Öğretmenler tayinlerinde il emri istiyor

Öğretmenler tayinlerinde il emri istiyor
ANKARA - CHP Eğitim Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Lale Karabıyık, öğretmenliğin kutsal bir meslek olduğuna vurgu yaparak “Öğretmenlik sözleşmeli ya da ücretli olmaz. Öğretmenin aile birliğinin sağlanması için gereken ne ise yapılmalıdır. Devletin önceliği aile birliğinin korunması şeklinde olmalıdır. Aile birliğinin korunması için il emri kararı çıkarılmalıdır” dedi. 

Sözleşmeli,  ücretli öğretmenlik terimlerinin kaldırılması gerektiğini ve öğretmenlerin aile birliğinin sağlanması gerektiğini ifade eden Karabıyık, “Öğretmenlik çok kutsal bir meslektir. Öğretmenlik sözleşmeli ya da ücretli olmaz diyoruz. Yeni sistemde iktidar sözleşmeli öğretmenleri kadroya alacağız diyor ancak yine aynı politikalar güdülüyor. Öğretmenin aile birliğinin sağlanması için gereken ne ise yapılmalıdır. Devletin önceliği aile birliğinin korunması şeklinde olmalıdır. Aile birliğinin korunması için il emri kararı çıkarılmalıdır. Aile birliği ve bütünlüğü bozulmayacak şekilde öğretmenlerimizin tayinleri gerçekleştirilmelidir. Aile birliği korunmadığı zaman bebek yaştaki çocuklar, onların anneleri ve babaları psikolojik olarak da etkilenebiliyor. Bakanlık gelen talepleri inceleyerek öğretmenlerimizi önceliklendirmesi gerekiyor” dedi.

Öğretmenler, yarıyıl tatilinde yapılacak olan eş özrü tayininde il emri istediklerini söyleyerek Milli Eğitim Bakanlığı ve yetkililere şöyle seslendi,

“Sayın yetkililer, bizler 2018 yılında atanan ama güvenlik soruşturmasından göreve geç başlayan, başladığımızda sözleşmeliliğin kalkmasını bekleyen, göreve geç başladığımız için bu Eylül ayında kadroya geçen ve bu yaşadıklarımızdan dolayı eşlerinden, ailelerinden ve yakınlarından 3,5 yıl ayrı kalan öğretmenleriz. Bizler 3,5 yıl sözleşmelilik boyunca devletimizin verdiği kutsal görevi yaptık. 2021 yılı Ağustos mazeret tayininde ailelerimize kavuşmak için bizlere tercih hakkı verilebilirdi ama kadroya 1 ay sonra geçeceğimiz için o zaman da mağdur olan bizler olduk. Bunları yazması kolay olabilir ama yaşamanın ne kadar zor olduğunu bir bizler biliriz. Biz öğretmenlerin mağduriyeti 3,5 yıldır devam etmektedir. Bu mağduriyetin giderilmesi için gerekli olan il emri talep ediyoruz. 

2022’nin Ocak ayında yapılacak olan mazeret tayini için tarihler açıklandı ve kılavuz yayınlandı. Ama bizler sevinemiyoruz. Çünkü hepimizde acaba gidebilecek miyiz endişesi var. Nedeni ise yarıyıl mazeret tayinlerinde kontenjanların yetersiz olmasıdır. Yani bizler kadroya geçmemize rağmen kontenjan azlığından dolayı aile olamıyoruz. Hepimiz biliyoruz ki anayasanın 41. Maddesi şöyle der; Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocuklarının korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar.
Biz öğretmenler neden 3,5 yıldır bu maddenin dışarısında kalıyoruz ve kimse sesimizi duymuyor. Bu maddede bahsedilen huzura maalesef ki bizler sahip değiliz. Bir öğretmen eşinden, ailesinden ve çocuklarından ayrı kalıp nasıl huzurlu olabilir ? Kimimiz çocuklarının nasıl büyüdüğüne belki ilk adımlarına, ilk sözcüklerine şahit olamıyor. Çocuklarımız hasta olduklarında yanlarında olup sabahlara kadar başlarında beklemek varken uzakta çaresiz bekleyiş içerisinde oluyoruz. Anne,baba diye feryat etmelerine, özlemlerine sessiz kalıyoruz. Kimimiz yeni kurduğu yuvasında sayılı günler geçirip ardında bırakmak zorunda kalıyor. Görev yerinde her karşılaştığı sorun ile tek başına mücadele etmek zorunda kalıyor. Mutlu anınıda, hüzünlü anını da tek başına geçiriyor. Derdini paylaşacak kimse bulamıyor. Çünkü bir arkadaş, bir komşu değil eşini, çocuklarını, ailesini istiyor. Biz 3,5 yıldır süregelen derdimizi daha nasıl dile getirelim. Buna hiçbir yürek dayanmıyor artık. Yan yana olmak varken sadece görüntülü konuşabilmekten, tatil günlerini iple çekmekten, gün saymaktan yıprandık. Bu yıpranmışlık ile görevimizi verimli bir şekilde yerine getiremiyoruz. Bizler de istemez miyiz öğrencilerimize daha çok verimli olabilmeyi ama aklımız ve kalbimiz ailemizde iken bu pek mümkün olamıyor.

Hem bu yaşadığımız zorlu süreçte aynı anda 2 ev geçindirmek, 2 eve de yetebilmek hiç kolay bir durum değildir. Biz binlerce öğretmen hiç bu kadar ihmal edildiğimizi hissetmemiştik. Bu kutsal görevi yerine getirirken sözümüzün bir geçerliliğinin olacağını düşünmüştük.
Sizlerden sadece bizi anlamanızı, durumumuz ve yaşadıklarımız ile empati kurmanızı bekliyoruz. 

Eğer 2022 Yarıyıl Mazeret tayini için kontenjan arttırılıp il emri verilir ise bizler eşimize,çocuklarımıza ve ailelerimize kavuşacağınız. Bu kavuşma sizlerin elinizde. Binlerce öğretmenin feryadına kulak verin. 3,5 yıldır yaşadığımız mağduriyet verilecek olan il emri ile giderilebilir. Daha önce yapıldı, daha önce öğretmenler ailelerine kavuştu” 


EMRE YILMAZ