Kazım Koyuncu, 7 Kasım 1971’de Artvin’in Hopa ilçesine bağlı Yeşilköy (Pançol) köyünde dünyaya geldi; ancak resmi kayıtlarda doğum tarihi 10 Mayıs 1972 olarak yer aldı. Cavit ve Hüsniye Koyuncu’nun altı çocuğundan beşincisi olan Koyuncu, Laz bir ailede büyüdü.

kazim-koyuncunun-20-yil-sonra-gun-yuzune-cikan-vasiyeti-yenicag-1.jpg

Babası Cavit, Hopa’da bakkallık ve berberlik yaparak geçimi sağladı; 1960’larda Türkiye İşçi Partisi’yle tanıştı ve dükkânı öğrencilerin kitap-gazete okuduğu bir buluşma noktasına dönüştü. 12 Eylül 1980 Darbesi’nde babası 6 ay hapis yatarken, 10 yaşındaki Kazım ve ailesi annesi Hüsniye’nin çabalarıyla ayakta kaldı.

kazim-koyuncunun-20-yil-sonra-gun-yuzune-cikan-vasiyeti-yenicag-2.jpg

Çocukluğunda babaannesinin masallarını, “Kemençeci Yaşar” lakaplı Yaşar Turna’nın türkülerini dinleyerek büyüdü. Koyuncu, “Babamın kitap okumasından dolayı diğer çocuklardan farklıydım” diyerek babasının entelektüel etkisini vurgulamıştı. Müziğe ilgisi küçük yaşlarda başladı; ortaokulda babasının aldığı mandolinle müzik yolculuğuna adım attı. Aynı zamanda koyu bir Trabzonspor taraftarıydı ve bu tutkusunu “iktidara karşı bir isyan” olarak tanımlardı.

kazim-koyuncunun-20-yil-sonra-gun-yuzune-cikan-vasiyeti-yenicag-5.jpg

Koyuncu’nun müzik serüveni, 1989’da İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne girmesiyle ivme kazandı; ancak siyasi nedenlerle okulu bırakarak müziğe yöneldi. 1992’de Ali Elver ile Dinmeyen adlı özgün müzik grubunu kurdu. Lazca müzik yapmak için gruptan ayrılsa da rock’tan vazgeçemedi ve geleneksel Laz müziğini rock ile birleştirmeye başladı.1993’te Mehmedali Barış Beşli ile Zuğaşi Berepe (Denizin Çocukları) grubunu kurdu. Lazca rock yapma amacıyla 1995’te Va Mişkunan (Bilmiyoruz) albümünü yayımladılar.

kazim-koyuncunun-20-yil-sonra-gun-yuzune-cikan-vasiyeti-yenicag-6.jpg

Albüm sınırlı bir kitleye hitap etse de dikkat çekti. 1998’de İgzas albümünü sadece 130 adet bastılar; 1999’da grup dağıldı. Koyuncu, 2001’de solo kariyerine Viya! albümüyle başladı. Lazca, Gürcüce ve Hemşince şarkılar içeren albüm, üniversite öğrencileri ve muhalif kesimler arasında sevildi. 2002’de Gülbeyaz dizisinin müziklerini yapmasıyla geniş kitlelere ulaştı.

kazim-koyuncunun-20-yil-sonra-gun-yuzune-cikan-vasiyeti-yenicag-10.jpg

Dizide küçük bir rol alan Koyuncu, Gökhan Birben ile yaptığı müzikler ve Şevval Sam ile düet yaptığı “Gelevera Deresi” ile büyük beğeni kazandı. 2004’te ikinci solo albümü Hayde’yi çıkardı; bu albüm, Karadeniz müziğini Türkiye ve dünyada daha geniş kitlelere taşıdı.

kazim-koyuncunun-20-yil-sonra-gun-yuzune-cikan-vasiyeti-yenicag-3.jpg

Fuat Saka, Volkan Konak ve Bayar Şahin ile düzenledikleri Hey Gidi Karadeniz konserleri, Karadeniz müziğinin yaygınlaşmasında önemli bir rol oynadı. Koyuncu, tulum, kemençe, kaval gibi geleneksel enstrümanları elektro gitar, bas ve davulla birleştirerek hem otantik hem modern bir sound oluşturdu.

kazim-koyuncunun-20-yil-sonra-gun-yuzune-cikan-vasiyeti-yenicag-11.jpg

Kazım Koyuncu, çevreci ve devrimci kimliğiyle de bilindi. Sinop’a yapılması planlanan nükleer santrale karşı mücadele etti ve Çernobil faciasının Karadeniz’deki etkilerine dikkat çekti. “Ben bir müzisyenim, sonra biraz Karadenizliyim, ama hepsinin ötesinde bir devrimciyim” sözü, onun dünya görüşünü yansıtır. Farklı dillerde şarkılar söyleyerek yok olmaya yüz tutmuş kültürleri yaşatmaya çalıştı.

