Umut buluşması…

Umut buluşması…

Hafta sonunu, CHP''nin yerel medya çalıştayını izlemek üzerine Marmaris''te geçirdim. Saygı Öztürk''ün, "şöyle bir hava almak için" attırdığı 15 bin adımı saymazsak gayet olumlu izlenimlerle döndüğümü söyleyebilirim.

Bünye pandemi hantalı olunca sportiflik açılımı biraz sarstı tabii!

***

CHP İzmir Milletvekili Atilla Sertel ile birlikte "Anadolu Buluşması"nın iki mimarından biri olan Genel Başkan Başdanışmanı Tuncay Özkan''ın açılış konuşmasındaki temennisi, çalıştayın, katılanların illerine, ilçelerine umutla dönmelerini sağlayabilmesi yönündeydi.

Oldu gibi…

Dert ve talepleri dinlerken, kendi adıma "Yok artık" dediğim anlar da olmadı değil ama hem kürsüde, hem yuvarlak masa toplantılarında kendilerini "sansürsüz" ifade eden (ki, başlı başına bu bile kazanım; sansürün kılıcı altında yazıp-konuşmaya ayarlı medyaya) medya temsilcileri, büyük oranda, paylarına düşen tuğlayı koymayı başardılar umudun inşasına..

***

Keza CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu.

Açık söyleyeyim, kürsüye çıkıp da "Siz şöyle aslansınız, böyle kaplansınız, siz yeter ki isteyin…" deseydi, bu çalıştay "dostlar işte görsün"cülükten öteye gitmezdi.

Öyle demedi.

Konunun bütün muhataplarının şapkasını önüne, elini de taşın altında koymasını gerektiren bir yol haritası çizdi.

AK Parti medyası ihya edilirken kendilerinin uğradıkları baskı ve ambargolardan yılmış kimi medya temsilcileri "CHP''nin de bir medya gücü oluşturması"nı talep ettiğinde, "Gazeteci, objektif olmayı yitirdiği, sadece belli bir grubu, partiyi övmeyi veya eleştirmeyi hedefleyen haber yapmaya başladığı andan itibaren saygınlığını kaybeder" dedi.

Bütün talepleri kaydetti ama hiçbirine, ezbere "tamam" demedi. Tek tek, akıl ve mantık dairesinde ele alarak, oluru, daha da önemlisi gazeteciliğin meslek ahlakına uygunluğu var mı diye bakarak değerlendirdi.

Özellikle CHP''li belediyelerden beklenen destek konusunda net bir çerçeve çizdi:

-Kişisel beklenti ve taleplere dayanmayacak

-Objektif ölçüleri olacak

-Yasal temeli bulunacak

-Yandaşlaştırmayacak; kaleme müdahaleye dönüşmeyecek

***

Sözün özü; CHP de dahil hiçbir partinin, hiçbir iktidarın, hiçbir sermayenin borazanlığına teşne olmayın demeye getirdi CHP lideri.

Basın hürriyeti için bu yaklaşımdan sağlam temel olabilir mi?

Siyasetin bütün hücrelerine, virüs hızıyla yayılmasını dilerim!

 

ANADOLU''NUN FERYADI…

Çalıştayın başlığı "Anadolu Buluşması" diye öyle yazdım, yoksa aktaracaklarım aynı zamanda Trakyalı gazetecilerin de feryadı.

Benim bulunduğum yuvarlak masada İzmir, Aydın, Sivas, Uşak, Afyonkarahisar, Mersin illerinin medya temsilcileri ile İstanbul''dan bir özel sektör temsilcisi vardı. Anlattıklarından çıkardığım, "bir gecede bütün abonelik ve ilan gelirlerini sıfırlayan tasarruf tedbirleri genelgesi" birinci gündemleri. Acilen iptalini istiyorlar.

Bir yerel gazeteye bir yılda yaptığı toplam ödemeyi, bilmem ne festivalinde sahneye çıkardığı kişiye bir saatte ödeyen bir belediyenin gazete aboneliğini kesmenin "sahiden de tasarrufla ilgili" olduğuna da inanmıyorlar.

Bütün yerel medya kuruluşları için aynı sayıda personel çalıştırma zorunluluğu bulunmasını doğru bulmuyorlar; bunun, kuruluşların gelir, imkân ve kapasitesine göre oranlanmasını bekliyorlar.

Ulusal yayın yapan televizyonlarla, yerel yayın yapan televizyonların lisans ücretlerinin aynı olmasını adaletsiz buluyorlar.

Basın kartı alamamaktan yakınıyorlar. Ayrıca, aldıkları basın kartının üzerinde bir siyasinin imzasının bulunmasına karşı çıkıyorlar. Basın kartlarının, basın meslek kuruluşlarınca verilmesinden yanalar.

Herkes sesini duyurabilmek için gazetecilere başvururken, gazetecinin de kendi sesini duyurma ihtiyacı var. Seslerin duyulmamasına fena halde içerliyorlar. "Saray" namlı Beştepe''deki ilgililerden randevu isteyip de alabilmiş meslek birliği yoktu çalıştaya katılanlar içinde.

Arz ederim.

 

GAZETECİ VEKİLLER…

CHP''nin yerel medya çalıştayı Atilla Sertel ve Tuncay Özkan''ın koordinasyonunda yapıldı, doğal olarak başrolde onlar vardı, en çok onların adı ve emeği anıldı. Ama partinin gazeteci kökenli milletvekillerinden Utku Çakırözer ve radyo yayıncılığından gelen Mansur Kılınç da, hem arkadaşlarını hem meslektaşlarını yalnız bırakmadı; dayanışmak güzeldir.

Aynı şekilde kibirsizlik de…

Alkışlar ikisine de.

 

ÇALIŞTAYIN SÖZÜ

Biraz da antik çağa selamla, Merdan Yanardağ''dan geldi hatırlatma:

"Hiçbir köle efendisini mutlu edemez!"

Yağcılıkla bir "şey" olabileceğini zanneden cümle gazeteci sıfatlının kulağına küpe olması ümidiyle

 

GELİYOR GELMEKTE OLAN

Çalıştaya Artvin''den katılan gazetecilerden biri paylaştı:

Bugüne kadar AK Parti''nin hep 4-0 kazandığı KÖYDES encümen seçimi, bu yıl ilk defa CHP''li üyelerin üstünlüğüyle sonuçlanmış; 3''e 1.

KÖYDES''in, seçimlerine de katılan birinci derecedeki bileşen/muhataplarının, iktidarın belki de en büyük yatırımı yaptığı kesimlerden olan muhtarlar olduğunu düşününce, küçük gibi görünen ama büyük değişimlerin habercisi olabilecek nitelikte bir detay değil mi?

 

Yazarın Diğer Yazıları