Önce şunu belirteyim. Galatasaray'ı kutlarım. 23. kez şampiyon oldu. Az iş değil bu. Demek ki biliyorlar bu işi!

Galatasaray'ın nasıl şampiyon olduğunu anlamak için önce ekim ayına gidelim.

Sarı kırmızılı takım sezona yalpalayarak başlayıp da puan kaybettiği haftalardı. Sanırım Alanyaspor maçı. Galatasaraylı Erden Timur çıktı televizyonlara; aynen şunları söyledi:

“Bu iş böyle giderse biz devam ettirmeyiz. Bu ligi bitirtmeyiz. Böyle gidebilmesi mümkün değil. Basiretsiz bir yapı. Böyle lig yönetilmez. Getirin yabancı hakemleri yönetsinler. Bu gemi batmış. Yosunun içerisinde biz mücadele ediyoruz. Bunu herkesin kabul etmesi lazım!

Bilerek, kasten, planlı ve bilinçli şekilde bu hale geldi. Önce bu atamayla başladı. Galatasaray düşmanlığıyla, sadece Galatasaraylıların değil, herkesin bildiği bir hakemi böyle bir maça atadılar.

Biz bunu savaş olarak nitelendirmiyoruz ama karşı taraf için savaşsa, baş üstüne. Korkulduğunu anladık. Bizim geri adım atacak çeyrek adımımız bile yok. Adalet arayanlar, idealist insanlar, hiçbir şeyden korkmaz. Farklı farklı tehditler gönderiliyor, onlardan da korkmuyoruz."

Hepsini yazmıyorum. Bu şekilde devam ediyor konuşması.

İşte bu dönüm noktası oldu bence. Daha sonra sustu. Hatta özür de diledi. Neden? Çünkü bu kez her şey istediği gibi gitmeye başlamıştı.

Bizde böyle. Sadece Galatasaray için değil bu. Özellikle 3 büyüklerde. Kazanırsan hakem ne güzel? Yenilirsen; hakem ne kötü! İstifa federasyon!

Oysa buna hiç gerek yoktu.

Galatasaray'ın kadrosu zaten iyiydi, şampiyonluğun da en güçlü adayıydı. Sanırım rol çalmak istedi. Yeni yöneticiydi ne de olsa, çiçeği burnunda! Şöhret olmak hoşuna gitmiş olmalı. Tarikat toplantısında gözükmesi de belki bundandı.

Evet şampiyon Galatasaray.

Nasıl olduğuna gelince. En başta Dursun Özbek'in kararlı duruşu var ortada. Sezon başında Okan Buruk'u yemek isteyenler az değildi, öyle değil mi? Ne oyunlar çevirdiler. Fatih Terim'i, Arda Turan'ı getirmek istemediler mi? İşte bunlara karşı koydu Dursun Özbek. Kutlarım.

Okan Buruk. Hakikaten çok iyi bir teknik adam duruşu sergiledi. Sezon başında "Bu iş Okan'la gitmez, tecrübesiz" diyenlere kulak asmadı. İşini yaptı. Krizleri çözdü. Yıldızlarla dolu kadroyu çok iyi yönetti. Zaman zaman gereksiz çıkışları da olsa sezonun teknik adamı. Onu da kutlarım.

Icardi'nin de önemli payı var bu şampiyonlukta. Mertens'in de. Nelsson'un da. Kerem'in de. Ki o Kerem takım içinde çoğundan az paraya oynasa da, bir ara hedef tahtasına konsa da toparlanmasını bildi. Galatasaraylı futbolcuları da kutlarım.

Ama aslan payını yine Okan Buruk'a veriyorum ben.

Alkışlıyorum. Okan hoca genç teknik direktörlere güvenmeyenlere, 60 küsür yaşındaki adamları dünyanın bir başka köşesinden bulup da getirenlere büyük bir ders vermiştir sanırım.

Ben böyle hocayı kutlarım.

Sonuçta şampiyon Galatasaray.

Ayağa kalkıp yürekten alkışlarım.