Hakan Keleş'e rağmen Konyaspor'un nasıl kazandığını Recep Çınar anlattı

Hakan Keleş'e rağmen Konyaspor'un nasıl kazandığını Recep Çınar anlattı

Yönetimsel olduğu gibi, sportif olarak da yerlerde sürünen Konyaspor, son sekiz hafta sadece iki beraberlikle yetinmiş ve altı müsabakada ise sıfır çekmiş…

Bakıldığı zaman 12. haftaya kadar ligin en başarısız takımı durumunda…

Ekonomik nedenler, hocanın yetersizliği, oyuncuların hem futbola, hem de yönetime olan mesafeleri, ne yazık ki Konyaspor’u bu noktalara getirdi…

Konyaspor’un sportif olarak eşik atlaması için sadece bir galibiyete ihtiyacı vardı ve Kasımpaşa maçı da, iyi skor adına son vagondu…

Bu ruh haliyle çıktılar Kasımpaşa maçına…

Kadroya baktığımız zaman Nzonzi, Calvo ve Sokol kulübede, Bruno Pas, Mehmet Ali ve Emrehan tribünde…

İlginç olan iki sol ayaklı stoper Calvo ve Kahraman kulübede, sağ ayaklı Uğurcan’ın Adil’le birlikte sahada olmasıydı…

Calvo ve Sokol kendileri istemişse dinlenmeyi eyvallah…

Ama, teknik adam tarafından kulübeye çekilmişlerse, işte o zaman ben derim ki, Hakan Keleş sen bu ligin teknik adamı değilsin…

Rotasyonlara karşı değilim, ama senin ölüm-kalım maçında iki önemli oyuncuyu ilk 11’de sahaya sürmüyorsan, sen bu işi bilmiyorsun demektir!

Önce burada bir anlaşalım…

Olivera gibi bir oyuncuya 60 dakika sabretmenin manası ne?

Sokol dediğin adam oyuna girdi, hem seni, hem de arkadaşlarını uçurdu…

Bir gol ve bir asistle, Konyaspor’un sekiz hafta sonra aldığı galibiyete imzasını atan oyuncu oldu.

Seyircinin de tribünleri terk ettiği maça iyi başlayan Konyaspor oldu…

Özellikle ilk 45 dakika, ev sahibi takımın daha istekli, daha arzulu ve sonucu değiştirmeye yönelik gol girişimlerini izledik…

Konyaspor bu yarıda sol tarafta Marlos Moreno ile ciddi tehditler oluşturdu Kasımpaşa kalesinde…

Sağ çizgide kendine yer bulan Muriç’in iki şut denemesi Kasımpaşa kalecisinde kaldı…

Kasımpaşa takımının savunması, Konyaspor ataklarını savuştururken, kendilerine inanılmaz yardım Hakan Keleş’in Sokol’un yerine ilk 11’de görev verdi Nelson Olivera oldu…

Dengesiz, ayağında top tutamayan, arkadaşlarını oyundan düşüren Portekizli oyuncuyu kim getirmişse, Allah onu bildiği gibi yapsın…

Konyaspor, rakip kaleye pasla giderek veya oraya yerleşerek gol arayan bir takım değil, ama gittiği anlarda da istediğini alabilmek için, net bir ceza sahası içi golcüsü olmalı, ama yok…
Var da yok!

O nedenle, bu yarıda daha çabuk ve atletik oyuncular ile direkt hücum tercih edildi…

Hem ilk 45’te hem de ikinci 45’te Marlos Morena bunu iyi yaptı…

Sokol’un 64’de Konyaspor’u öne geçirdiği pozisyonda, Marlos’un inatçılığı işe yaradı…
İkinci yarının başlarında Kasımpaşa’nın oyunu tutma çabaları saman alevi gibi olunca, sazı eline alan Konyaspor oldu…

Özellikle Sokol ve Prip’in oyuna girmesi ile oyunu tamamen konuk takımın sahasına yıkan Konyaspor, hem oyunu ile hem de mücadele gücü ile Kasımpaşa’ya “size buradan ekmek çıkmaz” mesajını verdi…

Oyuncular bir başka mesajı da Fatih Özgökçen’e verdiler, “biz daha ölmedik” diyerek!
Yeşil-beyazlılar, 77’de günün adamı Sokol’un getirip, Guilherme’nin koşu yoluna bıraktığı topla 2-0’ı bulunca, Hakan Keleş, oyuna Calvo’yu alarak savunmanın göbeğini 3’ledi…

Olivera’yı 60 dakika oyunda tutması ve takımı forvetsiz oynatması ne kadar yanlış ise 2-0’ı garantiye alma adına Calvo’yu oyuna alması doğru bir hamleydi…

Maçın kırılma anı Sokol ve Prip’in oyuna girmesiydi…

Bu iki futbolcu, oyuna bir hareketlilik getirirken, arkadaşlarına da sinerji ve enerji kazandırdılar…

Konyaspor, sekiz hafta sonra 3 puanı bir arada görürken, sadece bir galibiyete imza atmadı…

Bu galibiyetle birlikte pısırık, hımbıl, futbola olan saygılarını kaybetmiş oyuncu grubunun öz güveni de yerine geldi…

Bu galibiyeti önemsiyorum…

Bir çiçekle bahar olmaz, ama her bahar bir çiçekle başlarmış” diyerek, Konyaspor’un ilerleyen haftalarda üzerine koyarak devam edeceğine inancımı tam…

Fatih Özgökçen tarafından ellerine kelepçe, ayaklarına pranga vurulan oyuncuların zincirleri kırdığını düşünüyorum.

Yazarın Diğer Yazıları