Kıymetli dostlar hayat pahalılığı nedir, neden artıyor.

Ekonomi dediğimiz şey aslında hayatımızı daha iyi ve kolay yaşamak için var. İyi yönetilen bir ekonomi, insanların geçim sıkıntısı çekmeden barınmasını, beslenmesini ve temel ihtiyaçlarını karşılamasını sağlar. Ama elimizdeki bu tablo gösteriyor ki Türkiye’de durum tam tersi yönde ilerliyor. Kiradan doğalgaza, balıktan yumurtaya, her şeyin fiyatı hızla yükseliyor. Bu da insanların yaşam kalitesini düşürüyor.

Ekonomi yönetimi bugünlerde daha çok parası olanların kârını artırmaya odaklanmış gibi görünüyor. Oysa gerçek hedef, herkesin yaşamını iyileştirmek olmalı. Eğer bu olmazsa, gelir adaletsizliği artar, toplumun büyük kısmı zor durumda kalır.

Tabloda en yüksek artış gerçek kirada. Bir yılda %78,95 zam gelmiş. Yani geçen yıl 10 bin lira kira veren bir kişi, bu yıl yaklaşık 18 bin lira ödüyor. Bu durum, dar gelirli ailelerin bütçesini en çok zorlayan faktörlerden biri. Kiralar bu kadar hızlı artarken maaşlar aynı hızda artmıyor, bu da insanların ya daha kötü evlere taşınmasına ya da gelirinin büyük kısmını kiraya ayırmasına neden oluyor.

Doğalgaz ve ilgili abonelik ücretleri %75,24 artmış. Bu da özellikle kış aylarında faturaların kabarması demek. Enerji fiyatlarındaki artış, sadece faturalarla sınırlı kalmıyor; üretim maliyetlerini de artırdığı için marketteki ürünlerden toplu taşımaya kadar her şeye yansıyor.

Sağlıklı beslenmek zaten zorlaşmıştı, şimdi iyice pahalı hale geliyor.

  • Taze balık fiyatı %62,60 artmış.
  • Yumurta %59,11 artmış.
  • Taze meyveler %49,88 artmış.

Balık ve yumurta, protein açısından önemli gıdalar. Meyve ise vitamin kaynağı. Bu ürünlere gelen yüksek zamlar, dar gelirli ailelerin dengeli beslenmesini engelliyor. Artık birçok aile protein ihtiyacını karşılamakta zorlanıyor.

Eğitimde de fiyat artışları dikkat çekiyor:

  • Orta öğretim %67,96 zamlanmış.
  • Okul öncesi ve ilköğretim %67,80 artmış.

Eğitim masraflarının bu kadar yükselmesi, çocukların geleceğini doğrudan etkiliyor. Ayrıca öğrenci yurtları gibi diğer konaklama hizmetleri de %53,32 zamlanmış. Bu da özellikle şehir dışında okuyan öğrenciler için büyük bir yük.

Demiryolu ile şehirler arası ve şehir içi yolculuk, otobüs ve deniz ulaşımı gibi kalemlerde %50’nin üzerinde artış var. Bu da hem iş hem okul hem de tatil için yolculuk yapmayı zorlaştırıyor.

Günlük yaşamda kullanılan hizmetler de ciddi oranda zamlanmış:

  • Ayakkabı bakım ve tamiri %54,93
  • Giyim eşyalarının temizlenmesi ve tadilatı %51,37
  • Ev eşyalarının yıkanması ve temizlenmesi %50,34

Bu veriler, insanların yeni eşya almaktansa tamire yöneldiğini; fakat tamir ve bakım ücretlerinin bile artık cep yaktığını gösteriyor.

Ekonominin amacı hayatı kolaylaştırmakken, şu an uygulanan program daha çok sermaye sahiplerinin çıkarına hizmet ediyor. Yüksek faiz, sıkı para politikası gibi adımlar parası olanı korurken, dar gelirliyi daha da zorluyor. Hayat pahalılığına karşı maaşlar yeterince artmazsa, gelir adaletsizliği büyür.

Bugün bir aile, barınma ve enerji giderleri sonrası elinde kalan parayla ancak sınırlı gıda ve hizmetlere ulaşabiliyor. Yani ekonomik büyüme rakamları iyi görünse bile halkın yaşam kalitesi düşüyor.

  1. Gelir Artışı: Maaş ve ücretler, gerçek enflasyona uygun şekilde artırılmalı.
  2. Temel Gıda ve Enerji Desteği: Dar gelirli ailelere kira, enerji ve gıda desteği sağlanmalı.
  3. Vergi Adaleti: Lüks tüketime ve yüksek kazançlara daha fazla vergi konulmalı, temel ihtiyaçlardaki vergi yükü azaltılmalı.
  4. Kamu Harcamalarında Tasarruf: Gereksiz lüks harcamalar kısılmalı, kaynaklar halkın ihtiyaçlarına aktarılmalı.

Bir ekonominin başarısı, borsa endeksi ya da büyük şirketlerin kârı ile değil; halkın yaşam kalitesi ile ölçülür. Şu anda görülen tablo, halkın giderek daha pahalı bir hayata mahkûm edildiğini gösteriyor. Kiradan yumurtaya kadar her şeyin fiyatı artarken, alım gücü düşüyor.

Gerçek reform, halkın cebini rahatlatacak, temel ihtiyaçlara ulaşımı kolaylaştıracak politikalardan geçer. Aksi takdirde büyüme rakamları kağıt üzerinde parlak görünse de sokaktaki vatandaş için hayat giderek zorlaşmaya devam eder.