Psikiyatri Uzmanı Dr. Orhan Karaca beslenme tarzından yola çıkarak bir kişiye ‘duygusal yeme bozukluğuna yatkındır’ denmesinin yanlış olduğunu söyledi. Karaca, genç kadınların bu bozukluğa daha yatkın olduğunu ve daha çok karbonhidrat, yağ türü besinler tercih ettiklerini vurguladı.
YEME BOZUKLUĞU DUYGU KAYNAKLI MI?
Öfke, üzüntü, suçluluk, sıkıntı, endişe, korku ve umutsuzluk nedeniyle kendini kötü hisseden kişilerin haz artırıcı hormonları harekete geçirmek için yemeye yöneldiği belirten, Dr. Karaca, özellikle çocukluğundan itibaren sevgi, ilgi, şefkat, kabul ve bakım görmemiş, ihtiyaçları yeterince karşılanmamış kişilerin bu bozukluğa daha yatkın olduğunu, ayrıca bu kişilerde özgüven düşüklüğü, yetersizlik duyguları, bağlanma arzusu, yalnız kalmakta zorlanma, duyguları bastırma ve dürtülerini denetlemede zorlanma gibi durumların görülebildiğini açıkladı.
“KAN ŞEKERİ İLE İLGİLİ BİR DURUM DEĞİL”
Duygusal yeme bozukluğunun hastalarda, suçluluk duygusu, depresyon, uyku bozuklukları, aşırı kilo alımı ve diğer metabolik gibi sorunlara yol açabileceğini vurgulayan Karaca şöyle konuştu:
“Duygusal durumlarda ortaya çıkan yeme davranışı kan şeker düzeyi ile ilişkisi yok. Fiziksel açlık hissinde kan şekerinde düşme yaşanabilir. Duygusal yeme bozukluğunda kişi tok olduğunda da yemek yiyebilir.”
Yeme bozukluğu olan kişilerin kimi zaman bir doktor ya da diyetisyen tarafından psikiyatri kliniğine yönlendirildiğini belirten Dr. Karaca, “Bu durum kişinin aşırı kilo alması, yeme konusunda kendini frenleyememesine, öfke ve diğer birçok psikiyatrik belirtilerle ortaya çıkar. Kişinin yaşadığı olumsuz ruh halinin hem terapi ile gerekiyorsa, birtakım ilaçlarla düzeltilmesi mümkün olur. Bazı kişiler değişime açık ve sorunlarıyla yüzleşme eğiliminde oluyorken bazı kişiler de daha savunmacı ve değişime kapalı olabiliyor. Tedavi konusunda adım atan kişilerin tedaviden yarar görme ihtimali yüksek” diye konuştu.
“ ZAYIFLAMAK İÇİN KULLANILAN DESTEK ÜRÜNLERİ RUH SAĞLIĞINI OLUMSUZ ETKİLER”
Bazı bitkisel ilaçların etken maddesinin psikiyatrik rahatsızlıkları şiddetlendirdiğini bipolar bozukluk yani manik-depresif hastalık, duygu durum bozukluğu başta olmak üzere diğer psikiyatrik tablolara da yol açabileceğinin altını çizen Karaca, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu kişilerin çözümlenmemiş olumsuz düşüncelerinin ve duygularının tespit edilmesi, problemlerle baş etme yöntemlerinin geliştirilmesi, hayatındaki stres faktörlerinin azaltılması gerekir. Duygusal yeme bozukluğu olanlarda kontrolsüz kilo artışı buna bağlı suçluluk hissi ve bunu bastırmak için tekrar yeme davranışının artışı görülebilir. Kişi psikiyatrik destek almayı geciktirmemeli."
DHA
