Hınçlarını 'su'dan alıyorlar!

Allah bu ülkeyi partizanlıktan korusun!

En partizan AK Parti çıktı. Kimi "Yukarı"dan korktuğu için, kimi kendilerinden başkasını düşman gördüğü için, partizanlıkta sınır tanımıyor.

"Su"dan ne istiyorsunuz Allah aşkına!...

Hamidiye Suyu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin işletmesi. İBB, AK Parti'den gidince, AKP sevdalıları, Hamidiye Suyu'nun alınma sözleşmelerini iptal ettiler. 

Bu köşede, AK Parti'yi o kadar tenkit ederiz, bu su Ak Partili Belediye'nin işletmesi, asla almayacağız, demek aklımızdan geçmedi.

Saray'dan biri çıkıp da, "Yahu yapmayın! Bu Allah'ın bize bahşettiği su! Üstelik Sultan Abdülhamîd-i Sânî Hazretleri'nin adını taşır. Suyun tevziine, irsaline o önayak olmuştur. Bugün başka partiye geçti, yarın yine bize geçer. 'Su'dan gelen para CHP'ye ve müttefiklerine gitmeyecek. Yine devletin parası. Bunun kontrolünü İçişleri Bakanlığı yapar, Sayıştay yapar... Kayırma, israf, yolsuzluk varsa, hesabını verirler. Ak Partiliyiz, diye 'su'dan vazgeçilemez. Kötü örnek olmayalım, halkı bölmeyelim." diyen yok.

"Yukarı" sessiz kaldığına göre, "İBB'nin alanını ne kadar daraltır, İBB'yi ne kadar zorda bırakırsak, ileride kazanan biz oluruz." demek mi istiyor?

17 yıldır bu ülkeyi idare edenler halkı karşılarına alıyorlar. Tarihin kendilerine, en altta tabakada yer ayıracağını bilmeliler.

Kuzeyde, sınırımızın hemen ötesinde operasyonlar yapılıyor. Neticede savaşın içindeyiz. Yedi düvel karşımızda. Bizi sınıyorlar. Nereye kadar gideceğimizi anlamak istiyorlar. Sanmayın ki, biz artık silaha sarıldık. İstediğimizi yapacak güçteyiz. Değiliz!

ABD ve Rusya gibi ülkeler karşımızda. Bütün Avrupa ülkeleri onların ardında. "Ümmet! Ümmet!..." diye sayıkladığınız kitleler bile bize tavırlı. Çünkü biz, kabul etseniz de etmeseniz de "Türk'üz!"... Bütün yabancılar bizi "İslâm ümmeti" olarak değil; "Türk" olarak vasıflandırıyor.  

Herkesi kucaklamamız gereken bir anda, içimizde, sudan "su" kavgası çıkartıyoruz. Bu kadar basit bir meselede yapılanları, "düşmanlık"la izah edebiliriz ancak.

Hamidiye Su'yla sözleşme iptaline gidenleri tarihe not düşmek için aşağıya alıyorum:

THY, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Koza Holding, Arnavutköy Belediyesi, TEİAŞ, TÜRGEV, BDDK, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA), Yıldız Teknik Üniversitesi Teknoparkı, AKP Genel Merkezi ve TBMM grubu, Kadir Has Üniversitesi, Millî Saraylar İdaresi, Vakıfbank...

 Devlet devlete karşı! Belediye şunun bunun çitliği, kâr gayeli kuruluşu değil; halka hizmet götürmek için var. Sen daha iyi hizmet götüreceğine, israf yapmayacağına halkı inandırsaydın, sen seçilecektin. İtiraz ettin, bu defa halk öyle bir ceza verdi ki, bundan sonra, artık, bu belediyenin kapıları sana kapalı, dedi.

Halkın kapıları sana kapatmasına karşılık mı, kendince bir cezalandırma yolu buldun?

Birtakım yağcıların, Hamidiye Suyu'nu almamasına, suskunluğunla sen yol açıyorsun!

Hadi diyelim, partinin genel merkezi Hamidiye Suyu içmeyecek. Vakıflar, dernekler de senin uzantın.  Bakanlıklara ne oluyor? Üniversitelere ne oluyor? Meselâ; Kadir Has Üniversitesi'nden bir açıklama beklemek hakkımız.

Bu kadar basitleşeceğinizi hiç düşünemezdim!

 

Yazarın Diğer Yazıları