Öncelikle, Anayasa Mahkemesi''ne yeniden başkan seçilen Zühtü Arslan''ı tebrik eder, başarılar dilerim. …

Gelelim konumuza…

Özellikle de muhalefetin ya da artık resmîleşen adı ve altı bileşeniyle Millet İttifakı''nın cumhurbaşkanı adayının kim olacağı tartışmaları karşısında, en başından beri, ülkeyi birlikte yöneteceklerini iddia eden altı siyasi partinin mutabakata vardığı politikalarının ne olacağının önemli olduğunu belirtmiştim.

Daha önce hazırladıkları Anayasa değişikliğine dair taslak metni de bu açıdan önemliydi.

İşte, yeni metin de altı siyasi partinin ülkeyi nasıl yöneteceğine dair birtakım yol haritaları çiziyor.

Muhalefet, seçimleri soktuğu referandum havasını burada da sürdürerek metne öncelikle parlamenter sisteme dönüleceği vurgusuyla, ardından da ne kadar ehemmiyet verdiğini göstermek adına hukuk, adalet ve yargı bölümüyle başlıyor.

Parlamenter sisteme dönüş açısından şüpheleri olanlar için şunun üzerinde durmak gerekiyor diye düşünüyorum:

Muhalefet partisi haline gelmiş bir AKP, parlamenter sistemin de sınırlı yetkilere sahip bir yürütmenin de bağımsız bir yargının da en azılı savunucusu olur. Bu açıdan, seçimlerden galip çıkması halinde muhalefet, bu sistem değişikliğini sanıldığından daha kolay gerçekleştirir.

Mutabakat metni

Türkiye''de yanlış bir şekilde yerleşen, güçlü devlet kavramının karşılığı olarak görülen güçlü, tekil ve hızlı yürütme algısının kırılması gerekiyor.

Güçlü devlet, güçlü anayasal kurumlara sahip olan devlettir. Bu kurumları bağımsızlaştırmak ve güçlendirmek, şüphesiz, güven veren güçlü devlet idealine ulaşmayı sağlayacak olandır.

Birlikte hareket etmenin, problemleri ve çözüm yollarını tartışmanın, istişarenin bu yolda önemi büyüktür.

Bu açıdan, eksikleri olsa da dahi, altı siyasi parti tarafından ortak mutabakat metninin hazırlanmış ve açıklanmış olması, sevindirici ve umutlandırıcı bir gelişmedir.

Güçlü kurumlar

Muhalefetteki siyasi partilerin söylem ve eylemlerinin tamamında kalıcı iyileştirme olarak neler yapacaklarını aramak gerekiyor.

Zira, siyasetin doğası gereği muhalefet, elbet iktidarın politikalarını eleştirecek, daha iyi yöneteceği iddiasını taşıyacak ve pek çok vaatte bulunacaktır.

Ancak siyasi iktidarın ülke kurumlarına nasıl yerleşebildiğini ve kurumların amacını nasıl bağlamından koparabildiğini tecrübe etmiş olan bizler için önemli olan, iyileştirmelerin nasıl yapılacağı ve kurumların siyasi iktidarlar tarafından zayıflatılamaması için nasıl güçlendirilecekleridir.

Bu güçlendirmeler şüphesiz ki yasal güvenceleri gerektirmektedir.

Açıklanan mutabakat metninde saydığım sebepler neticesinde en heyecanlandığım satırlar, kurullara birtakım güvenceler ve denetim imkânlarının getirildiği cümleleri içerenlerdi.

Evet, Türkiye''nin bir değişime ihtiyacı var ancak siyasi iklimdeki değişime ihtiyacı olduğu kadar, siyasi iktidardan bağımsız, kalıcı ve güvenilir kurumlara ihtiyacı var.