kazim-koyuncunun-20-yil-sonra-gun-yuzune-cikan-vasiyeti-yenicag-12.jpg

2004 sonunda Koyuncu’ya testis kanseri teşhisi kondu; kanser akciğerlerine sıçradı. Doktorların dinlenme önerisine rağmen müziği bırakmadı ve 2005’te son konserini Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde verdi. 25 Haziran 2005’te, 33 yaşında Şişli’de vefat etti.

kazim-koyuncunun-20-yil-sonra-gun-yuzune-cikan-vasiyeti-yenicag-13.jpg

Cenazesi, Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda binlerce kişinin katıldığı bir törenle uğurlandı; ardından Hopa’daki Yeşilköy’de köy mezarlığına defnedildi. Ölümünün Çernobil faciasıyla bağlantılı olduğu halk arasında yaygın bir inanış olsa da, Sağlık Bakanı Recep Akdağ bunu yalanladı.Koyuncu’nun vefatından sonra, 2006’da Dünyada Bir Yerdeyim albümü Halkevleri tarafından yayımlandı. Geliriyle Kazım Koyuncu Kültür Merkezi kuruldu ve ücretsiz atölyeler düzenlenmeye devam ediyor.

kazim-koyuncunun-20-yil-sonra-gun-yuzune-cikan-vasiyeti-yenicag-14.jpg

2014’te hayatını anlatan Yağmur: Kıyamet Çiçeği filmi çekildi.Koyuncu’nun Dido (Viya!), Gelevera Deresi (Gülbeyaz dizisi, Şevval Sam ile düet), Ben Seni Sevduğumi (Gülbeyaz dizisi), Hayde (Hayde), Denizde Karartı Var ve Koçari (Hayde) şarkıları öne çıkar.

kazim-koyuncunun-20-yil-sonra-gun-yuzune-cikan-vasiyeti-yenicag-30.jpg

Kazım Koyuncu, Karadeniz müziğini evrensel bir boyuta taşıyarak Lazca, Hemşince ve Gürcüce gibi dilleri genç nesillere sevdirdi. Çevreci ve devrimci duruşu, mütevazı kişiliği ve hüzünlü sesiyle “Şair Ceketli Çocuk” olarak anılıyor. Her yıl ölüm yıldönümünde anma etkinlikleri düzenleniyor; 2025’te 20. ölüm yıldönümünde Trabzonspor, TRT Arşiv ve birçok kişi sosyal medyada onu andı. Hopa’da adına düzenlenen Kazım Koyuncu Kültür ve Sanat Şenliği gibi etkinlikler mirasını sürdürüyor.

kazim-koyuncunun-20-yil-sonra-gun-yuzune-cikan-vasiyeti-yenicag-4.jpg

Volkan Konak, 27 Şubat 1967’de Trabzon’un Maçka ilçesine bağlı Hacıköy’de doğdu. Dokuz çocuklu bir ailenin en küçüğü olan Konak, Karadeniz kültürünün içinde büyüdü. Babası Şakir Konak, taksi şoförlüğü yaparken müzikle ilgilenen bir ailede yetişti. Dedesinin kemençe çalması ve annesinin türküleri, müzik tutkusunun temelini oluşturdu.Trabzon Lisesi’ni bitirdikten sonra 1983’te İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı’na girdi ve halk müziği eğitimi aldı.

kazim-koyuncunun-20-yil-sonra-gun-yuzune-cikan-vasiyeti-yenicag-7.jpg

Konak, müzik kariyerine 1987’de İstanbul Teknik Üniversitesi’nde okurken kurduğu Siyah Naber grubuyla başladı. İlk albümü Suların Horon Yeri’ni 1989’da çıkardı, ancak asıl çıkışını 1993’te Efulim albümüyle yaptı. Bu albümdeki “Efulim” türküsü, Karadeniz müziğini geniş kitlelere tanıttı.

kazim-koyuncunun-20-yil-sonra-gun-yuzune-cikan-vasiyeti-yenicag-8.jpg

1998’de Pedaliza albümüyle ününü pekiştirdi; “Cerrahpaşa”, “Göklerde Kartal Gibiyim” gibi şarkılar klasikleşti. 2003’te Maraş Maraş, 2006’da Mimoza ve 2009’da Mimoza 2 albümleriyle Karadeniz müziğini pop ve rock unsurlarıyla harmanladı.

kazim-koyuncunun-20-yil-sonra-gun-yuzune-cikan-vasiyeti-yenicag-9.jpg

“Yarim Yarim”, “Mimoza Çiçeğim” ve “Fikrimin İnce Gülü” gibi şarkılar, dinleyiciler tarafından çok sevildi. Konak, tulum, kemençe ve zurna gibi geleneksel enstrümanları modern düzenlemelerle kullanarak Karadeniz müziğine özgün bir yorum getirdi.

kazim-koyuncunun-20-yil-sonra-gun-yuzune-cikan-vasiyeti-yenicag-4.jpg

Kazım Koyuncu, Fuat Saka ve Bayar Şahin ile gerçekleştirdiği Hey Gidi Karadeniz konserleri, Karadeniz müziğinin popülerleşmesinde önemli bir rol oynadı. Ayrıca, Kuzeyin Oğlu Volkan Konak adlı TV programıyla (2007-2013) türküleri ve Karadeniz kültürünü milyonlara taşıdı.Program, müzik ve sohbet formatıyla büyük ilgi gördü.

