Lozan'a kim gidecek tartışması...

Lozan'a kim gidecek tartışması...

Lozan Antlaşması imzalanalı 98 yıl oldu.

Mustafa Kemal, Nutuk''ta Lozan''a kimin gideceği tartışmasına yer verir. O sıra Hüseyin Rauf Orbay Vekiller Heyeti Reisi''dir; yani başbakandır. Kendisinin gideceğini tabiî görmektedir. Mustafa Kemal''in gönlündeki ise başından beri İsmet İnönü''dür. Nutuk''tan okuyalım:

"Efendiler; İzmir''den Ankara''ya avdetimde, başlıca Mudanya Konferansı müzakerâtıyla iştigal olundu. Bir taraftan da İcra Vekilleri Heyeti''nde, Meclis''te, encümenlerde, sulh konferansına gönderilebilecek heyet-i murahhasa, mevzubahis oluyordu. Vekiller Heyeti Reisi Rauf Bey, Hâriciye Vekili Yusuf Kemal Bey ve Sıhhiye Vekili bulunan Rıza Nur Bey gidecek heyet-i murahhasanın, tabiî azâsı gibi görülüyordu. Ben, henüz bu hususta kat''î kanaat ve kararımı tespit etmemiştim. Ancak Rauf Bey''in taht-ı riyâsetinde bulunacak heyetin bizim için hayatî olan meselede muvaffak olacağına emin olamıyordum. Rauf Bey''in de kendini zayıf görmekte olduğunu hissediyordum. Müşavir olarak İsmet Paşa''nın kendisine terfîkını teklif etti. Bu teklife dermiyân ettiğim mütalaada, İsmet Paşa''dan müşavir olarak edilecek istifade mahdûddur. İsmet Paşa reis olursa, azamî istifade temin olunacağına ben de kāniim dedim. (…) Mudanya Konferansı hitâm bulmuştu. İsmet Paşa ve Erkân-ı Harbiye-i Umûmiye Reisi Fevzi Paşa Bursa''da bulunuyorlardı. Kendileriyle görüşmek üzere Bursa''ya gittim. İsmet Paşa''yı da, heyet-i murahhasa riyâseti vazifesini ifâ edebilip edemeyeceğini, mevcut bunca malûmatıma rağmen bir daha tetkik ettim. Mudanya Konferansı''nı nasıl idare ettiğini teferruatıyla anlamaya çalıştım. İsmet Paşa''nın kendisine, tasavvurâtıma dair hiçbir kelime söylemiyordum. Nihayet müspet olarak kararımı verdim. İsmet Paşa''nın Heyet-i Murahhasa Reisi olması için daha evvel Hâriciye Vekili olmasını münasip gördüm. Bunu temin için doğrudan doğruya Hâriciye Vekili Yusuf Kemal Bey''e hususî ve mahrem olarak yazdığım bir şifre telgrafnâmede kendisinin Hâriciye Vekâleti''nden istifa etmesini ve yerine İsmet Paşa''nın intihâbına bizzat delâlet eylemesini rica ettim. (…) İşte, ondan sonra idi, ki İsmet Paşa''ya emrivâki hâlinde Hâriciye Vekili olacağını ve ondan sonra da sulh konferansına Heyet-i Murahhasa Reisi olarak gideceğini söyledim." (Nutuk, 1927, s. 489)

Mustafa Kemal''in, Nutuk''ta, itibar ettiği birkaç isim vardır. Bunlardan İsmet İnönü ve Fevzi Çakmak başta gelir. Millî Mücadele''de, onlar olmasaydı, kazanamazdı diyeceğimiz, birçok komutana alabildiğine yüklenir. Kazım Karabekir, Ali Fuat Cebesoy, Refet Bele, Nurettin Paşa ve daha birçok isim. 

İsmet İnönü''nün Mudanya müzakeresindeki "başarısı"nı öne çıkarmasındaki maksat, Rauf Bey''i Mondros Mütarekesi''yle vurmaktır. Bu mütarekeyle İstiklâl Savaşı fiilen, Osmanlı Devleti "hukuken" sona erdirilmiştir.

Mondros Mütarekesi''ni o zamanki Bahriye Nazırı Hüseyin Rauf imzalamıştır. Bu mütareke Osmanlı''nın zevalidir.

Mustafa Kemal, Hüseyin Rauf''la giriştiği söz düellosunda ağır ifadeler kullanır:

"Mondros Mütarekesi, Osmanlı Devleti''nin müttefikleriyle beraber düçar olduğu acı mağlûbiyetin yüz kızartacak bir neticesidir. O mütarekenâme ahkâmıdır, ki Türk topraklarını, ecnebîlerin işgaline arz etti. O mütarekenâmede, kabul edilen mevâddır, ki Sevr Muâhedesi ahkâmının da suhûletle kabul ettirilebileceği fikrini ecnebîlere mümkün ve makul gösterdi." (Nutuk, s. 564).

Türk siyasetinde çekişme bitmez. Savaş bitmiş, Lozan Antlaşması imzalanacak, kimin gideceği bile büyük tartışma konusu olmuştur.

Siyasetimizde muvafık ile muhalif arısındaki uçurum başından beri çok derindir.

Yazarın Diğer Yazıları