İktidar, muhalefeti vurmanın bir yolunu arıyor. Nedeni açık:

İktidar, kurallarını kendi koyduğu ve hatta kurallarını kendi yıktığı, adaletini kendi bozduğu seçim yarışında, rakibini de kendi belirlemek istiyor.

Peki bu nasıl olacak?

Oradan olmazsa buradan, o da olmadı mı şuradan vurulacak ve muhtemel rakipler, bir şekilde saf dışı bırakılacak.

Peki ama kamu vicdanı, bu yapılanlara beklenenin tersi bir tepki verebilir mi?

Terör suçlaması

Halihazırda, İBB Belediye Başkanı İmamoğlu hakkında YSK üyelerine "ahmak" dediği gerekçesiyle verilen hapis cezası var.

Karar kamuoyunda bir rahatsızlık uyandırdı mı? Şüphesiz ki evet.

Zira, Türk siyasetinde kimler kimlere neler dedi hepimizin hafızalarında. Üstelik, millet de bu hakaretlerden nasibini aldı, hatırlayınca dahi hicap duyuyorum ama bu millete "sürtük" dahi dendi, "zillet" dendi ama söyleyen kimseye bir şey olmadı.

Siyasetin dilindeki kötü söze alışmış olan halk, İmamoğlu''nun ağzından çıkan bir kelimenin bedelinin bu denli ağır olmasından pek tabii rahatsız oldu.

Kamuoyunda beklenen etkiyi tam yaratmayan ve hatta tam tersi bir şekilde mağdur edilen İmamoğlu''na desteğin artmasına neden olan bu kararın ardından İBB hakkında terör sebepli bir müfettiş incelemesi yapıldı.

İmamoğlu ile ilgili mahkeme kararını değerlendiren İçişleri Bakanı Soylu''nun bir televizyon programında bir kamu görevlisinin hakkında görevi veya terör nedeniyle kovuşturma bulunması halinde kendisinin görevden alma yetkisi olacağını vurgulamasını hatırlıyorsunuzdur. Sanki bugünlere yol yaparcasına, ''şu an görevden alamam ancak terörle ilgili bir şey yaşanırsa alabilirim'' minvalinde sözlerle özetlemişti, olacakları.

O gün sinyali verilen yaşandı, İBB, İçişleri Bakanlığı tarafından terörle iltisaklı kişileri işe almakla itham ediliyor. Kamuoyunda da İmamoğlu''nun terör destekçisi olduğu yönünde bir algı oluşturulmak istendiği açık.

İmamoğlu görevden alınır mı?

Şu an siyaseti en meşgul eden soru muhalefetin adayının kim olacağı ile ilgili olmakla birlikte, bu soru ile "iltisaklı" olarak merak edilen diğer soru da İmamoğlu''nun İBB Başkanlığı görevine devam edip edemeyeceği. Müsaadenizle bu soruya yanıt aramayı bir sonraki yazıya bırakıyorum ki, hukuki açıdan kuralları ve siyasi açıdan işaretleri bir arada uzun uzun değerlendirebilelim…

Şunu da söyleyelim… Gönül isterdi ki, yeni yılın ilk yazısında güzel şeylerden bahsedelim, umut verici konuları ele alalım.

Ancak seçim yılına girmemizle birlikte, seçimleri ne pahasına olursa olsun kazanmak isteyen ve bunun için kamu gücünü sonuna kadar kullanan bir iktidar ile siyasette çok daha çirkin senaryolara şahit olabileceğimiz bir dönem var önümüzde.