İmamoğlu’nun CHP Genel Başkanlığı yerine İBB başkanlığına aday olacağını açıklaması adeta gündemi sarstı.

İmamoğlu’nun bu hamlesini zaten açıklama öncesinde birçok gazeteci yazdı.

İmamoğlu’nun çıkışı siyasetteki kartların yeniden karılmasına neden oldu.

“Her yerde aday çıkaracağız” diyen İYİ Parti, müzakere noktasında geldi.

“Bir suda iki defa yıkanmaz” diyen HDP de müzakere çizgisine geldi.

İstanbul, sadece muhalefet siyasetinde değil iktidarın da politikalarını belirleyeceğe benziyor.

***

İYİ Parti’de pazarlık noktasından anlaşılan odur ki en az bir büyükşehir belediyesini istemeleridir.

İzmir’in adı son günlerde ön plana çıkmaya başladı.

HDP ise ‘kapalı değil açık İttifak olsun’ diyor.

HDP, kendi kafasına göre yok sayılmaktan bıkmışlar.

HDP’ye tavsiyem önce PKK’ya terör örgütü deyip bölücü terör örgütle aralarına mesafe koymalarıdır.

Türk demokrasisinin gelişiminin önüne HDP, insanlık ve demokrasi düşmanı PKK terör örgütü ile aralarına mesafe koymayarak takoz koyuyorlar.

Siyasette yok sayılmak istenmiyorlarsa terörle aralarına mesafe koysunlar.

‘Şu kadar oy aldık’ diyerek suç bastırmaya giden HDP, o zaman Erdoğan senelerdir oyla iktidardalar, sizin kafaya göre onlara muhalefet de yapmayalım.

***

Önceki yazımın kısa bir yerinde İmamoğlu’nun 2024’ün İBB adayı 2028’in Cumhurbaşkanı adayı olacağını ve Özgür Özel’in ise CHP Genel Başkanlığına yürüdüğü iddialarını yazmıştım.

Geldiğimiz son nokta Özür Özel’le İmamoğlu’nun birbirlerine övgüler dizdiği sözleridir.

Anlaşılan o ki Özgür Özel, Kemal Kılıçdaroğlu’nun karşısına Kurultay’da rakip olarak çıkacak.

İmamoğlu ise Özgür Özel’i destekleyecek.

***

Türk siyasetini kurgulayanlar 2019’da Ankara ve İstanbul’u muhalefete vererek Saray Rejiminin Türk demokrasisindeki tehlikesinin önüne geçmek istemişler.

Yine aynı toplum ve siyaset mühendisleri 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan kazansın diye Kılıçdaroğlu’nu aday dikmişler.

‘Erdoğan yıkılmasın ama çok da güçlenip tek adamlık gücünü arttırmasın’ politikası bugüne kadar kurgulanmış olabilir.

***

Bugünden sonra ise Erdoğan sonrası siyaset kurgulanıyor olabilir.

***

Mansur Yavaş ve İmamoğlu gibi popüler kazanacak adaylar varken niye mi 2023 seçimlerinde Erdoğan’ın gitmesini istemediler?

Çünkü ekonomik buhranın faturası gelecek muhalefetin yeni iktidarına kesmemek için…

O sefer yeni iktidarın muhalefeti Erdoğan ve tayfası, “bakın biz gittik bir şey değişmedi suç bizden değilmiş” şeklindeki kara propaganda sonrasında 2 sene sonraki erken seçimlerde Erdoğan’ın daha fazla güçlü gelmemesi için bu senaryo kurgulanmış olabilir.

Şimdi ne mi değişti?

Muhalefetin çok az da olsa ekonomi politikalarını Mehmet Şimşek’le hayat geçirilip ufacık da olsa nefes aldırıp ilerideki yeni iktidara ekonomik buhranın faturasının kesilmesinin önüne geçilecek de o yüzden…

Ne diyor Mehmet Şimşek?

“2026 sonrası enflasyon inecek.”

Bugüne kadar ne deniliyordu?

“6 ay sonra uçuyoruz, 3 ay sonra aydayız. Keşke gözlerimizi açıp kapasak bir sene sonraya gitsek ekonominin uçtuğunu göreceksiniz”

Buraya Mehmet Şimşek’le ilgili eleştirecek muhalefet yapacak bir ton kelime yazarım.

Lakin Şimşek’in diğer Maliye Bakanlarından farklı olduğu da ortada duruyor. Onu yazmaya çalıştım.

***

Gazetecilerin yazdığı, siyasi analistlerin yorumladığı yukarıdaki senaryoya ilk başta temkinli yaklaşmıştım. Ama madde madde gerçekleşince inanmaya başladım.

Pazılın sonu ne mi?

Yani İmamoğlu’nun 2028 rakibi kim mi?

Madde madde gerçekleşen senaryonda Erdoğan değil!..

Peki kim?

Selçuk Bayraktar…