28. Dönem Milletvekili Seçimleri için milletvekili aday listeleri teslim edildi. Geçen yazıda açıkladığım üzere bu listeler henüz kesinleşmiş değil. İl seçim kurulları ve YSK tarafından incelenme süreleri var. Bu süre zarfında oy pusulasında yer alamayacağı saptanan partiler de olacak elbet ancak şu an için 26 siyasi partili bir seçim pusulası bizleri bekliyor.

Listelerdeki isimler de çokça tartışılabilir olsa da listelere bakıldığında ilk dikkat çeken başta CHP olmak üzere, Millet İttifakı''nda yapılan siyasi mühendislik.

İki farklı strateji

Millet İttifakı''nda, Saadet Partisi, DEVA Partisi, Gelecek Partisi ve Demokrat Parti, beklenildiği gibi, CHP listelerinde seçime giriyorlar. Hem de listelerde -beklenenin üzerinde- seçilebilecek yerde yer alan adaylarıyla…

İktidarın "altı benzemez" dediği ve yan yana olmakta zorlanacakları iması yaptığı partiler, değil oy pusulasında yan yana aynı ittifakta yer almak, topyekûn tek bir liste içerisinde yer almayı göze almış durumdalar.

Elbet, buna sebep olan başlıca etken, ittifakların anlamını neredeyse ortadan kaldıran yeni seçim düzenlemeleri. Ancak yine de ideolojik açıdan farklı partilerin ideolojilerini bir yana bırakarak ortak hedefe yönelmeleri ve tek listede birleşmeleri, bu seçim özelinde bir ilk.

Üstelik CHP ve İYİ Parti, 16 ilde fermuar sistemi denilen bir yöntemi benimsemiş, bazı illerde aday göstermeyerek birbirlerinin listeleri içerisinden seçime giriyorlar.

Öte yandan kendisine avantaj sağlamak için seçim yasasında değişiklik yaparak, bir önceki seçim öncesinde yaptığı değişiklikle getirdiği ittifak oyunu kaldıran iktidarın hesapları tam olarak tutmamış görülüyor.

AKP, MHP, YRP ve BBP kendi listeleri ile seçime giriyor ve pusulada ayrı ayrı yer alıyor. Bu da düşük oy oranı olacağı tahmin edilen YRP ve BBP partileri için milletvekili çıkaramamaları anlamına gelebilir. Öte yandan, küçük bir kontenjanla da olsa AKP listesinden seçime giren HÜDA PAR ve DSP, yüksek ihtimalle milletvekili çıkarabilecek.

Bu seçimin farkı

Önümüzdeki seçimlerin önemi ve farkını bu siyasi mühendislik de gösteriyor ancak şüphesiz, seçmenin oy verme motivasyonu da seçimin önemli bir farkı.

Seçmenin azımsanmayacak kadar büyük bir kesimi, desteklediği, ideolojilerinin uyuştuğu ya da kadrolarını beğendiği için değil, iktidar olmasını istemediği partinin karşısında durduğu için partilere oy kullanacak.

Bu sebeple açıklanan listelerle ilgili özellikle CHP seçmeni tarafından bazı eleştiriler yapılsa da neticede CHP seçmeninin partisinden vazgeçeceğini düşünmüyorum.

Zira gerçekten de ülke kötü bir dönemde. Korkunç bir hayat pahalılığı var. Haksızlıklar her yerde. Liyakatsizlik had safhada. Yolsuzluklar oldukça görünür halde. "Daha kötüsü olamaz" dediğimiz yerde, daha kötüsüyle karşılaşıyoruz.

Bu açıdan seçim, hepimiz için bir umut: "Daha iyi"ye ulaşma umudu…