kazim-koyuncunun-20-yil-sonra-gun-yuzune-cikan-vasiyeti-yenicag-16.jpg

Volkan Konak, şarkılarında aşk, memleket hasreti, doğa ve insan hikayeleri gibi temaları işler. Karadeniz’in hırçın dalgalarını ve yeşil doğasını müziğine yansıtırken, sözlerindeki duygusal derinlik ve şairane üslup dikkat çeker. Trabzonspor’a olan tutkusuyla da bilinir; maçlarda sıkça görülür ve şarkılarında bu sevgiyi dile getirir. Sanatçı, sosyal meselelere duyarlıdır. Çevreci duruşu ve Karadeniz’deki HES projelerine karşı çıkışı, Kazım Koyuncu ile ortak noktalarından biridir. Koyuncu ile yakın dostluğu, müzik ve mücadele alanındaki iş birlikleriyle pekişmiştir.

kazim-koyuncunun-20-yil-sonra-gun-yuzune-cikan-vasiyeti-yenicag-17.jpg

30 Mart 2025’te KKTC’de konser verirken kalp krizi geçirdi. Gazimağusa Devlet Hastanesi’ne kaldırılan 58 yaşındaki sanatçı, 31 Mart 2025’te saat 00.42’de vefat etti. 1 Nisan’da Barbaros Hayrettin Paşa Camii’nde cenaze namazı kılındı.

Cenazesi 2 Nisan’da Trabzon’un Maçka ilçesi Güney Mahallesi’nde toprağa verildi.

kazim-koyuncunun-20-yil-sonra-gun-yuzune-cikan-vasiyeti-yenicag-18.jpg

“ONU YANINA AL”

Vefatının üzerinden 20 yıl geçse de, anısı sevenlerinin kalplerinde yaşıyor. Ünlü sanatçının, ölmeden önce Volkan Konak’a bıraktığı vasiyet ortaya çıktı.

kazim-koyuncunun-20-yil-sonra-gun-yuzune-cikan-vasiyeti-yenicag-19.jpg

İşte Koyuncu’nun, hayata veda etmeden önce Konak’a söyledikleri...Koyuncu, 2005’te vefatından önce, grubunun kemençecisi Selim Bölükbaşı’nı Volkan Konak’a emanet etti.

"Bak burada Selim var, benim altı yaşımdan beri arkadaşım. Grubumda kemençe ve tulum çalardı. Artık gözlerimi kapatıyorum. Bu çocuğa sahip çık, onu yanına al"

Kazım Koyuncu’nun vefatından sonra Selim Bölükbaşı, müzik kariyerine Volkan Konak ile devam etti ve uzun yıllar sahnelerde onunla yer aldı. Ancak Konak’ın vefatıyla Bölükbaşı, tıpkı Koyuncu gibi yakın bir dostunu kaybetmenin derin acısını yaşadı.

Bölükbaşı, Koyuncu ve Konak ile fotoğraflarını sosyal medya hesabından paylaşarak, “Bu paylaşımı yapmamak için çok uğraştım çünkü; yakıştıramadım. Fakat, yapmam gerektiği gerçeği buna müsade etmedi. Söylenecekleri sığdırabilir miyim buraya? Tabiki ASLA!!! İçimin yandığı, beynimin uyuştuğu, kalbimin sıkıştığı, gözlerimin görme yetisinin yetersiz kaldığı, damarlarımdaki kanın sanki çekildiği, vücudumun 300km bi hızla duvara toslayıp paramparça olduğu, son kulisimizdeki sohbetimiz ile sahnede yere yığılmış kalp masajı yapılan halin arasında pinpon topu gidip gelişimin tarif edilemezliği, 20 senemizin içine sığan milyon tane anılarımın ağırlığı, cesaretininin bize verdiği gücün artık zayıflığı, bu ülkeye en çok lazım olan fikirlerinin eksilişi, öğrettiğin tecrübelendirdiğin ne varsa herşeyi, ağabeyliğini, desteklerinin artık olamayacak oluşunun hüznünü, mavralarımızın sonunda yaşadığımız sarhoş yorgunluğumuzun bir daha olmayacağını ve bunun gibi buralara sığmayacak bir çok şeyin acısını hisseden ben… nasıl sığdırayım buraya? Nasıl yazayım? Nasıl paylaşayım? Var mı tarif edecek kimse? Hiç bir dil anlatamaz bu acıyı! Ahhh Volkan abi sen derdin arkasını dönen kişi sevdiğin olunca yaşadığın acıyı tarif etmek için sevdiğine haykırıp; ”Bana arkanı dönme!” Diye… Neden döndün bize arkanı? Neden? Şimdiden seni çok özledim Volkan abim. Seni tek görebileceğim yer şarkılar olacak ve artık tüm şarkıları sana olan hasretimi gidermek için çalıp söyleyeceğim. Şarkılarda görüşmek üzere Volkan abi…” dedi.