Ermenistan'ı yendik ama böyle olmaz milli takım

Ermenistan'ı yendik ama böyle olmaz milli takım

Ermenistan''da öyle karşıladılar ki bizi; düşmanca. Önce tribünlerde bol bol Türkiye karşıtı grubun şarkılarını çalarak başladılar, İstiklal Marşımız okunurken de ıslıkladılar. Utanç verici bir olay bu insanlık adına.

Sandım ki bu olay bizimkileri hırslandırmıştır. Ekstra motive olurlar maça. Yanılmışım!

Sanki hazırlık maçına çıkmış gibiydi bizim çocuklar. Ermenistan takımı kim, biz kim? Arada kağıt üzerinde dağlar kadar fark var. Ama bu farkı sahaya yansıtamayınca neye yarar?

Zaten baştan yanlış başladık maça. Bizim milli takımın başında olmaması gereken (Ki bunu öteden beri iddia ediyorum) Hamit Altıntop destekli Kuntz''un yanlış dizilişi çıktı yine karşımıza.

Hocaların hocası rahmetli Coşkun Özarı derdi ki; "Kendi sistemine göre takım değil, elindeki kadroya göre sistemini kuracaksın!" Kuntz yine bildiğini okudu. Kim bunun beynine işledi bunu bilmem. İlle de 3''lü defans oynatacak! Oynattı da. Maça öyle başladık. Ozan, Merih, Çağlar geride. Ferdi ve Onur ise iki kanatta. Ne oldu böyle olunca. Sıfır! Etkili olamadığımız gibi Ferdi ve Onur ileride yakalandıklarından Ermenistan bile ummadığı tehlikeler yarattı kanattaki boşluklardan kalemizde. Bunlardan birinde de yapılan sert ortada Hakan''dan seken top Ozan''a çarparak filelerimize gitti.

Yanlış sahada sırıtıyor sırıtmasına da... Kuntz kenarda alkışlıyor habire. Neyi alkışladığını bilemiyorum. Sadece 34. dakikasındaki alkışını anladım. Orkun Kökçü''nün ceza alanı dışından attığı şutun filelere gitmesiyle eşitliği sağladık.

İspanyol hakemin peş peşe 3 savunma oyuncumuz Çağlar, Merih ve Ozan''a sarı kart göstermesiyle de ilk yarıyı kapattık. Dikkat edin, resmen ilk 45 dakikayı çöpe attık.

İkinci yarıya Salih Özcan ve Kerem Aktürkoğlu''nu oyuna alarak girdi Kuntz. Merih Demiral ve Cenk Tosun kulübedeydi.

Sanki bu değişikliklerle takım biraz düzelmişti. Dörtlü defansa dönmüştük. Kanatları kapatmıştık. Orta sahada daha etkili olabiliyorduk.

Zaten bizim ayarımızda olmayan Ermenistan da oyundan düşmeye başlamıştı. Defansa dönüşte zorluk yaşıyorlardı. 52''de kalecimiz Mert''in en iyi yaptığı iş olan, ki bazı 10 numaralardan bile daha iyi bu konuda, uzun pasını izledik. Top ileride bomboş durumdaki Cengiz''in önüne düştü. Cengiz kaleciyle karşı karşıya kaldı ama dengesini kaybedince golden olduk.

63''te ise kendi alanamızda Enes''e faul yaptılar. Enes hemen kalktı yerden. Atışı kullandı daha Ermenistan defansı yerleşmeden. Kerem de aldığı topu sürdükten sonra karşı karşıya kaldığı kalecinin yanından topu filelere yolladı. 2-1 öndeydik artık.

Ama rahat değildik. Ermenistan gibi bir takım karşısında oyun olarak üstünlüğü ele alamıyorduk. Rakibe pozisyon da veriyorduk. 73''te mesela. Mert Günok''un nefis kurtarışı olmaza beraberlik golünü yemiştik.

73''de Orkun''un yerine İsmail Yüksek, Ferdi''nin yerine de Eren girdi. 84''te de sakatlanan Enes''in yerine Umut Nayir''ı aldı Kuntz oyuna. Bu değişiklikler de değiştirmedi oyunun görüntüsünü. Hele de son dakikalarda ne baskı yedik. Yüreğimiz ağzımızda bitirdik maçı. İyi ki Ermenistan''dı rakip. Neyse ki beceriksiz adamlar. Ya biraz daha güçlü bir takım olsaydı! Maalesef umut vermiyor Milli Takım.

Evet; Ermenistan''ı yendik. Avrupa Şampiyonası elemelerine 3 puanla başladık. Ama yine de
bu maçtan sonra bir kez daha söylemem gerekiyor. Her ne kadar Herr Hamit Altıntop sabırsız millet olduğumuzdan şikayet etse de... Söyleyeceğim işte. Neyin sabrı? Kaç yıldır bu görevdesiniz. İstediğimiz Milli Takım için ne kadar bekleyeceğiz? Senle de olmuyor senin yönettiğin Kuntz''la da. İnsan sabır taşı olsa çatlar. Bakalım biz ne zaman çatlayacağız.

Yazarın Diğer Yazıları