İsyanın ve başkaldırının esas sebebi

İsyanın ve başkaldırının esas sebebi

Senelerce Türkiye, dünyaca ünlü şarkıcıları ve grupları başta İstanbul olmak üzere çeşitli şehirlerde sahnelerde ağırladı. Her yaştan binlerce insan, bir arada eğlendi. Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde düzenlenen festivaller, “orta direk denilen kesimin başlıca eğlence kaynağı oldu. Ekonomik açıdan da bölge esnafına önemli bir gelir sağladı.

Ancak geçen seneden beri bu festivaller ve bazı sanatçılar tarafından verilen konserler, çeşitli sebeplerle engellenmeye başlandı. 2022 yazında 14 etkinlik iptal edildi.

Bu hafta ise, içinde TÜGVA, MÜSİAD gibi 25 kuruluşun yer aldığı Balıkesir Sivil Toplum Platformu, bir bildiri yayınlayarak festivallerin yasaklanmasını istedi ve bu festivallerin gençleri isyana ve başkaldırıya” yönlendirdiğini öne sürdü.

Devletin tedbir alması

Bugün Türkiye’de, yerel yönetimlerin sanatçı profilini uygun görmemesi nedeniyle iptal edilen festivaller de var, orman yangını ihtimaliyle iptal edilen ya da kamu güvenliğini sağlamak için izni kaldırılan festivaller de…

Anayasa’nın sosyal haklara dair bölümünde; devletin sosyal güvenliği sağlamak için tedbirler alması gerektiği yer alır. (AY m.60)

Ancak aynı bölümde, devletin sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı koruma yükümlülüğünden de bahsedilir.

Anayasa uyarınca devlet, sanat eserlerinin ve sanatçının korunması, değerlendirilmesi, desteklenmesi ve sanat sevgisinin yayılması için gereken tedbirleri alır. (AY m.64)

Yasakların toplum sağlığı, çevrenin korunması veya güvenlikle ilgilisi olmadığı, festival ya da konserlerin belli bir ileri tarihe ertelenmemesinden veyahut ilgili tehlikeye karşı yerinin değiştirilmemesinden de anlaşılmaktadır.

Herkesin belli bir sosyal ve kültürel yapıya sokulmak istenmesine yönelik sistematik ataklardan biri de şüphesiz, bu müzik yasaklarıdır.

Oysa… Müziğin birleştirici gücü vardır. Yalnızca o konseri yapan şarkıcının şarkılarını sevmek yeterlidir, o festivalde veya konserde birleşmek için. Konserler birleştiricidir. Yalnızca müzik dinlemek de değildir amaç; sosyalleşmek, eğlenmek, bir arada olmaktır…

Özgürlükler ve müdahale

İşin aslı, söz konusu bildirideki düşünce de pek tabii ifade özgürlüğü kapsamındadır. Bazı insanlar, festivaller, konserler veya müzik hakkında, yukarıda belirttiğim düşüncelerime katılmayabilir. Bunu dile getirmek de en tabii haklarıdır.

Nitekim her zaman dediğimiz gibi, rahatsız edici bulduğumuz düşünceler de ifade özgürlüğüne dâhildir.

Herkesin aynı düşüncede olduğu yerde zaten ifade özgürlüğünün önemi bulunmaz. Özgürlükler, önemini farklılıkları kapsamasından alır.

Ancak bu düşünceler toplumdaki aynı şekilde düşünmeyen diğer kişilerin yaşam tarzına müdahale oluşturacak şekilde eyleme dökülmemeli, devlet politikaları bir grubun özgürlüklerini sınırlayacak şekilde olmamalıdır.

Neticede beğenmeyenler, tasvip etmeyenler festivallere veya konserlere katılmak zorunda değiller.

Bu açıdan bildirideki memnuniyetsizlikle ilgili düşünce, özgürlüğü kapsamında olsa da kendi gibi düşünmeyenlerin yasal faaliyetlerini yasaklama talebi” pek tabii bir liberal demokraside kabul edilebilir değildir.

Burada “çeşitli grupların talepleriyle” festivalin iptal edilmesi, festivalin iptalinden daha büyük bir sorundur.

Üstelik, gençleri uyuşturucu maddeden, alkolden veya kumar benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten koruma gerekçesiyle alınacak tedbirlerin gençlerin müsbet ilmin ışığında, Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda ve Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü ortadan kaldırmayı amaç edinen görüşlere karşı yetişme ve gelişmelerini sağlayıcı” şekilde olması, Anayasa’nın emridir. (AY m. 58)

Tüm bu açılardan gençleri isyana ve başkaldırıya iten esas sebep, festivaller ya da konserler değil, yasaklardır.

Yazarın Diğer Yazıları