AKP'nin istifaya zorladığı eski Ankara Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melik Gökçek, 31 Mart seçim sonuçlarına ilişkin Twitter'da mesajlar paylaştı.
Cumhur İttifakı'nın seçimin galibi olduğunu savunan Gökçek'in tweetleri şöyle:
"Milletimiz Cumhur İttifakı’na son cumhurbaşkanlığı seçimindeki gibi yüzde 51,6 oy vermiştir. Yani cumhurbaşkanlığı sistemini ve sayın cumhurbaşkanının görevine devamını onaylamıştır. 2014 seçimlerinde Ak Parti ve MHP’nin toplam belediye başkanlık sayısı 740 iken, bu seçimde 732 olarak gerçekleşmiştir. Yani belediye başkanlıklarında sayısal olarak, toplamda hemen hemen hiçbir değişiklik yoktur. Bu konuda kimse Cumhur İttifakı’nı başarısız addedemez.
Ankara ve İstanbul seçimlerine gelince… Ankara ve İstanbul belediye başkanlıkları cüz-i miktarda rakamlarla CHP’ye geçmiştir. İstanbul’un durumu halen belli değildir. 2014 yerel seçimlerinde Ankara seçimlerine ellerinde hiç bir somut belge ve bilgi olmadan itiraz eden CHP’liler, şimdi İstanbul’da somut belgeler olmasına rağmen itiraz edilemeyeceğini söyleyerek kendi kendilerine çelişkiye düşmüşlerdir. Ama buna karşılık, gerek Ankaralılar, gerekse İstanbullular Ankara’da 25 ilçenin 22’sini Cumhur İttifakı’na, İstanbul’da 39 ilçenin 25 tanesini Cumhur İttifakı’na vermiştir.
2019 seçimlerinde Ankara ilçe belediyelerinde Millet İttifakı’na verilen toplam oy 1.429.809’dur. Buna karşın Cumhur İttifakı’na verilen oy 1.625.941’dir. Arada net yüzde 12’lik fark vardır. Yani rakamsal olarak Ankara’da zafer yüzde 12 farkla Cumhur İttifakı’nındır.
Ankara’da ve İstanbul’da belediye başkanları Ak Parti ve MHP ittifakının istemediği hiç bir konuda karar veremez. Yani bir başka değişle, Ankara’nın yönetimi Ak Parti, MHP, CHP ve İyi Parti tarafından müşterek yapılacaktır.
Seçimlerde kaybetmekte var. Kazanmak da var. Sayın Mansur Yavaş’ın başarısını tebrik ediyorum. Ama tweet alemi; “Ankara’da Melih Gökçek’i mağlup ettik” diyerek bana tweet atmasın.
Sayın Özhaseki “Melih Bey benim kampanyamın bir parçası değil. Emekleri için eline sağlık ama tarzı benim tarzım değil, yönetim anlayışı benim yönetim anlayışım değil, üslubu benim üslubum değil” diyerek, kendisinin kampanyasına TV programlarıyla katılarak katkı vermemi istemedi. Yürütmediğim bir kampanya dolayısıyla bu seçimden sorumlu olmam düşünülemez... Ben de bu sözleri sayın Özhaseki’yi suçlamak veya eleştirmek için söylemiyorum… Doğrudur... Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır..."
