NATO Genel Sekreteri Rusya'ya meydan okudu. Moskova şimdi ne yapacak. Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan Devlet Başkanlarıyla görüştü

NATO Genel Sekreteri Rusya'ya meydan okudu. Moskova şimdi ne yapacak. Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan Devlet Başkanlarıyla görüştü
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Rusya'nın bütün tehditlerine rağmen Güney Kafkasya ziyaretini gerçekleştirdi. Stoltenberg'in ziyaretlerinin sonucunda Rusya'nın alacağı tavır merak konusu oldu.

Rusya Federasyonu başkanı Vladimir Putin’in son günlerde yaptığı cüretkar savaş açıklamaları -özellikle nükleer savaş tehdidi- ve dün kamuoyuyla paylaştığı ordu genişletme talimatnamesi NATO ülkelerini fazlasıyla tedirgin etti.

Rusya’nın her gün biraz daha arttırdığı gerginliğe karşı NATO’nun Batı Avrupa’daki üyeleri, özellikle Moldovya ve Romanya’ya ciddi askeri yardım paketleri açıklamış, Rus ve Belarus’a zirai ambargoları da içeren yasa tekliflerini gündemlerine almışlardı.

Rusya’nın Batı’da yeni bir cephe açma ihtimaline karşı yukarıda sayılan tedbirleri yürürlüğe koyan NATO, şimdi de Rusya’nın Güneydoğu’suna kalkan oluşturmaya çalışıyor.

Kremlin’in bütün tehditlerine rağmen Güney Kafkasya ziyaretini iptal etmeyen NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, bu hareketiyle Rusya’ya adeta meydan okudu.

5.jpg

Youtube kanalında yayınladığı bir videoda gelişmeleri yorumlayan gazeteci Ardan Zentürk’e göre Stoltenberg’in bu ziyareti Kremlin ve Putin’e “Ben senin arka bahçene iniyorum, Yani sen Ukrayna'da ne yaparsan yap” mesajını vermeyi amaçlıyor.

Stoltenberg resmi temaslar için gerçekleştirdiği 3 günlük ziyareti boyunca Azerbancan, Gürcistan ve Ermenistan devlet başkanlarıyla bir araya geldi. NATO Genel Sekreterinin temasta bulunduğu bu üç ülkeyi mercek altına yatırmak, NATO’nun Güney Kafkasya çıkartmasının neye işaret ettiğini anlamak adına oldukça faydalı olacaktır.

Gürcistan, çoğunluğun hatırlayacağı üzere 2008’deki Rus işgalinden bu yana ülkenin bağımsızlığını korumak adına NATO’ya iyiden iyiye yanaşmış ve ilişkilerini en üst düzeye getirmişti. Azerbaycan ve Ermenistan’ın durumu ise çok daha farklı.

2.jpg

Ermenistan, NATO ile Rusya arasında denge siyaseti güderken eline yüzüne bulaştırmış bir devlet. Konunun daha iyi anlaşılması adına şu bilgiyi paylaşmakta fayda var: Ermenistan, Rusya liderliğinde 15 Mayıs 1992 imzalanan Ortak Güvenlik Anlaşması ile tesis edilen Ortak Güvenlik Teşkilatı’nın üyeliği askıya alınan tek devlet konumunda bulunuyor. Ermenistan’ı Rusya’nın gözünden düşüren iki ana nedenden bahsetmek mümkün: Birincisi Rusya’nın bütün ikazlarına rağmen söz dinlemeyip Azerbaycan’a karşı olan kinlerini durmadan somutlaştırma girişiminde bulunmaları; ikincisi ise gizli tuttukları zannıyla devam ettirdikleri NATO müzakereleri.

Azerbaycan’ın durumu ise çok daha istisnai, çok daha özel…

3.jpg

RUSYA'NIN MÜDAHELE ETMEDİĞİ TEK ÜLKE AZERBAYCAN

Öncelikle bilinmesi gerekenlerin başında Azerbaycan’ın GUAM üyesi olmasıdır. Bilmeyenler için belirtelim GUAM, Organization for Democracy and Economic Development’ın kısaltılmış halidir. Teşkilatın dörtlü grubunu oluşturan diğer ülkeler ise Gürcistan Ukrayna ve Moldova’dır.

GUAM üyelerinin en önemli ortak özelliği Rusya'nın Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra askeri ve ekonomik bağımlılığını ortadan kaldıran bir kimlik taşımalarıdır. Azerbaycan’ın özel durumunu anlamak için GUAM üyelerinin Rusya ile olan geçmişine de göz atmak gerekir.

Hafızlarda hala bütün canlılığıyla durduğu üzere Rusya, 2008’de Gürcistan'a müdahele etmişti. Keza 2 Mart 1992’de başlayıp aynı yılın 21 Temmuz’unda Rusya işgaliyle sonuçlanan Transdinyester Savaşı ile Moldova Devleti, ülkenin üçte birini işgalci Rusya teslim etmek zorunda kalmıştı. Ukrayna’yı ise saymaya bile gerek yok...

Yukarıda isimleri anılanların aksine Azerbaycan, bugüne dek hiçbir fiili Rus saldırısına maruz kalmadı. Zentürk’e göre bu durumun ana nedeni “Türkiye ile olan kardeşlik ittifakının değerlendirdiği bir denge unsuru olmasından” kaynaklanıyor.

