Ormanları katledilip altı oyulan Türkiye

Ormanları katledilip altı oyulan Türkiye
Daha önce yazdığı "Altın Ölüm" kitabıyla Türkiye'de madencilik adı altında yapılan yağma ve talanı gündeme taşıyan araştırmacı gazeteci İbrahim Gündüz, yeni çalışması "Altın Girdap"da acı gerçeklere dikkat çekmeyi sürdürüyor.

"Altın Girdap''ın, Fatsa''dan yola çıkarak Türkiye''de adına altın madenciliği denilen sistemin ülkeyi nasıl yıkıma ve çöküşe sürüklediğini anlatan "Altın Ölüm"ün tamamlayıcı eki olduğunu belirten İbrahim Gündüz şu değerlendirmeyi yapıyor:

"Türkiye''de altın madenciliğinin ötesinde bir yıkım ve talanın yaşandığı zaman içinde daha da belirginleşti. Her köşe başına açılan taş ocakları, mermer ocakları ve kömürlü termik santrallerin de en az altın madenleri kadar yıkıcı etkilere sahip olduğu artık net bir şekilde görülüyor.

Türkiye çok tehlikeli bir yol ayrımında. Birileri ülkenin dağlarını, ormanlarını, yaylalarını, meralarını, köylerini, su kaynaklarını "meta" olarak görüp satılığa çıkarmış durumda. Bunu da millete, "iş, istihdam, ekonomi" diye pazarlıyorlar. Onların "iş" dediği milletin köyünün yıkılması; onların "istihdam" dediği yüz binlerce ağacın bir çırpıda içindeki trilyonlarca canlıyla birlikte yok edilmesi; onların "ekonomi" dediği bu ülkenin can damarları olan yaylaların-meraların ve su kaynaklarının acımasızca zehirlenmesi. Bu bir ekonomi değil olsa olsa "ekokırım" olabilir. Tıpkı bir girdap gibi, adına madencilik denilen sistemle Türkiye derinlere doğru çekiliyor. Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerindeki her varlığı satılık bir meta olarak gören bir iktidar anlayışının 20 yılda geldiği nokta, ülke topraklarının satılması noktasıdır.

Altın Girdap, Altın Ölüm''ün eksiklerini tamamlamayı, canı yanan vatandaşlarımıza yol göstermeyi; bu alanda çalışma yürüten gazetecilere, akademisyenlere ışık tutmayı amaçladı. Söylenen kuyruklu yalanlara, anlatılan masallara karşı insanlarımızın gerçekleri öğrenmesi ve neyle karşı karşıya olduklarını anlamaları için yazıldı."

Kitapta cevabını bulan sorulardan bazıları şöyle:

* Siyanür lobisi için ricacı olan AKP''li üst düzey aktif siyasetçi kim? Kimin okul arkadaşı?

* 14 maddede Türkiye''nin talan edilme hikâyesi... Hangi köyler madencilik ve termik santraller adına haritadan silindi?

* Ekokırım nedir? Ekokırım yasa önerisi neleri ihtiva ediyor? Türkiye''nin son 15 yılda zirve yapan ekokırım karnesinde neler var? Ekokırımın insanlığa karşı işlenen beşinci suç olarak kabul edilmesi durumunda hangi siyasetçilerin Uluslararası Ceza Mahkemesi''nde yargılanması muhtemeldir?

* Türkiye''nin yeşil kuşağı Artvin''in, Ordu''nun, Muğla''nın, Kazdağları''nın yüzde kaçı madencilik adı altında yağma talana açıldı? Son üç yılda yeni kaç madene ruhsat verildi? Ne kadar dönüm orman yok edildi? Türkiye çölleşiyor mu?

* Bölge halkını ikna için köprü inşa ettiren, yetkili-etkili milletvekilleri, bürokratlar ve yerel yöneticiler için ABD''ye turistik gezi düzenleyen, dava açmamak kaydıyla 100 köylüye 130 bin lira dağıtan Kanadalı şirket ve Türk ortağı kim?

