Kim kazandı? İsrail mi HAMAS mı?
Sürekli savaşarak, sürekli arkanı, önünü, yanını kollayarak nasıl ayakta kalacaksın?!
Senin nükleer silahın varsa, artık karşındakilerinin de nükleer silahı var.
İsrail, Gazze’yi 15 aydır bombalıyor. ABD baktı iş zora varıyor şartsız desteklediği İsrail’i ister istemez ateşkese zorladı. Bahane de karşılıklı esirlerin takası.
Kimse, Gazze’de 2 milyon insanın yerinden edilmesini, binaların neredeyse tamamının bombalanmasını, çoğu çocuk ve kadın 50 bin insanın öldürülmesini, enkaz altındaki binlerce insanın çürümeye başlamış cesetlerini dikkate almıyor. Varsa yoksa HAMAS’ın 7 Ekim 2023 İsrail sınırı içinde girip bin dolayında “masum” insanı öldürmesi, sayısı belirsiz, 200-300 insanı yanlarına alıp götürmesi.
Hâlbuki Netanyahu, değişik suçlardan mahkemeye çıkacaktı. HAMAS akıllıca hareket etmeliydi. Yapmadı bunu.
Filistinlilerin, özellikle Gazzelilerin içlerinin ne kadar dolu olduğunu, İsrail’in zilletinde yaşayacaklarına ölümü tercih edeceklerini biliyorum. Onlarla Kudüs’te, Ramallah’da, El-Halil’de, Gazze’de konuştum. Karşılarındaki Yahudilerle de Tel Aviv’de, Batı Kudüs’te konuştum.
Çatışmalı alanlara gittiğimde hiçbir zaman tek taraflı hareket etmedim. Balkanlarda da çatışan iki tarafı da yokladım. Bir Belgrad’a uğradım, bir Saraybosna’ya uğradım, bir Priştine’ye uğradım.
HAMAS akılsızca saldırdı ve misliyle karşılığını gördü. “Akılsızca” saldırısını kaç defa yazdım. HAMAS “İbrahim antlaşması” yaparak İsrail’i tanıyan Birleşik Arap Emirlikleri’ni ve Bahreyn’i, İsrail’le normalleşme yolunu açan Suudî Arabistan’ı, Fas’ı zorlayacaktı. Zaten o Arap devletlerin dolaydan desteğiyle ayaktaydı. Arap ülkeleri destek vermeseydi Filistin-Gazze tutunabilir miydi?
(Ara not: Neden İbrahim Antlaşması? Bunu açmamız lâzım. Bir tarihte Filistin-Batı Şeria’da El-Halil’deydim. “Paylaşılamayan Kudüs” yazı dizimden aktarıyorum.
El-Halil, Müslümanlar için de, Yahudiler için de son derece önemli. İki tarafın kutsal saydığı mekânlar bu şehirde de var. Öyle bir kutsal mekân ki, iki tarafın peygamberi Hz. İbrahim'in makamı El-Halil'de. Hatırlarsınız, birkaç yıl önce bir fanatik Yahudi Hz. İbrahim Camisi’ni sabah namazı basmış, 70'e yakın insanı öldürmüş, kendisi de linç edilmişti. Bu Hz. İbrahim Camisi’nin bir tarafı sinagog. Hz. İbrahim'e Yahudiler “Avraham” diyorlar. Prof. Dr. Hikmet Tanyu'nun verdiği bilgiye göre, Avraham, Ur'dan Harran'a, Harran'dan Ken'an'a, Ken'an'dan Mısır'a ve Mısır'dan tekrar Ken'an'a geliyor. Avraham'ın karısı Sara (Sare)'dan çocuğu olmayınca, Mısır'da firavun tarafından karısına verilen cariye Hacer ile karısının isteği üzerine evleniyor. Hacer'den Şamuel (İsmail) adlı çocuğu olan Avraham'a daha sonra Sara da Yitzhak (İshak) adlı bir çocuk veriyor. Yahudiler kendilerinin İshak soyundan, Arapların da İsmail soyundan geldiğini iddia ederler ki, bunun sebebi de Arapları cariyeden yani köleden türeme göstermek içindir. Hz. İbrahim ve çocuklarının kabirlerinin El-Halil'de olması Yahudiler için de Müslümanlar için de şehri vazgeçilmez kılıyor.)
***
HAMAS’çılar, daha önceden denenmiş, öldürmekten, yakmaktan, yıkmaktan başka bir şey bilmeyen Netanyahu karşısında ne kadar mesafe alabileceklerdi? Netanyahu’nun kabinesine aldığı başından “kipa” dedikleri takkesini hiç eksik etmeyen ırkçılığın ötesinde ırkçı Millî Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Yahudi Gücü Partisi’nden iki bakan daha istifa etti.
Netanyahu, Ben-Gvir ve gibilerinden farklı değil. Biliyor ki, ABD destek vermese, saldırılarını sürdüremeyecek, Filistinlileri katledemeyecekti.
ABD’de başkan değişirken, kimse kendi başının ağrımasını istemedi. Biden, ateşkesi sağlayıp Beyaz Saray’ı Trump’a teslim etti. Trump da şimdilik, böyle bir teslimiyetten mutlu. Başı ağrımayacak, ikide bir Netanyahu’nun “Abi yetiş, silah ver. Gazzelileri tepesine bomba yağdıracağım.” bağırtısıyla karşı karşıya kalmayacak. Biliyor ki, bütün esirleri teslim alsın, karşılığından ne kadar Filistinli mahpus bırakırsa bıraksın, önemli değil, nasıl olsa sokaktan tekrar toplayacaktır.
Ne kadar acı değil mi?
İçimizde bazı çevreler, ateşkesi HAMAS’ın zaferi olarak görüyorlar. Bu kadar insan şehit edildikten, taş üzerinde taş bırakılmadıktan sonra, her zaferin bir bedeli olacak mı, diyeceğiz?
Evet HAMAS pes etmedi. Ateşkesten sonra yüzlerini kapatmış, askerî elbiseli eli silahlı HAMAS militanları sokaklara da döküldüler. “Ey Netanyahu, Ey Netanyahu’nun emir kulu ABD başkanları… Biz ölerek diriliyoruz. Dimdik ayaktayız!” dediler.
Ama yüreklerdeki sızı dinecek mi?
CHP’nin üzerine üzerine gidiyorlar
CHP’nin aday mı yoksa milletin adayı mı?
Öcalan turpun büyüğünü açıklayacak ‘PeKeKe’ bitecek!
‘Türk Karikatüründe Yahudiler’
Suriye PKK’sı çıtayı yükseltti
Trump’ın aptalca teklifleri
Cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışılırken... Halk hangi kimliğe itibar gösterir?
CHP ve Türkiye’nin partisi olmak
‘Mazlum Abdi’ İmralı bilgisini kimden aldı?
‘Meseleler Defteri’









