Kılıçdaroğlu'dan çok sert başkanlık çıkışı!

Kılıçdaroğlu'dan çok sert başkanlık çıkışı!
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Bahçeli'nin daha önce başkanlık ile ilgili sözlerini hatırlatarak, "Açıkça söylemek gerekirse, bu değişiklik demokrasinin Sevr Anlaşması’dır. Ve bu teklifin altında Bahçeli’nin imzası olmamalıdır" dedi.

Hürriyet'ten Cansu Çamlıbel'e röportaj veren CHP Genel Başkanı, gündeme dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. İşte o açıklamalardan satır başları: 

MHP diyor ki ‘Cumhurbaşkanını Yüce Divan’a götürecek suçlar ilk taslakta vatana ihanetle sınırlıydı, biz bunun kapsamını genişletmeyi başardık. Yüce Divan’a gönderilmesi için AK Parti’nin önerisi parlamentonun dörtte üçüydü, biz üçte ikiyi kabul ettirdik’ diyor. Bunlar size göre de kazanım mı?

Mevcut düzende başbakanın veya bakanların Yüce Divan’a gönderilmesinin kıstaslarına bakın, bir de bu değişiklik gerçekleşirse cumhurbaşkanının hangi koşullarda Yüce Divan’a gideceğine bakın... Neredeyse imkânsız. Sadece bu mu? Başkanın başkanlığında kurulacak hükümet için güvenoyu istenmiyor... Parlamento’dan güvenoyu alamayan bir hükümet olabilir mi? Parlamentoda gensoru bile verilemeyecek. Bugünkü parlamento yetkilerinden arındırılmış aciz bir konuma getiriliyor. Bu parlamento Kurtuluş Savaşı’nı yönetmiş bir parlamentodur. Tasarıyla parlamentonun başkomutanlık yetkisi de elinden alınıyor.

DEVLETİ YENİDEN YAPILANDIRACAK

Aslında Atatürk’e bile başkomutanlığı belli bir süreyle veren parlamento, şimdi başkomutanlığı sürekli birisine verecek. Devlet Bahçeli bunu bir açıklasın bakalım! Bir anlatsın merak ediyorum, belki bizim bilmediğimiz başka şeyler vardır. Lidere tapınma diye bir şey olmaz. Cumhurbaşkanı hiç hesap vermeyecek ama herkesten hesap soracak. Cumhurbaşkanı kararnamelerle devleti yeniden yapılandıracak. Olacak şey değil.

O AÇIKLAMAYI YENİDEN OKUMALI

MHP’nin bu tasarının ortaya çıkmasında kritik rol oynayan tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?

MHP’nin tavrını mı, Bahçeli’nin tavrını mı diye sormak lazım.

Bahçeli partisine rağmen mi bu kararı alıyor size göre?

Sayın Bahçeli 12 Haziran 2016’da şunları söylemişti: “Bizim Saray’la anlaştığımız namertçe söylendi. İlk aşamada partili cumhurbaşkanlığına evet dediğimiz, başkanlık sistemine sıcak baktığımız soysuzca iddia edildi. Yeni anayasaya boyun eğdiğim fısıltıdan öte yüksek sesle ifade edildi. Bu alçak sözleri dolaştıranlarda yüz olmadığı için özür dilemediler.” Bahçeli’nin kendi açıklamasını tekrar okumasını isterim. Açıkça söylemek gerekirse, bu değişiklik demokrasinin Sevr Anlaşması’dır. Ve bu teklifin altında Bahçeli’nin imzası olmamalıdır.

Biraz önceki imanızı tekrar sorayım. Sizce Sayın Bahçeli MHP grubunun hissiyatından farklı bir noktadan bakarak mı bu uzlaşmaya ‘Evet’ dedi?

Devlet Bey’in çıkıp hangi gerekçeyle bugün bunları savunduğunu anlatması lazım. Size biraz önce hatırlattım önceki açıklamalarını. Efendim fiili durum varmış. E o zaman cumhurbaşkanı anayasal sınırlarına çekilsin. Başbakan konuşsun, bakanlar konuşsun.

İLK 4 MADDE ASKIYA ALINIYOR

Hem AK Parti hem de MHP diyor ki ‘Bu metinde anayasanın değiştirilmesi teklif edilemez ilk 4 maddesine girecek hiçbir düzenleme yok’. 

Olur mu? Anayasanın ilk 4 maddesini askıya alıyor bu düzenleme.

Hangi maddesi üzerinden bu yorumu yaptınız?

Demokrasi. ‘Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir’ demiyor mu o maddelerden biri? Demokrasi ancak güçler ayrılığı ilkesinin işlediği yerde olur. Milletin seçtiği milletvekilleri bir anayasa değişikliği ile konu mankeni konumuna düşürülüyorsa, o ülkede demokrasiden söz edilebilir mi? İlk dört maddede değişiklik yapmıyoruz söyleminin arkasına sığınmak, aslında yaptıkları büyük ayıptan, demokrasiye vurdukları darbeden duydukları rahatsızlığı örtmek içindir.

YENİ YETKİ YORUMU: CUMHURBAŞKANI BİR GECEDE BAKANLIK KURABİLİR

Sizin 15 Temmuz sonrasındaki mini anayasa görüşmeleri sırasında KHK’larla ilgili önerinizi pakete koydurmuş MHP. Yani OHAL döneminde çıkarılan KHK’ların Meclis’e sunulması ve 30 gün içinde kabul edilmezse kendiliğinden kalkması önerinizi...

Ne derlerse desinler... Cumhurbaşkanı verilen yetkilerle devleti yeniden yapılandırabiliyor. Maliye Bakanlığı’nı bir kararnameyle kaldırabilir yeni bir bakanlık kurabilir. Düzenleyici ve denetleyici kuruluşları bir gecede ortadan kaldırabilir. Devlette kendine göre birden fazla ili kapsayan bölgeler oluşturabilir. Bunların hepsi devlette keyfi yönetim demektir. Parlamentonun kendi yetkisini bir kişiye devretmesi demektir. Hiç gerekçe falan aramasın Sayın Bahçeli. Bunun adı Türkiye’yi dikta yönetimine teslim etmektir. Demokrasinin Sevr belgesini imzalamaktır. Türkiye’yi bölünme sürecine sokmaktır.

ÖNERGE BİLE VERMEYECEĞİZ

Meclis’te nasıl bir süreç yöneteceksiniz? Oylamayı protesto mu edeceksiniz? 

Konu Anayasa Komisyonu’nda görüşülürken hiçbir değişiklik önergesi vermeyeceğiz. Çünkü vereceğimiz önerge demokrasinin bu Sevr belgesine ‘meşruluk’ kazandıracaktır. Arkadaşlarımız konuşmalarıyla tarihe not düşecekler.

AK Parti ya da MHP fire vermezse tasarının Meclis’ten çıkması yüksek, hatta garanti.

Bakın buradaki temel sorunlarımızdan birisi de şu. Boş kâğıda imza atan milletvekilleri halkın verdiği oylara ihanet ediyor. Bir ülkenin toplumsal uzlaşma belgesi olması gereken bir anayasa değişikliğini görmeden boş kâğıda imza atarak seçmene ihanet ediyorsunuz. Böyle milletvekilliği olur mu?