* Şirket logosunda eski Yunan ve Bizans sembolleri olup Erzincan dağlarındaki maden ocaklarında bu logo ile flamalarını dalgalandıran yabancı şirket ve Türk ortağı kim? Bu şirketler Erzincanlı üç vatandaşımıza niçin dava açtılar?

* Erzincan tulum peynirini, Ordu''nun Giresun''un fındığını, Balıkesir''in, Çanakkale''nin zeytinini bekleyen büyük tehlike nedir? UNESCO''nun Dünya Mirası Listesi''ndeki Kapadokya niçin tehdit altında?

Galeati Yayıncılık Tel:(0539) 669 60 69

***

Yeşil hazinemizin demirbaşları

Elektrik Elektronik Mühendisi Necati Güvenç Mamıkoğlu; 5 yıl boyunca senenin 4 mevsimi Kırklareli''nden Artvin''e 150 bin kilometre yol yaparak çektiği 170 bin kareden seçtiği fotoğrafları "Türkiye''nin Ağaçları ve Çalıları" kitabında paylaştı. Türkiye''deki 350 ağaç ve belli başlı çalı türünün tanıtıldığı kitapta, her ağacın ya da çalının tanıtıcı bilgileri, Türkçe ve Latince adı, ağacın çeşitli yörelerde ve ortamlarda kullanılan diğer adları, ağacın içinde bulunduğu sınıf, aile ve cins yer alıyor. Bu bilgilere ek olarak, her bir ağacın anavatanı, dünyada ve Türkiye''de yetiştiği bölgeler, yetişme ortamları, ağaçların büyüklüğü ve yaşıyla ilgili bilgiler de bulunuyor.

2 binden fazla fotoğrafın yer aldığı, bir ansiklopedi hacmi ve kapsamındaki 728 sayfalık kitapta Trakya ve Anadolu''nun tüm ağaç varlığı ayrıntılı açıklama ve fotoğraflarla anlatılıyor.

Türkiye''de doğal olarak en fazla rastlanan ağaç türünün zeytin ve kızılçam, en az görülenin ise Datça Yarımadası''ndaki Datça hurması ile Muş, Siirt ve Hakkari''de bin 500 metrenin üzerindeki yüksekliklerde görülen zelkova olduğunu söyleyen Necati Güvenç Mamıkoğlu, Türkiye''de "Canlı Ağaç Müzesi" olarak nitelendirilebilecek alanların başında Karabük Yenice ormanlarının geldiğini belirtiyor. Kırklareli Demirköy, Kazdağları, Doğu Karadeniz Bölgesi ve özellikle Artvin, Kahramanmaraş Andırın, Uludağ, Babadağ, Amanos Dağları''nın da ağaç türü ve nitelik bakımından zenginliğine dikkati çeken Mamıkoğlu Türkiye''deki endemik (sadece Türkiye''de yetişen) ağaçların piramidal karaçam, diğer karaçam alt türleri, kasnak meşesi, Bozpırnal meşesi, İspir meşesi, Kazdağı göknarı, Batı Karadeniz göknarı, Fransız akçaağacının iki alt türü ve tüylü akçaağacın iki alt türü olduğunu söylüyor. Ülkemizde kasnak meşesinin koruma altına alındığını kaydeden Mamıkoğlu; Anadolu sığlası, geyik elması ve diğer endemiklerin de özel korunması gereken diğer ağaçlar arasında bulunduğunun altını çiziyor.

Kırmızı Kedi Yayınevi Tel:(0212) 244 89 82

**

HAFTANIN KİTABI

Yüzüncü yıl armağanı...

