Sözcü gazetesi yazarı Emin Çölaşan, meslek hayatındaki anılarıyla ilgili yaptığı açıklamada yıllar sonra “Sanat güneşi” olarak bilinen ve 1996 yılında hayata gözlerini yuman Zeki Müren’den özür diledi.
Zeki Müren ile yıllar önce evinde yaptığı bir röportajda Zeki Müren’den ‘Evet ben eşcinselim' itirafını almayı planladığını itiraf eden Çölaşan, “Şimdi aradan yıllar geçti ve ben o ısrarım nedeniyle pişmanım. Zeki Müren'in ruhundan özür diliyorum” ifadelerini kullandı:
Emin Çölaşan’ın Sözcü gazetesi haftasonu ekinde yaptığı açıklamalardan satır başları şöyle:
“Elbette çok ilginç anılar kaldı ama beni halâ rahatsız eden birini anlatayım. Büyük saygı beslediğim Zeki Müren'le evinde röportaj yapıyorduk. Planım ona ilk kez ‘Evet ben eşcinselim' diye itiraf ettirmekti. Ancak bu konuda sorduğum bütün soruları ustaca yanıtlarla geçiştirdi. Şimdi aradan yıllar geçti ve ben o ısrarım nedeniyle pişmanım. Zeki Müren'in ruhundan özür diliyorum.”
“HÜRRİYET’TEN AYRILINCA TELEFONLAR KİLİTLENDİ”
Evet, hem gazetenin santrali ve hem de benim telefonum gerçekten kilitlendi. Yolda görenler etrafımı sarıyor, Hürriyet yönetimine atıp tutuyordu. O günlerde Filistin Caddesi'nde yürürken bir kadın yanıma geldi. “Emin Bey izin verirsen seni göğsünden öpmek istiyorum” dedi.
Hiç böyle bir şey duymamıştım. Nedenini sordum, “Çünkü senin göğsünde görünmese de şeref madalyası var. Şerefli, haysiyetli bir gazetecisin'' dedi ve göğsümden öptü.
Aynı günlerde evden çıktım yürüyorum, karşıdan siyah araçlardan oluşan bir konvoy geliyor ve hepsi benim yanımdan geçerken sert bir fren yapıp durdu. Trafik tıkandı, öndeki arabadan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer indi, hatırımı sordu, “Bu ne rezalettir, size geçmiş olsun” dedi.
