Bir milletvekili çıktı "soykırım" dedi. Adı Garo Paylan. HDP/PKK''dan Diyarbakır milletvekili. Diyarbakır''la bir ilgisi yok. Ailesi Malatyalıymış. Kendisi İstanbul''da doğmuş. PKK''nın partisinden 2015''te İstanbul''dan, 2018''de Diyarbakır''dan milletvekili seçilmiş.

Belli kanallarda görürüz; esip gürler. Çıkıntı biri. TBMM Başkanlığına, "Ermeni Soykırımı''nın Tanınması, Soykırım Faillerinin İsimlerinin Kamusal Alandan Kaldırılması" başlığıyla kanun teklifi vermiş. "Talat, Enver ve Cemal Paşalardan oluşan cunta, Osmanlı İmparatorluğu dağılırken, tek kimliğe dayalı bir ulus inşa etmek amacıyla, Müslüman olmayan halkları sürmeye karar verdi. 24 Nisan 1915 tarihinde 250''ye yakın Ermeni aydının tutuklanması ile başlayan sürgün ve katliamlar, 27 Mayıs 1915 tarihinde çıkarılan Geçici Tehcir Kanunu''yla Ermeni halkının topyekûn kadim topraklarından sürülmesi ve büyük çoğunluğunun yaşadıkları yerlerin civarında ve göç yollarında katledilmesiyle sonuçlandı." diyor ve "Ermeni Soykırımı''nın faillerinin isimleri kamusal alanlardan kaldırılsın." diye ekliyor.

İdeolojik saplantılardan sıyrılamayanların "çıkıntılar"ına alışığız. Garo, Hrant Dink''i örnek alsa, "akıllı" hareket ederdi. Müteveffa Hrant''la bilişikliğimiz vardı. Hrant kimliğimi ve o sıra yazdığım gazeteyi bile bile bana gelmiş ve "diyalog kurmak"tan bahsetmişti.

Hrant, bir röportajında aynen şöyle diyor:

 "Hasta iki toplumuz biz. Türkler ve Ermeniler... Ermeniler büyük bir travma yaşıyor Türklere yönelik. Türkler ise Ermenilere yönelik büyük bir paranoya yaşıyor. Tam klinik vakayız. Kim tedavi edecek. Fransız Senatosu''nun kararı mı? Amerikan Senatosu''nun kararı mı? Kim reçeteyi verecek. Kim doktorumuz bizim? Ermeniler Türklerin doktoru. Türkler de Ermenilerin doktoru. Bunun dışında ilaç, doktor yok. Diyalog tek çözüm. Diasporaya sesleniyorum; 1915''e takılıp kalmayın. Kendinizi dünyadaki insanların bu soykırımı kabul edip etmemesine zincirlemeyin. Anadolu''da hoş bir laf vardır ve biz Anadolu insanıyız: ''Acıyı onurla sırtlayıp taşımak''. Yaygara yapmadan, patırtı yapmadan sırtlar taşırsın. Dünya insanına diyorum ki, senin Ermeni soykırımını tanımış olman veya tanımamış olman beş para ifade etmez. Ermeniler Türkleri öldürmediler mi? Öldürdüler. 1918''li yıllarda Ruslar yukarıdan tekrar gelirken, lanet ettiğim kavram olan intikam kavramıyla oldu bunlar."

("1918''li" ifadesi yanlış. Birinci Dünya Savaşı''nın başlangıcını kastetmiştir.)

Hey Garo! HDP''de yer aldığına göre PKK''ya umut bağladığın açık. Hem 2015''te seçim çalışmaları sırasında, hem seçildikten sonra "soykırım" demişsin. Üstelik HDP''nin tüzüğüne "soykırım"ı sokanlardanmışsın.

Garo Paylan, bir röportajında ifşa ediyor:

"Selahattin Demirtaş, 24 Nisan''da Diyarbakır Surp Sarkis Kilisesi''ne gidip duasını etti ve Ermeni Soykırımı''yla yüzleşme çağrısı yaptı, adına ''soykırım'' diyerek. (...) Seçim bildirgesini yazan kişiler arasındaydım. Ermeni Soykırımı demek yetmeyecekti, Süryani, Pontus ve başka soykırımlar da vardı; biz bütün soykırımlarla ilgili yüzleşme komisyonlarının kurulmasını ve devletin özür dilemesini, seçim bildirgemizde geçirdik. (...) Partimizin kongre kararı var. Parti tüzüğünde var, Ermeni Soykırımı''nın kabulü. Demirtaş, bunları defalarca dillendirdi. (...) Ermeni Soykırımı demek oy kazandırmıyor bize. Buna rağmen, ilkelerimizin temelinde yüzleşme var ve yüzleşme olmadan, bu kötücül zihniyeti mahkûm edemeyeceğimizi biliyoruz. (...) Asla ve asla taviz vermeden parti politikamız üzerinde yürüyoruz. Yaşadığımız felaketin ismi, bana göre ''soykırım''dır." (Röp.: Baruyr Kuyumciyan, Agos, 29 Mayıs 2015)

HDP/PKK''ya inananlar, örgütün bu yüzünü de görmeli.