Rumeli''nin kaybına odaklanan romanları incelediği "Bir Vatan Kaybettiler"den sonra Bilge Ercilasun, "Bir Vatan Kurtuldu"da, 86 romandan yola çıkarak tematik başlıklar altında Atatürk''ü kişisel özellikleri, askerî faaliyetleri, tarih yapıcı olaylar içindeki yeri ve devlet adamlığı bağlamında edebiyatın çağdaş verimleri içinden ele alıyor. Böylece acı dolu kayıplarla geçen senelerin ardından, 1919-1922 arasında kurtuluş ve tam bağımsızlık düsturuyla ayağa kalkan Türk milletinin Atatürk''ün rehberliğinde giriştiği mücadelenin, aradan geçen bir koca yüzyıla rağmen hayatımızda ne derece tesiri olduğunu ve taşıdığı güncel değeri gösteriyor. Bilge Ercilasun, bu önemli çalışmasıyla ilgili şu vurguyu yapıyor: "Cumhuriyet idaresinin ve Mustafa Kemal''in hayatımızdaki önemi, başka hiçbir şeyle kıyaslanamayacak kadar büyüktür ve hayati bir değere sahiptir. İçinde bulunduğumuz yıllar, yani 2019-2022 arası, Mustafa Kemal''in dehası ile gerçekleştirilen bu varoluş mücadelesinin yüzüncü yılıdır. Kitap, bu yüzüncü yıla küçük bir katkı yapmak maksadıyla bir armağan olarak hazırlanmıştır."

Ötüken Neşriyat Tel: (0212) 251 03 50

***

Alamut''un gerçekleri

M. Duran Özkan''ın kaleme aldığı, "Hasan Sabbah''ın Fedaisi Tahir" bugüne kadar Alamut Kalesi ve Hasan Sabbah konusunda yazılanların çok ötesinde bir gerçeklilikte konuyu işliyor. Yazar, Bâtınilerin cephesinden olaylara bir bakış sergileyerek yalın bir Alamut gerçeğini okurla buluşturmayı amaçlıyor. Okurlar, kitapta Cennet bahçelerini, hurileri ya da kendilerini amaçsızca kale burçlarından atan fedaileri göremeseler de Hasan Sabbah''ı ve onun cesur fedailerinin idealleri uğruna ölüme korkusuzca gidişlerinin hikâyelerine tanıklık ediyorlar.

Ritim Plus Yayınları Tel:(0536) 296 18 24

***

KÜTÜPHANEMDEN

Kıbrıs''ta Türk direnişinin tanığı Büyükelçi

Kıbrıs''taki millî mücadelenin bayraktarı Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) ile ilgili tartışmalar gündemde iken Emekli Büyükelçi Ercüment Yavuzalp''in "Kıbrıs Yangınında Büyükelçilik" adlı kitabını okumanın tam zamanı diye düşünüyorum. Diplomat olmaya hevesli bir öğrenci olan Ercüment Yavuzalap, "Eğer dışişleri mesleğine girebilir ve büyükelçiliğe yükselebilirsem ben de kitaplarını okuduğum büyükelçiler gibi anılarımı yazacağım" der.

Daha sonra Dışişleri Bakanlığı''na girip meslekte belli bir tecrübe edindikten sonra, uluslararası ilişkilerimizde görev alan kişilerin yaşadıkları, içinde aktif bir şekilde rol aldıkları olayları anılar şeklinde kaleme almanın, öğrencilik yıllarındaki tahminlerinin de ötesinde önem taşıyan bir hizmet olduğuna kanaat getiren Yavuzalp, yazmak için harekete geçer. İlk olarak Başbakan Adnan Menderes''in özel kalem müdürlüğünü yaptığı 27 Mayıs öncesi 15 aylık dönemi kaleme alır.

Ercüment Yavuzalp''in bugün bahsetmek istediğim ikinci kitabı "Kıbrıs Yangınında Büyükelçilik" 1993 yılında Bilgi Yayınevi tarafından yayınlanmış. 1967 yılının başından 1970 yılının sonuna kadar 4 yıl Kıbrıs''ta Büyükelçi olarak Türkiye''yi temsil eden Yavuzalp, millî Kıbrıs davamızın en sıkıntılı dönemlerinden birine ışık tutan eserini şu sözlerle takdim ediyor:

"Ada''daki kan ve zulüm döneminin 4 yılını Kıbrıs Türkü ile yaşadım. Görmeden tasavvuru mümkün olmayan sıkıntı ve eziyetlere rağmen Kıbrıs Türkünün varlığını nasıl bir özveri ve kararlılıkla savunduğunun yakın tanığı oldum. Kıbrıs''ta soydaşlarımızın verdiği bu mücadele, Türklük tarihinde şanlı bir gurur sayfasıdır."

(Ahmet Yabuloğlu)