Karadayı: Dini siyasete alet ettiler

Karadayı: Dini siyasete alet ettiler
Karadayı: Dini siyasete alet ettiler

28 Şubat Davası’nın bir numaralı sanığı Karadayı, “Süreci, Erbakan Hükümeti’nin yarattığı ciddi huzursuzluklar

28 Şubat Davası’nın bir numaralı sanığı Karadayı, “Süreci, Erbakan Hükümeti’nin yarattığı ciddi huzursuzluklar ve siyasi gerginlik başlattı” dedi

 

28 Şubat dönemine ilişkin 103 sanığın, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren devirmeye, düşürmeye iştirak” suçundan yargılandıkları davanın 48’inci duruşması dün yapıldı. Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler ve tarafların avukatları katıldı. Davanın bir numaralı sanığı dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı uzun süredir sağlık sorunları nedeniyle katılamadığı duruşmaya dün gelerek savunmasını yaptı. Hakkındaki iddiaların “tamamen asılsız” olduğunu öne süren Karadayı, savunmasında şunları söyledi:

 


İyi anlamak lazım

“Olayların altyapısını ortaya koymadan önce tüm detayları arz etmek isterim. Bu olayları iyi anlamak için 28 Şubat’ı anlamak gerekir. 28 Şubat süreci bir darbe süreci asla değildir. Ülke genelinde ciddi bir gerginlik dönemi yaşanmıştır. 54’üncü Hükümet koalisyon hükümeti olarak kurulmuş ve ülkeyi yönetmeye başlamıştır. Kuruluşundan bir süre sonra özellikle dini siyasete alet ederek ciddi huzursuzluklar yaratmış, bazı çevreleri buna teşvik etmiş, olumsuz tavır ve hareketlerle ciddi huzursuzluklar yaratmıştır. Bu gelişmeler sürecin başlangıcı olmuştur. Süreci bu siyasi gerginlik başlatmıştır. Kışkırtma siyasi boyuttadır. Toplumsal boyutta bir süreç hazırlama olgusu yoktur.”

 


Cihat çağrıları

Karadayı savunmasını şöyle sürdürdü: “Toplumda huzursuzluk yaratan bu hareketlerin bir kısmını hatırlatalım. Erbakan’ın kürsüye çıkıp ‘Şeriat gelecek kanlı mı olacak kansız mı olacak?’ demesi, Başbakan’ın lüks araçlarla takkeli, sarıklı, şalvarlı tarikat mensuplarına verdiği iftar yemeği, Erbakan’ın ülkemizin itibarını düşüren yurt dışı gezileri, cihat çağrıları, ‘Şeriat isteriz yaşasın Hizbullah’ sözleri, milletvekillerinin cumhuriyet karşıtı söylemleri vs.” 4 Şubat 1997’de Sincan’da tankların yürüyeceğinden daha önce haberdar olmadığını da belirten Karadayı, “Bunu öğrenince Sayın Cumhurbaşkanı da sordu, ben de arkadaşlara sordum. Hatta kızdım. Onlar da bunun rutin tatbikat olduğunu söylediler. Köprü tadilattaymış, o yüzden oradan geçmişler” dedi. Karadayı, bu davanın kapatılması gerektiğini ifade etti.

 

17 yıl neden beklendi?

28 Şubat Davası’nın dünkü duruşmasında “Bu dava merhum Erbakan hayattayken neden açılmadı da 16-17 yıl beklendi” diye soran İsmail Hakkı Karadayı, dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan hayattayken bu dava açılsaydı, “Erbakan’ın taşıyacağı vicdani sorumluluk gereği asla Silahlı Kuvvetler’in karşısında olmayacağını” iddia etti. Silahlı Kuvvetler’in siyaset dışında kalmasının her zaman temel prensipleri olduğunu ifade eden Karadayı, “Bu, sadece benim değil bütün arkadaşlarımın benimsediği bir husustur” diye konuştu. Görevde oldukları sürede demokrasi dışında bir yönetimi asla düşünmediklerini ifade eden Karadayı, “Silahlı Kuvvetler her zaman siyasetin dışında kalmalı ve gücünü muhafaza etmelidir” ifadesini kullandı.