşme Konusunda
alınan Tedbirler
Mustafa Kemal Paşa; işgal altında bulunan Harbiye Nezaretinden gelebilecek emir ve talimatlar konusunda 14’üncü Kolordu Komutanı Yusuf İzzet Paşa’yı uyardı. Zira Harbiye Nezareti Anadolu’daki birliklere ulaştırmak istediği emirleri Anadolu’daki kumandanların en kıdemlisi olan Yusuf İzzet Paşa vasıtasıyla ulaştırmak isteyebilirdi. Milli menfaatlere uygun olmayan emirlerin diğer Kolordulara ulaştırılmaması önemliydi.
Karışıklığa yol açmamak ve muhtemel tahrikler ile yanlış yönlendirmelere karşı önlem almak maksadıyla; Anadolu’daki bütün mülki ve askeri makamlar ile Müdafaa-yı Hukuk teşkilatlarına 16 Mart 1920’de çekilen bir telgrafta, "Bir müddet için dost olsun, düşman olsun, bütün dış dünya ile resmi bağlantılar geçici olarak kesilmiştir." denilmektedir.
16 Mart 1920 akşamı çekilen bir telgraf ile; "Kolordu bölgelerinde valilik ve mutasarrıflıklarla müşterek hareket edilerek; telgraf merkezlerine birer subay veya memur görevlendirilerek kontrol altında bulundurulması, sınırlardan giren veya gerek görülen diğer şahısların incelemeye alınarak şüpheli olanların takip edilmesi, postanelerde şüpheli bulunan mektupların açılması" talimatı verildi.
(Devam edecek)