Ey muhalefet liderleri; Siyasi rakip belli: AKP Devleti…

Siyaseti ve devleti bütünleştiren Saray iktidarı var.

Yargı, Yasama ve Yürütme Tek Adam’ın kontrolünde.

2023 Cumhurbaşkanlığı seçimine bağış toplamadan giren sınırsız milyar liralık bütçelere sahip Recep Tayyip Erdoğan var.

2002’den bu yana her seçimin kaderini AKP Devleti için kararları ile etkileyen Yandaş Seçim Kurulu var. (YSK)

O kadar ki bu YSK’nın son icraatları ile ortaya çıkan sonuç şöyle oldu:

-Anayasal meşruiyeti olmayan seçilmiş cumhurbaşkanı…

Erdoğan dünden bugüne YSK darbeleri ile anayasayı umursamadan iktidarını sürdürüyor.

2018’den 14 Mayıs 2023 cumhurbaşkanlığı seçimine kadar yazdım, televizyonlarda anlattım, uzman anayasa hukukçularının görüşlerini yazdım.

-Anayasa’nın 101. Maddesinin ikinci fıkrasına göre Erdoğan 14 Mayıs 2023 seçimlerinde cumhurbaşkanı adayı olamaz…

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti lideri şöyle söz birliği ettiler;

-“Erdoğan’ı mağdur edersek seçim kazanır…”

Sonuç;

-Mağdur etmediler, kendileri de millet de mağdur oldu…

Erdoğan’a gelince;

“Ekonomistim” diyor, milleti enflasyon altında inim inim inletiyor…

“Bağımsız Yargı” diyor, Anayasa Mahkemesi kararlarını kurdurduğu kumpas ile mahkemelere uygulatmıyor.

Medyanın yüzde 95’inin sahibi olarak her seçimde milleti yeni yalan dolanlarla kandırıyor.

En önemli siyasi rakibi olarak gördüğü Ekrem İmamoğlu’nun siyasi geleceğine siyasi yargı kararları ile “siyasi yasak kumpası” kuruluyor.

İYİ Parti’den milletvekili transferlerine tenezzül ediyor.

“Ulus Devlet yıkılsın” diyen Hizbullah’ın partisi HÜDA PAR’la, “6284 kaldırılsın” diyen kadın düşmanları ile ittifak yapıp onlara milletvekillikleri veriyor.

O halde;

Ey Muhalefet partilerinin liderleri;

Birinci vazifeniz; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, Türk demokrasisini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinizin ve istikbalimizin yegâne temeli budur.

Bu temel, sizin en kıymetli hazinenizdir.

İstikbalde dahi sizi bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî bedhahlar iktidardadır.

Bugün, içinde bulunduğumuz imkân ve şeraitini düşünmeyeceksiniz

Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür ediyor.

Demokrasimize kastedecek AKP iktidarı, bütün dünyada emsali görülmemiş anayasa ihlali ile seçim galibiyetinin mümessilidir.

YSK ile aziz vatanın anayasası zapt edilmiş, Tek Adam Rejimi ile kuvvetler ayrılığı ortadan kaldırılmış, orduları Genelkurmay Başkanlığından alınıp siyasetin emrine verilmiş, memleketin her köşesi, devletin her kademesi, siyasi kadrolar, cemaatler ve tarikatlar tarafından bilfiil işgal edilmiştir.

Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet içinde devlet gücünü ellerinde bulunduruyorlar.

Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit ediyorlar.

Millet, yüksek enflasyon altında fakru zaruret içinde harap ve bitap düşmüş durumda.

Ey Türk muhalefetinin liderleri…

İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifeniz;

Türk cumhuriyetini ve demokrasisini kurtarmak için güç birliği yapmaktır.

Muhtaç olduğunuz kudret, milletin gücüde mevcuttur.

Değerli okurlarım,

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e diyorum ki;

-Ne ittifak ne iş birliği,

-Çözüm; Güç Birliği…