1.jpg

Şimdi Stoltenberg’in Azerbaycan ziyaretine geri dönelim. Yapılan ziyaret sonrasında kamera karşısına geçen Aliyev “Brüksel'de yaptığımız son toplantıya dair çok güzel anılarım var. Diyaloğumuz halen sürdürüyoruz. NATO, Azerbaycan ortaklığının zaten uzun bir geçmişi var. 30 yıldan fazla süren iyi bir ortaklığımız var. Azerbaycan'ın Kosova ve Afganistan harekatlarına katılması önemli tecrübeler. Askerimiz, Afganistan'dan ayrılan son birliklerdir. Biz bu işbirliğimiz olan güçlü bağlılığımızı bir kez daha gösteriyoruz” dedi.

Zentürk'e göre Aliyev’in bu demecinin satır aralarında Kremlin’e “Benim NATO ile özel dostluğum var, müttefikliğim var kusura bakma” mesajı veriliyor.

7.jpg

Aliyev yaptığı açıklamalarda, Stoltenberg ile enerji güvenliği ve yeşil geçiş konularını derinlemesine mercek altına aldıklarını söyledikten sonra sözlerine “Şu anda 6 NATO üyesi ve 2 NATO ortağına gaz sağlıyoruz. Avrupa Komisyonu, Azerbaycan'ı güvenilir gaz tedarikçisi olarak tanımlıyor” şeklinde devam etti.

Aliyev’in Avrupa basınında olduğu kadar Rus basınında da yer bulan bu kısa ama önemli açıklaması Zentür tarafından “Ey Kremlin! Senin doğal gazını almıyorlar ama bak benim doğal gazımı almak için Avrupalısı da NATO’su da buraya geliyor” şeklinde yorumlandı.

11.jpg

Uluslararası protokol geleneğine göre Aliyev’den sonra mikrofonu alan NATO Genel Sekreteri de Aliyev ile yapılan görüşmelerin "tatmin edici" olduğunu ve NATO’nun Azerbaycan’ın dostane tutumlarından oldukça memnun olduğunu belirttikten sonra “Bakü'yü sağlam ve kararlı müttefik olarak görüyoruz” diyerek sözlerine devam etti. Uzun sayılabilecek bu demecin belki de en önemli noktalarından biri ise Stoltenberg'in “Azerbaycan'ın bazı NATO müttefikleriyle yakın enerji ilişkileri geliştirmesini memnuniyetle karşılıyorum. Ayrıca NATO ülkelerine aktaracak elektrik enerjisiyle de önemli rol oynayacaklar” açıklaması oldu. Hem Aliyev’in hem Stoltenberg’in açıklamaları, bir bakıma Azerbaycan’ın Ermenistan’a karşı giriştiği haklı savaşta neden yalnız bırakılmadığını yahut NATO tarafından tehdit edilmediğini de anlaşılır kılıyor.

Stoltenberg’in Paşinyan ile görüşmesinden sonra yapılan açıklamalar ise hem ülkemizi hem de coğrafyanın genelinin geleceği hakkında son derece önemli ipuçları barındırıyor.

6.jpg

Yapılan basın toplantısında konuşan Paşinyan “Türkiye ile ilişkileri normalleştirme planına sadığız. Bu konuda NATO'nun önemli rolü olabileceği açıktır. Genel Sekreterle görüşmemizde Ermenistan Silahlı Kuvvetleri’nin reform gündemini de ele alma fırsatı bulduk. Bu sürecin herhangi bir devlete yenilik olmadığını savunma yeteneklerimizi arttırmayı amaçladığını bir kez daha vurguluyorum. Bölgemizdeki gelişmeler Ermenistan'ın savunma kabiliyetini güçlendirmesi gerektiğini gösteriyor” dedi.

10.jpg

Avrupa basınında Paşinyan’ın bu açıklamaları, Azerbaycan savaşında Ermenistan’ı yalnız bırakmakla suçladığı Rusya’nın olası bir saldırısına karşı “NATO’ya yanaşma çabaları” olarak değerlendirildi. Ermenistan medyası ise Paşinyan’ın açıklamaları sonrasında Ermenistan’ın Rusya tarafından köşeye sıkıştırıldığını, tek kurtuluşun NATO olduğunu ve bu uğurda Türkiye ile dostluk kurmada herhangi bir beis bulunmadığı konusunda hemfikir.

Zentürk ise NATO – Ermenistan arasındaki gelişmeleri başka bir pencereden izliyor. Avrupa’daki meslektaşlarını bile kıskandıracak bir bakış açısıyla konuyu ele alan Zentürk “Şimdi bu nedir biliyor musunuz?” diye sorduktan sonra konu hakkındaki fikirlerini şöyle sıraladı:

8-001.jpg

“Yani baştan söyledim Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan, NATO ilişkilerini güçlendirme kararlılığını açık ve net olarak Kremlin’e bu sefer üçlü olarak gösteriyorlar. Bu daha önce üçte ikiydi. Ermenistan bir tür Sovyet sistemi gibi Rusya'nın bir tür peyki gibi burada duruyordu, şimdi o da katıldı. Benim gördüğüm kadarıyla Güney Kafkasya Türkiye'nin de katkısıyla başka bir jeopolitiğe doğru yönelmiş durumda. Orada artık sınır anlaşmazlıkları falan olmaz, savaş falan zor.”

İlgili Haberler