'Moldova-Gagauziya Anıları'

'Moldova-Gagauziya Anıları'

Gagavuzlardan ilk bahseden büyükelçi kimdi? Hatırlarsınız… Hamdullah Suphi Tanrıöver. Türk Ocaklarının "daimî" başkanı. Mehmet Âkif''e İstiklâl Marşı''nı yazdıran Maarif Nazırı. 1930''larda Bükreş''e büyükelçi tayin edilince, Gagauzlarla yakından ilgileniyor.

Türk''ün tarihine ayrı bir sayfa açan Enver Paşa''nın atalarının Gagauzlardan geldiğini biliyor muydunuz? 

Gagauzlar Anadolu göçerleridir. Selçuklu sahasından Bizans sahasına geçmişlerdir.

İki şıklı soru: "Gagauz adı nereden geliyor? Gök Oğuz''dan mı? Keykâvus''tan mı?"

Çok kişi birinci şıkkı işaretleyecektir. Değil; Türkiye Selçukluları sultanlarından II. İzzeddin Keykâvus''tan geliyor. (Paul Wittek gibi bir tarihçi böyle diyorsa inanacağız.)

İç çekişme Keykâvus''u Bizans''a savuruyor. Ardından taraftarları gruplar hâlinde Bizans sahasına geçiyor. Zaman içinde ortodoksluğu kabul ediyorlar. Ama Türkçeleri bizim, Anadolu''nun Türkçesi.

Niye Gagauzlardan bahsettim? Büyükelçimizden Ender Arat''ın "Moldova-Gagauziya Anıları"nı yayınlandı. (Tarihçi Kitapevi, 352 s.)

Moldova Cumhuriyeti, Ukrayna''yla Romanya arasındaki bir bölgededir. Başşehri Kişinev''dir. Sovyetler dağılıyor. Gagauzların da içinde ayrı bir yeri olan Moldova bağımsızlığını kazanıyor.

Ender Arat''ın ilk büyük elçiliğimizi açan isim olduğunu söylersem, Moldova-Gagauzlar hatıralarının geleceğe nasıl intikal edeceğini da anlatmış olurum.

Ender Arat''ın, tarihe düşeceği notun önemini, Hamdullah Suphi''nin Gagauzların tarihindeki yeri itibarıyla da ölçebiliriz. Kitabının "Sunuş"unda bu "ölçü"yü belirliyor:

"Moldova''da geçirdiğim iki yıl, kırk yıllık meslek hayatımda Kıbrıs, Ermeni Sorunu, PKK terörü, NATO ve Avrupa Birliği ko­nularıyla ilgilenmediğim yegâne dönem oldu. Konsolosluğun vatandaşlık işleriyle de hemen hemen hiç uğraşmadım, zira yalnız birkaç vatandaşımız vardı. İlk günden itibaren Moldova ile siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkilerimizi tesis etmeye ve geliştirmeye çaba gösterdim. Gagauz bölgesinin, kan dökül­meden, Moldova''nın toprak bütünlüğü içerisinde, ekonomik ve kültürel özerklik kazanmasını sağladık. Asırlardır çeşitli ül­kelerin egemenliği altında yaşayan, asimile edilmek için ağır baskılara uğrayan, açlık ve sefalet çeken, buna rağmen dilleri­ni, örf ve adetlerini korumayı başaran Gagauzlar, tarihlerinde ilk kez otonomi kazandılar. Ben de Hamdullah Suphi Tanrıöver''den sonra Gagauzların tanıdığı ve unutmadığı ikinci Türk yetkili oldum."

Ender Arat, Hamdullah Suphi''ye ayrı bir sayfa açmış ve kendisini onun ilgisinin tamamlayıcısı olarak gördüğünü hissettirmiştir. Bu sayfanın girişinde Prof. Dr. Mustafa Argunşah''ın "Hamdullah Suphi''nin Bükreş Büyükelçiliği yaptığı yıllar, Gagauz tarihinde Altın sayfa gibidir." sözünü almış. (Mustafa Argunşah, yakın zamanda kaybettiğimiz Prof. Dr. Harun Güngör''le "Gagauzlar" kitabını yazdı.)

Ender Arat, Komrat''ta bir hafta sonu Gagauz Resimciler Birliği Başkanı Dimitri Ayoğlu''yla ressam Mihail Arabacı''nın atölyesine gider. Duvara raptiye ile tutturulmuş, sararmış bir gazete sayfası dikkatini çeker. "Kim bu?" diye sorar. Arabacı''dan, kendisini çok duygulandıran şu cevabı alır: "Tanımadınız mı? Hamdullah Suphi Tanrıöver, bizim bubamız."

"Moldova-Gagauziya Anıları" bize çok şey hatırlatıyor ve çok şey öğretiyor.

Okumak lâzım.

Yazarın Diğer Yazıları