İnsan kurban etmek devam ediyor!

İnsan kurban etmek devam ediyor!

İslam dinine göre "kurban", Hz. İbrahim'in oğlu İsmail'i Allah'a kurban edeceği vaadine dayanır. Hz. İbrahim, bir oğlu olursa, oğlunu Allah’a kurban edeceğine dair adakta bulunmuştur. Hz. İbrahim’in bir oğlu olmuş ve oğlu belirli bir yaşa gelince kendisine bu adağı hatırlatılmıştır. Hz. İbrahim, oğlunu kurban etmek üzere yatırıp bıçağı boğazına vurmuş, bıçak Hz. İsmail’i kesmemiştir. Bu sırada, Allah tarafından kendisine bir koç gönderilmiştir. Bu koçu keserse, oğlunun yerine kabul edileceği bildirilmiştir. Hz. İbrahim, kurban olarak bu koçu kesmiştir. Kur'ân'da Sâffât suresinde bu vaka vardır.

Kurban farz değildir ama zengin sayılacak kadar mal varlığına sahip her Müslümanın yerine getirmesi vacip olan bir gelenektir.

Aslında koç-koyun kurban etmek, insan kurban etmeyi ortadan kaldırdığı için o döneme göre büyük bir devrimdir. Zira eski çağlarda kendi koyduğu kuralları din olarak vaaz eden insanlar, kendi ilahlarına insan kurban ederek kurdukları düzeni devam ettirmişlerdir. Bazı toplumlarda, ölen kişinin hizmetçileri de öldürülürdü ki sonraki hayatlarında efendilerine hizmet etmeye devam etsinler!

***

Diyanet'in kurban bayramı namazı için hazırladığı hutbe metninde “Kurbanlarımızın ne etleri ne de kanları Allah'a ulaşacaktır” ayeti hatırlatılarak “Bugün, affetme ve kucaklaşma günüdür. Kırılan kalpleri, mahzun gönülleri, bayramın bereketi ve güzellikleriyle mamur etme günüdür. Kardeşliğimize gölge düşüren her türlü çekişmeye, dargınlığa ve küskünlüğe son verip barış ve huzur iklimiyle yenilenme günüdür. Rabbimize ulaşacak olan, ancak takvamız ve samimiyetimizdir." gibi geleneksel mesajlar verilmiştir.”

Bu mesajlar her zaman için faydalıdır. Yalnız asıl olan çağımızdaki durumu görüp değerlendirmektir.

İnsan kurban etmek, ritüel olarak bazı sapkın tarikatlarda halen varsa da, yok denecek kadar azdır. Bugün esas olarak kurulu düzende, insan kurban etmeye devam edilmektedir. Bunun adı emperyalizmdir...

Neyzen Tevfik, memleketin yeniden emperyalizmin kucağına itildiğini gördüğü 1943'te büyük üzüntü duymuş ve şöyle haykırmıştı:

Göründü memleketin iç yüzü, çöktüyse temel.

Şimdilik harice karşı yüzümüz olsa dahi,

Yüzümüz yok bakacak kabrine ecdâdımızın.

Tükürür zannederim çehremize, vatanın tarihi.

***

Vatan, bugün Türkiye ve çevresindeki ülkelerde kendi siyasi projesini uygulayan ABD ve destekçileri tarafından, ekonomik, kültürel, askerî açılardan ve nihayet nüfus değiştirme operasyonu ile cendereye alınmıştır. Sadece Türkiye ve 22 İslam ülkesi değil, bütün ülkeler, bütün insanlık nüfus azaltmak amaçlı operasyonlara maruz kalmıştır... ABD'de çocukların cinsiyet değiştirmesi, bir devlet politikası olarak uygulanmaya başlanmıştır.

İnsanlık bütünüyle kurban edilmektedir...

Ramazan Kağan Kurtoğlu, durumu kısaca şöyle özetlemiştir:

“Yeni Dünya Tasarımı’nın Pentagramı;

-Cinsiyetsizleştirmek

-Nakitsizleştirmek

-Milliyetsizleştirmek

-Dinsizleştirmek

-Mülkiyetsizleştirmek...

***

Bu itibarla, din adamları da dünyada olup bitenleri görmek ve halkı uyarmak durumundadır.

Geleneksel kurban bayramı mesajları elbette çok değerlidir ve devam ettirilmelidir ancak yaşanan gerçekleri dile getirmemek ve halkı uyarmamak yeni dünya düzenine, kısacası şeytana hizmet olur...

Yazarın Diğer Yazıları